Fikri SAĞLAR


Dilerim barış gelir

PKK’nın silahları bırakma ve kendini feshetme açıklamasını yurttaşlar, Türkiye’nin barışa gidiş yolunda önemli bir adım olarak değerlendirdiği için sevinçle karşıladılar…


 İlk gün çeşitli illerde davullar çaldı, insanlar halay çekti. Siyasi partiler ve STK’lar çeşitli açıklamalar yaptılar. Kısaca Toplum, bu müjdeli  haberi mutlulukla karşıladı… İktidar sözcüsü Ömer Çelik açıklamasında şunları dile getirdi: “İmralı’dan yapılan çağrı sonrasında PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, terörsüz Türkiye hedefi açısından önemli bir aşamadır. Terörün tamamen bitmesi halinde yeni bir dönemin kapısı açılacaktır.”

∗∗∗

İktidar adına yapılan bu açıklama önceki günden beri, çeşitli kişi ve kurumların farklı konuda düşünmemelerine karşın, ortaklaştıkları bir soruyu beraberinde sormalarına neden oldu… Abdullah Öcalan’ın kurucusu ve yönlendiricisi olduğu KCK ve diğer örgütler, Öcalan’ın Şubat bildirisindeki talimatlarının gereğini yapacaklar mı?

PKK kendini feshetti. Ancak PKK’nın da bağlı olduğu KCK ve onun alt kuruluşları da kendilerini feshedecekler mi? Örneğin PYD, YPG ya da PJAK silah bırakacak mı?

∗∗∗

Her ne kadar Ömer Çelik, “Bu süreç devlet kurumlarımız tarafından sahada titizlikle takip edilecekti” dese de bu sözler, ne kadar etkileyici ya da yurttaşlarımızı ikna edici olacaktır… Ayrıca, Özgür Özel’in, Cumhuriyet ilkelerini ve  barışı sonuna kadar desteklediklerini bildirmesine rağmen, neden bu çok önemli adım, bugün birinci parti olan CHP’nin bilgisi dışında gerçekleşiyor? Katkısı neden istenmiyor? Halktan ne saklanıyor Ömer Çelik, “Yakın bölgemizde terör örgütlerinin vekâlet savaşları için kullanıldığı emperyalist planların önünün kesilmesine dönük olumlu bir dalga oluşacaktır.” Diyerek, içi boş, göz boyamaya yönelik ama gerçekleri kendisinin de bilmediğini itiraf eden bir açıklamada bulundu… Uzun süren görüşmelerden sonra ortaya çıkan sonuçlar ne zaman TBMM’de açıklanacak?

∗∗∗

Çünkü PKK 12. Kongre bildirisinde ““Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı. Doğuşunda reel sosyalizmin etkilerini yaşadı ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini benimseyerek, silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadele yürüttü. PKK katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi. 1978’den başlayarak yürüttüğü özgürlük mücadelesiyle Kürt varlığını kabul ettirmeyi ve Kürt sorununun Türkiye’nin temel realitesi olarak görülmesini esas aldı. Bu temelde başarıyla yürüttüğü mücadele sonucunda halkımız adına diriliş devrimini gerçekleştirerek bölge halklarının özgürlük umudu ve onurlu yaşam arayışının sembolü haline geldi…” diyerek tarihi köklerine bağlı kalacağını duyurmaktadır…

Bu sözler tartışmalıdır!

Barışı isteyenler dahi bu sözler üzerinde çok sert tepkiler verebilir... Toplumun değerlerine sahip çıkılması gerekir Bunlar yapılmadığı takdirde iktidarın niyetinden kuşku duyulur. Adeta amaçlarına ulaşmak için ülkeyi daha çok karıştırmak istiyor konuma düşerler… Açıklamaya Çelik, “Devletimizin nitelikleri” ve “milletimizin değerleri” konusunda hiçbir tartışma yoktur, bu değerleri zedeleyecek hiçbir adım söz konuşu değildir, olamaz.” Diyerek yanıtlamaktadır…

∗∗∗

SHP’nin 1989 “Kürt Raporu” ve 1991seçimlerinde HEP’le birlikte seçime girmesi, ilk kez bir Kürt partisinin Meclis çatısı altında “Kürt sorununu” dile getirmesi ve demokratik yollardan çözüm araması hedefini taşıyordu… Çok bedel ödendi ama bugün gelinen noktada, daha o günlerde SHP/ DYP iktidarının katkısıyla yol kat edildiği de unutulmamalı… “Terörsüz Türkiye” beklentisi Cumhur İttifakının zorlamasıyla değil, halkın barışa susamış olması nedeniyle ete kemiğe bürünmüştür…

∗∗∗

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ’un açıklaması, barışın yarattığı bahar havasını bir an fırtınaya çevirdi… Uçum: “Yeni dönem Türkiye’yi her bakımdan güçlendirecektir.”  Bu sözler MHP Genel Başkanı Bahçe’nin, 5 Kasım günü TBMM grup konuşmasını hatırlattı… Aslında hiç unutulmaması gereken bir konuşmaydı ve Kürt Açılımın İktidar tarafında ne şekilde kurgulandığının itirafıydı… Bahçeli, “Eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa, enflasyona darbe indirilirse, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın bir kez daha seçilmesi doğal bir tercih değil midir? Lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak, önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılının güvencesi için Sayın Erdoğan bize göre tek seçenektir…” Bu sözlerle anlaşılan tek hedef   barış değil Cumhur İttifakının ilelebet kalcı hale gelmesidir. Dilerim ve umarım ki, Kürt Sorunu kazasız belasız çözülür… Lozan ve Montrö değil, Sevr tekrar reddedilir ve Türkiye Cumhuriyeti pentagonun kurguladığı, kan ve kafatasçı milliyetçi kişiler tarafından değil de gerçek halkçılar ve yurtseverler tarafından yönetilir…

  • BIST 100

    9701,55%0,01
  • DOLAR

    38,74% -0,07
  • EURO

    43,54% 0,58
  • GRAM ALTIN

    3922,64% -0,96
  • Ç. ALTIN

    6458,59% 0,00
  • Perşembe 23.8 ° / 13.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 29.3 ° / 12.1 ° Güneşli
  • Cumartesi 35.9 ° / 16.8 ° false

Hatay

15.05.2025

  • İMSAK 03:48
  • GÜNEŞ 05:22
  • ÖĞLE 12:37
  • İKİNDİ 16:24
  • AKŞAM 19:41
  • YATSI 21:09