Ayrıca ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın açıklamaları, gezinin hem içeriğinin bilinmesine hem de Türkiye’nin ABD nezdinde hangi konumda olduğunun öğrenilmesine büyük katkı sağlamıştı…
Bu gezi, ABD’nin Türkiye’deki siyasi yöneticileri hangi kefeye koyduğunu, onlar sayesinde Türkiye’yi ticaretten kendisine nasıl bağladığını, geleceğimizin ABD’nin eline neden bırakıldığını anlama fırsatını da verdi…
ABD’nin stratejik ortağı olmaktan uzaklaştırıldığımız, ancak ülke kaynaklarına çökme adına şirin gözükmeye çalıştıkları, biraz tehdit, biraz pohpohlamayla ülkenin elinde avucunda olanı almaya, bize de kendi çıkarlarına uygun vaatler vermeye devam ettikleri tekraren ortaya çıktı…
***
Yer altı ve yer üstü değerlerimize bu gezide “çöküldüğünü” CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıkladı… Kısaca bu gezi, Erdoğan’ın sabırsızlıkla beklediği Beyaz Saray’da ağırlanma hevesiyle birlikte ABD’nin ülkemiz hakkında (!) ne düşündüğünü anlamak adına önemli bir seyahat oldu!
Barrack’ın açıklamasına göre; “Trump, Erdoğan’ı Beyaz Saraya O’na meşruiyet vermek için çağırmıştı…
Bu arada İki lider, Türkiye’nin F-35 programına dönmesi, S-400 alımı sebebiyle uygulanan yaptırımların kaldırılması, Boeing uçaklarının alımıyla ilgili anlaşma ile Suriye ve Rusya ilişkilerini de görüştü (!) …
Can alıcı noktaysa Eskişehir’de bulunan Nadir Toprak Elementlerinin ABD’ye devrinin konuşulduğu, hatta CHP Genel Başkanı Özel’e göre, “dünyanın 2. Büyük rezervinin ABD’ye verilmek üzere olduğu” iddiası, “Meşruiyet verilmesi” nedeni de gözler önüne serdi…
***
Bu görüşmeler sonrası Enerji Bakanlığı, 2026 yılından itibaren ABD’den yılda 4 milyar m3 olmak üzere toplam 70 milyar dolar ödeyerek sıvılaştırılmış gaz alımına başlanacağını duyurdu…
Verilen değerlerin yanı sıra ABD’ye milyar dolarlar ödeyerek alınan “Meşruiyet” “ülkemize ağır bedeller ödetiyor(!)…
***
Bu bilgiler ışığında değerli dostum Maden Mühendisi Dursun Akyürek’i aradım. Gelecekle ilgili önemli enerji kaynağı olan Kaya Gazının ne olduğu sordum… Gönderisini paylaşıyorum; “Kaya gazı (shale gas), organik maddece zengin şeyl (shale) adı verilen ince taneli tortul kayaçların gözenekleri içinde sıkışmış halde bulunan doğal gaz türüdür. Kaya gazı, milyonlarca yıl önce deniz tabanında veya göl ortamlarında biriken: Plankton, algler ve bitkisel artıklar gibi organik maddelerin ince taneli çamurla birlikte tortulaşmasıyla başlar…
Bu organik madde, zamanla kilce zengin çamurtaşı (shale) adı verilen kayaya dönüşür… Organik maddeli çamurlar milyonlarca yıl boyunca jeolojik süreçlerle gömülür, ısınır ve termal dönüşüm sonucu gaz haline gelir.
Bu gaz, oluştuğu kaya içerisinde kalır. Metan, etan ve propan gibi hidrokarbon gazlarının bir karışımı söz konusu ise de, çoğunlukla metan ağırlıklı (%90) bir gaz bileşimidir…
Petrol ve doğal gaz, oluştuğu ana kayayı terk ederek farklı kayaçlar içerisine yerleşir. Ancak bu göç sırasında oluşan petrol veya doğal gazın bir bölümü ana kayada kalır. Sözü edilen kaya gazı oluştuğu ana kayayı terk etmeyen ve oluştuğu kayacın gözeneklerinde kalan petrolden elde edilen gazdır. Ana kaya doğal haliyle geçirgen değildir. Bu nedenle öncelikle hapsettiği gazı serbest bırakacak duruma getirilmesi gerekmektedir. Bunun için yüksek basınçla hidrolik çatlatma işlemi uygulanır…
***
Görüldüğü gibi önemli bir teknik isteyen, dolayısıyla maliyeti yüksek olan bu gazın üretimi, başvurulacak son çaredir…
Her seçim öncesi ülkemizde, doğal gaz ve petrol bulunduğu haberlerini duyduk…
Ancak bugüne kadar petrol ve doğal Gaz ürettik, kaça mal ettik, ülkemize ne kadar katkı verdi? Bu konularda hiçbir bilgi sahibi değiliz…
***
Finansmanın sondajlara ayrıldığı ama getirisinin ne olduğunu bilmediğimiz enerji politikasında, “Meşruiyet” adına yeni bir yükü sırtlanacağız…
Tam da 2026 Bütçesi görüşülürken ve bütçenin tek kaynağının emeği sömürülen sade yurttaş olduğu gerçeğinin bilindiği, yürürlüğe girmeden açık vereceği kabul edilen “bütçe Oyununun” oynandığı zamanda, ABD’den alınan kaya gazının ülkeye verdiği katkı ne olacak? TÜİK’in enflasyon verileri gibi hesaplanıyorsa vay ülkenin başına gelen!
***
Gaz oyununda amaç, Diyarbakır Şahan ve Trakya Hamitabat bölgesindeki” kaya gazı rezervlerini” ABD’li şirketlere peşkeş çekmek…
Teknolojiyi bize öğretmeden çıkardıkları ülkemin gazını satacaklar!
Tıpkı Nadir Toprak Elementlerinde, altın ve gümüş gibi değerlerin oluşturulmasında olduğu gibi yurttaşlar olarak seyirci kalacağız… Türkiye’de yılda toplam üretilen altının yalnızca %3 ila %8 arasındaki miktarı ülkemize bırakılıyor…
Onsu 5000 dolar olan altın gelirinden, vatanı delik deşik edilen ve siyanürle toprağı suyu, doğası zehirlenen Türkiye ne kazanıyor?
Dahası, Türkiye’nin değerli kaynaklarının GSMH’ye katkısı %1’dir!
Yani, topraklarımızın altını üstüne getiren emperyalistlerin yandaşları, hızla dolar milyarderi olurken yurttaşlar da hızla açlığa mahkûm ediliyor…
Bu talan durdurulmalı...CHP, maden ve enerji konusunu çok ciddi ele almalı…
Maden Mühendisi Dursun Akyürek ve Petrol Mühendisi Necdet Pamir gibi birbirinden ayıramadığım birçok değere sahip olan CHP, iktidarda yer altı zenginlikleriyle ilgili projelerini bir an önce halkla paylaşmalıdır!
