Tabii AKP’li milletvekilleri gibi Monaco’da İstakoz yiyerek ya da Maldivler ’de tatil yaparak “mübarek bayramı” idrak edemediler… Hayat pahalılığı nedeniyle burukluk içinde olsalar da mütevazı yaşamlarıyla AKP saltanatının boyunduruğundan kurtulmanın huzurunu yaşadılar…
***
Toplumun özgüveni pekişti… Ortalıkta hiç AKP’li yoktu… AKP’ye “oy verdim” diyen de yoktu… Toplumun üzerindeki "umacı korkusu” az da olsa da kalkmıştı... İyi olan taraf ise; “Herkesin geliri iyi ama hayat pahalılığı nedeniyle sıkıntı çekiyoruz” diyen “ben ekonomistim(!) de” ortalıkta görünmedi... Marmaris’teki yazlık sarayında vergilerimizi harcayarak(!) sessizce dinlenmesi, milletin rahat nefes almasına neden oldu!
***
Bayramın güzelliğini içimize sindiremeden soykırımcı Netanyahu’nun kışkırtmasıyla dünyayı geren bir olay yaşadık! İran’ın İsrail’e yaptığı saldırı büyük heyecan yarattı. Neyse ki bir günlük gerginlik sonrası dünya, tekrar malum rutin yaşamına döndü… Kapitalistlerin düzenlediği “dünya düzeni”, eskisi gibi devam ediyor…
***
Yani yoksulluğu kalıcı yapan, milyarlarca insanının emeğini sömüren ve bir avuç küresel zengini, çok ama çok daha zengin yapan düzenin bilinen 3’üncü Emperyalist yayılmacılığı devam ediyor…
***
İnsan hakları, laik demokrasi, hak, hukuk ve adaletin ortadan kaldırıldığı, popülist yeni diktatörlerin kullanılmak üzere iş başına getirildiği, ülkeleri, toplumları ve farklılıkları ayırmadan sömüren dengesiz, vicdansız ve merhametsiz bir dönem sürdürülüyor…
***
Bu nedenle 7 Ekim 2023 gününden bugüne kadar devam eden, kadın, çocuk, yaşlı genç demeden yaklaşık 35 bin Filistinliyi vahşice öldüren Netanyahu, soykırım nedeniyle yargılandığı ve dünyada yalnızlaştığı bu konumdan kurtulmak için kendince bir oyun oynamaya çalışmıştı. Bu oyunu da başarmak üzere(mi?) Hayır.
***
Hatırlanacaktır, 1 Nisan 2024’te İsrail uçakları Şam’daki İran Büyükelçiliği'nin yanındaki ek binayı vurdu. Saldırıda, aralarında İslam Devrim Muhafızları Ordusu'nun Kudüs Gücü'nün kıdemli komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahedi'nin de bulunduğu 16 kişi öldürüldü! İran bu saldırıyı tepkiyle karşılamış, yapılanlara cevap verileceğini açıklamıştı… İsrail ise, bu binanın İran’ın resmi temsilcilik binası olmadığını, İsrail’in güvenliğini tehdit eden paramiliter güçlerin komuta merkezi olduğunu iddia ederek İran’a rest çekmişti… Yani Netanyahu, İran’ı kışkırtmak için yeni bir operasyon düzenlemekteydi…
***
Yine anımsanacaktır, 3 Ocak 2020’de yaşanan ve dünyada büyük telaş uyandıran İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’ye düzenlenen suikastın arka planında da İsrail ve ABD olduğu iddia edilmiş, İran’ın dini Lideri Hamaney, "Bu küçük bir mesele değil, mutlaka karşılık vereceğiz” açıklamasında bulunmuştu…
***
Peşi sıra İsrail tarafında yapılan saldırılar sonrası, İran kendi halkına verdiği sözü tutarak 14 Nisan 2024 de İsrail’in topraklarına ilk kez doğrudan saldırdı. İran saldırısında yaklaşık 170 insansız hava aracı ve 120'den fazla balistik füze dahil olmak üzere 300'den fazla füze fırlattığı ve bunların büyük çoğunluğunun ABD, Fransa, Ürdün gibi ülkelerin yardımıyla bertaraf edildiğini duyurdu!
***
Öncelikle bilinmesi gereken, İran’ın meşru savunma hakkını kullanarak yalnızca askeri bölgelere saldırdığı, sivilleri kolladığı gerçeğidir. Görülen o ki, İran gerçek bir savaş çıkarma isteğinde değildir. Öyle çok bilmişlerin söylediği gibi kötü senaryolu bir oyun da oynanmamıştır… İran, İsrail’in yaptıkları karşısında bilinçli olarak ciddi bir saldırı düzenlememiştir. Çünkü böyle bir saldırı dünya kamuoyunda yalnızlaşmasına neden olacaktır ve böylece Netanyahu’nun hazırladığı tuzağa düşmemiştir… Ancak, ulaştığı silah gücü ve teknolojik gelişimiyle, İsrail’i toprakları içinde vurabileceği güce ulaştığını, diğer Arap ülkelerinin aksine, İsrail’le boy ölçüşebilecek özgüven ve donanıma sahip olduğunu da özelikle bölge ülkelerine göstermiştir… Nitekim, İran’ın gücünün farkında olan ABD ve Biden’ın, İsrail’e “sakın ha İran’a misilleme yapma!” demesi, gerçekleri görmesindendir…
***
Netanyahu dengeyi kaybetmiştir. Frenlenmesi gerekir… Soykırıma uğramış bir ulusun lideri, "Başkalarına soykırım yapan” vahşi biri olarak tarihe geçecektir.
***
İlginç ve yazık olan 31 Mart yerel seçimlerinde bile Filistin’i propaganda aracı olarak kullanma saygısızlığını yapan AKP’nin, iş işten geçtikten sonra açıklamalar yapmasıdır… Üstelik AKP, Rusya ve İran’la “Astana Mutabakatı" içindedir, bölge barışı için birlikte çalışmaktadırlar… Ve İsrail’e de yakınları aracılığıyla, jet yakıtı, çelik ve dikenli tel satmaktadır… “Turşu ve perhiz” misali!!! Az kaldı çelişkiler yumağı olan AKP gidecek…
