Sahte diplomalarla öğretmen, mühendis, hatta doktor ve avukat olanların varlığı belgelerle ortaya konulurken, kimliği bile çalınan insanların yerine sisteme başka isimlerin işlendiği iddiaları artık yalnızca dedikodu değil, resmi soruşturmaların konusu.
E-Devlet kayıtlarına kadar sızan bu yapıların, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden bazı avukatların sistemdeki bilgilerini silip yerine başka kişileri yazdığı, sahte belgelerle barolara üye oldukları dahi iddianamelerde yer aldı…
Adalet Bakanlığı da sahte avukatlık belgeleriyle ilgili incelemeleri doğruladı. Milli Eğitim Bakanlığı, sahte diplomalı öğretmenlerin tespit edildiğini açıkladı. Sağlık Bakanlığı, doktor görünümlü dolandırıcıların bazı hastanelere kadar sızdığını bildirdi.
Bu tablo karşısında sormadan edemiyoruz:
Madem bu kadar kolay doktor olunuyor, avukat olunuyor, acaba sahte silah ruhsatı almak da bu kadar kolay mı?
Türkiye’de silah taşıma ve bulundurma ruhsatı alabilmek için bir dizi sağlık, güvenlik ve adli sicil kontrolünden geçilmesi gerekiyor. Ama sahte doktor raporu, sahte sabıka kaydı, sahte ikametgâh ve sahte memur onayı ile oluşturulabilecek bir ruhsat başvurusunun önü gerçekten kapalı mı?
Devlet Güvenlik Sistemleri Ne Kadar Sağlam?
Birçok kişi, “Sistemde her şey elektronik, TC Kimlik Numarası olmadan işlem yapılamaz” diye düşünüyor. Fakat sahte diplomalarla üniversitelerde mezuniyet belgesi hazırlanabildiği, e-Devlet sistemine sahte isimler yerleştirilebildiği bir dönemde, bu güvenlik söylemleri artık yalnızca teoride geçerli.
Bu noktada İçişleri Bakanlığı’na ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne sorulması gereken kritik bir soru var:
Son 5 yılda verilen silah ruhsatlarının ne kadarı sahte belgelerle alınmış olabilir? Bu konuda yürütülen herhangi bir özel denetim veya inceleme var mı?
Sahtecilik Bir Güvenlik Sorunudur
Bugün sahte doktorlar sadece bir sağlık riski değil, insan hayatını doğrudan tehdit eden birer güvenlik sorunudur. Sahte diplomayla okullarda görev yapan biri sadece çocuklarımızın eğitimiyle değil, geleceğimizle oynar…
Sahte avukatlar adaleti, sahte kimlikle dolaşanlar ise tüm toplumsal huzuru tehdit eder. Ama işin en tehlikeli boyutu, sahte belgelerle ruhsatlı silah taşıyan birinin toplum içinde dolaşıyor olma ihtimalidir.
Bu konunun üstü örtülemez.
Uyarıyoruz!
Eğer diploması sahte olan bir kişi devletin gözünden kaçabiliyorsa, ruhsatlı silah taşıyan biri de kaçabilir. Bu durum yalnızca bürokratik bir eksiklik değil, doğrudan ulusal güvenlik sorunudur.
Bugün bu yazıyı yazarken elimde sahte silah ruhsatıyla ilgili bir somut delil yok. Ama sahte doktorlardan sonra şunu sorgulamak artık hepimizin hakkı: Yarın birileri elindeki ruhsatlı silahla birine zarar verdiğinde, o ruhsat gerçekten yasal mı olacak?
Yetkililerden kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama bekliyoruz.
