Ardından açıklama yapan Erdoğan muhalefeti hedef alırken, "İstanbul merkezli suç örgütüne yönelik operasyonlarımızdan sonra muhalefetin ekonomimizi hedef alan sabotaj girişimleri hamdolsun ki tutmadı" dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi.
Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, 1 saat 45 dakika sürdü.
Ekonomi ve Gazze'nin de gündeme geldiği toplantının ardından Erdoğan açıklamalarda bulundu.
Erdoğan konuşmasına bugün 5 gazetecinin öldüğü Gazze'deki İsrail saldırısına değinerek başladı. Ardından muhalefeti hedef alan bir konuşma yaptı.
"MİLLİ MARKALARA DÖNÜK BOYKOT ÇAĞRILARI ELLERİNDE PATLADI"
CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile çok sayıda CHP'li belediye başkanının tutuklandığı soruşturmalara değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Son 2 buçuk yıldır uyguladığımız makro ekonomik istikrar ve reform programı stres testlerini başarıyla geçmektedir. İstanbul merkezli suç örgütüne yönelik operasyon sonrasında muhalefetin ekonomimizi hedef alan sabotaj girişimleri hamdolsun tutmadı. Milli markalara dönük boykot çağrıları ise milletimizin basireti sayesinde kendi ellerinde patladı. Merkez Bankamızın rezervleri üzerinden oluşturmaya çalıştıkları algıda da başarısız oldular. Ülkemizi yıpratmak amacıyla yurtdışına düzenledikleri şikayet turlarından ise elleri boş döndüler. Ne karşılarında süklüm püklüm oldukları Batılı aktörler bunlara itimat etti ne de ülkelerini kötüledikleri yabancı basın kuruluşları bunları umursadı. Sonuçta kaybeden ülkemiz ve hükümetimiz değil, Türkiye'yi yabancılara şikayet eden acizler oldu. İşte en son Merkez Bankası rezervlerimiz 176 buçuk milyar dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdı. Borsamızdaki toparlanma son haftalarda hız kazandı. İç ve dış borçlanma maliyetleri düşerken Türk Lirası'na olan güven de hızla yükseliyor. Enflasyondaki düşüş 14 aydır aralıksız devam ediyor. Enflasyon beklentileri de tüm kesimlerde iyileşiyor."
YANGINLARLA MÜCADELE KONUSU
"Şunu bir kez daha önemle vurgulamak durumundayım; Türkiye 27 uçak, 105 helikopter, 6'bine yakın kara aracıyla tarihinin en büyük gelişmiş filosuna sahiptir. Ülkenin başına gelen felaketlerden rant devşirmeye çalışan müzmin muhaliflerin propagandalarına rağmen Türkiye, yangınlarla mücadelede dünyada parmakla gösterilen bir ülke konumundadır. Yanan alanların toplam orman varlığı oranına baktığımızda aynı iklim kuşağında olduğumuz ülkelerin neredeyse tamamından daha iyi bir yerdeyiz. Yangınla etkin mücadelenin yanı sıra yangın sonrası ağaçlandırmada da son derece başarılıyız. En çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Avrupa'da birinci, dünyada ise 4'üncüyüz.
Birleşmiş Milletler, orman yangınlarının 2030 yılına kadar yüzde 14, 2050 yılına kadar ise yüzde 30 artış göstereceğini ifade ediyor. Bu vahim senaryoya göre tedbirimizi almak, buna göre bir kültür geliştirmeliyiz. Orman yangınlarının yüzde 96'sının insan kaynaklı çıktığı dikkate alındığında halen kat etmemiz gereken ciddi mesafe olduğu açıktır. Piknik ateşi, sigara izmariti, anız yakma, sağa sola atılan cam şişeler ve dikkatsiz davranışlar büyük yangınlara sebep oluyor. Vatandaşlarımızdan yağışlı ve serin günlere ulaşana kadar azami dikkat bekliyoruz."
"YURTDIŞINDA YAŞAYAN KARDEŞLERİMİZE HÜRMETSİZLİK EDİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ"
"Hükümet olarak göreve geldiğimiz ilk günden beri yurtdışında yaşayan kardeşlerimize daima sahip çıktık. Bulundukları ülkelerde oy kullanma imkanından Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'mızın kurulmasına kadar birçok adım attık. Yurtdışındaki 7 milyonu aşkın insanımız da anavatanlarına olan vefa borçlarını ziyadesiyle ödediler ve ödüyorlar. Bakınız 62,2 milyon ziyaretçinin 9,6 milyonu yani yüzde 15,4'lük kısmı yurtdışında mukim kardeşlerimizdir. 60,5 milyar dolarlık turizm gelirimizin yüzde 17'si, yani 10.3 milyar dolarlık bölümü yine bu kardeşlerimizin katkılarından oluşuyor. Hal böyleyken son dönemde, özellikle de bu sene, yurtdışında hayat süren kardeşlerimize, onlara yönelik çok ciddi hürmetsizlikler edildiğini görüyoruz. Affınıza sığınarak söylüyorum, gurbetçilerimize 'zırzop' diyen anamuhalefet vekilinden tutun medyada ve sosyal medyada asla tasvip edilmeyecek ifadelerle hakaret edilmesine kadar gerçekten utanç verici durumlara şahitlik ediyoruz. Şunu bir defa çok açık ve net söylemek isterim, yurtdışında yaşayan kardeşlerimiz kimsenin, bilhassa da ana muhalefetin şuursuz aktörlerinin üzerlerinde keyiflerince siyaset yapacakları bir kum torbası değildir. 86 milyon vatandaşımız gibi yurtdışındaki kardeşlerimiz de bu ülkenin asli unsurudur. Canımızdan parçadır. Hangi kökene, meşrebe, mezhebe, siyasi görüşe sahip olursa olsun başımızın tacıdır. Herkes bilsin ki emekleriyle, mücadeleleriyle, tüm engellere rağmen elde ettikleri sayısız başarılarıyla gurbeti sılaya dönüştüren bu kardeşlerimizin ötekileştirilmesine asla müsade etmeyiz. Vatan, millet ve memleket sevdasıyla her yıl Türkiye'ye ve ailelerine koşan kardeşlerimizi anamuhalefetin kibirli, kirli ve dışlayıcı zihniyetinin insafına bırakmadık, bırakmayacağız."
"MİNARELERİMİZDEN EZAN-I MUHAMMEDİLER YÜKSELDİĞİ SÜRECE TÜRKİYE ÖZGÜRDÜR"
Konuşmasını sonlandırırken yaz Kuran kurslarına değinen Erdoğan, 2 buçuk milyon çocuğun bu kurslara katıldığını söyledi ve "Minarelerimizden günde 5 vakit ezan-ı Muhammediler yükseldiği, camilerimizin kubbeleri Kuran tilavetiyle çınladığı müddetçe Allah'ın izniyle Türkiye ayaktadır, özgürdür, istiklal ve istikbali güvence altındadır" dedi.