Sözcü yazarı Aytunç Erkin, DEM Parti heyetinin 6 Temmuz'da Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeye dair dikkat çekici iddialar ortaya attı. Buna göre Öcalan, Demirtaş'ın 2015'teki "Seni başkan yaptırmayacağız" çıkışını doğru bulmadığını söyledi, CHP'ye "sokak eylemlerinden kaçının" önerisinde bulundu, DEM Parti'yi ise eleştirdi.
DEM Parti'nin 6 Temmuz'da İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmede Selahattin Demirtaş'ın 2015'te Erdoğan için söylediği "Seni başkan yaptırmayacağız" çıkışının gündeme geldiği belirtildi. Öcalan'ın Demirtaş'ın sözleri için "Doğru değildi. Benim onu başkan yaptırıp yaptırmama gibi bir derdim yok" dediği iddia edildi.
Sözcü yazarı Aytunç Erkin'in iddiasına göre, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Erdoğan için söylediği "Seni başkan yaptırmayacağız" sözleriyle ilgili "Benim onu başkan yaptırıp yaptırmama gibi bir derdim yok" dedi.
Erkin, Nefes'te yayımlanan "Seni başkan yaptırmayacağız" Selahattin ve Sırrı'nın hatası" başlıklı yazısında dikkat çeken bir iddiayı gündeme getirdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti'nin 6 Temmuz'da İmralı'da tutuklu olan Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmyi anımstan Erkin, "Tarih 6 Temmuz 2025. PKK'nın silahları yakmasına daha beş gün var. DEM Parti heyeti, Abdullah Öcalan'la görüşmek üzere İmralı Adası'na gitti. Görüşmenin ardından yapılan açıklamada heyetten Pervin Buldan ve Mithat Sancar'ın bir gün sonra yani 7 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşeceği belirtildi" dedi.
Öcalan ve DEM Parti Heyeti arasında geçtiği iddia edilen konuşmayı aktaran Erkin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öcalan, Selahattin Demirtaş'ın "Seni başkan yaptırmayacağız" cümlesine atıf yapıyor: "Sayın Erdoğan'a da bir şeyler ileteceksiniz. Bu tarihi eşikte anlatacaksınız. Ben devlet okullarında okudum, yatılı okuyup buraya kadar geldim. Ben devletle Kürtleri tanıştırmanın ne anlama geldiğini biliyorum. Kemalist partiyle mücadele edilebilir ama benim önderlik tarzım farklıdır.
Selahattin zamanında 'Seni başkan yaptırmayacağız' demişti. Doğru değildi. Benim onu başkan yaptırıp yaptırmama gibi bir derdim yok. Ben Sayın Erdoğan ile temel sorunları çözmek için görüşebilirim ya da görüşmem, şimdilik siz vekaleten görüşüyorsunuz. Herhangi bir partiye, CHP'ye ya da başka bir partiye iktidar kazandırmak için görüşmüyorsunuz, olsa olsa demokratik bir ittifak olabilir. Üçüncü bir yolsunuz, üçüncü bir ittifaksınız.
İşte daha önce HDP'nin yüzde 15'ler bandında bir oy potansiyelinin olduğunu görmüştüm. 'Seni başkan yaptırmayacağız' meselesi Selahattin ve Sırrı'nın hatasıydı. Seni başkan yaptırmamaya çevirmelerine gerek yoktu. Erdoğan'ı karşıya almalarına da gerek yoktu. Demokratik ittifaklarına, çalışmalarına, cepheyi genişletmeye odaklanmalıydılar. Olmadı. Selahattin de hatasını anladı sanırım. Sırrı'yı bu arada bir kez daha rahmetle anıyorum."
Evet… Öcalan'ın 10 yıl önce Demirtaş'ın "Seni başkan yaptırmayacağız" ifadesine yönelik eleştirileri böyle."
CHP'YE ÖNERİ, DEM PARTİ'YE ELEŞTİRİ
Öcalan'ın söz konusu gmörüşmede CHP'ye "sokak eylemlerinden kaçınması" önerisinde bulunduğunu; DEM Parti'yi ise eleştirdiğini ifade eden Erkin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir kaç yaşlımız cezaevinden çıksın, şu paket şöyle olsun, bu pakette şu olsun. Bu olmaz. Kuşkusuz değerlidir, saygı duyuyorum. Ama biz büyük şeylerle uğraşıyoruz. Bu tip şeylerle bizi kimse oyalamasın. Bunu siz yaparsanız sizi de kabul etmem. Hukukçu arkadaş da burada. Pervin arkadaş da bunları iyi biliyor. Bizim taleplerimiz bunlardan ibaretmiş, bunlarla kandırılırmışız gibi yapmasın kimse. Varsa yetenekleriniz siyaset yapacaksınız. Öyle Adalet Bakanından şunu isteyelim, bunu isteyelim, ucuz işlerdir bunlar. Ben ilkesel konuşuyorum. Hukuk ve saygı isteyeceksiniz.
Kandil'in, DEM'in, hatta CHP'nin de çıkarlarını gözetiyorum. Özgür Özel Bey'e de selamlarımı iletmelisiniz, onunla da görüşün. Bir tuzak vardır, demokratik siyaset ve ittifakla buradan çıkılır. Bu gidiş tehlikelidir. Böyle giderse Gezi'de olduğu gibi iş sokağa taşar ve bir on yıl kaybedilir. İttihatçılar döneminde Balkanlarda da böyle oldu. Bu olursa Balkan savaşlarındaki gibi olur. Demokratik siyaset içeriği önemlidir. Özgürlük yasaları ve ardından anayasa... Özgürlük ve demokratik entegrasyon yasalarına Özel'ler de destek verirse hem Türkiye'nin hem demokratik siyasetin önü açılır ve bu şekilde demokratik seçimlere gidilir."