ÜÇLÜ ZİRVEDE KRİTİK KARARLAR

 ÜÇLÜ ZİRVEDE KRİTİK KARARLAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin videokonferans yöntemiyle yaptığı Astana toplantısından ABD'nin Suriye rejimine karşı uygulamaya başladığı Sezar y

Üç liderin, yayınladığı ortak bildiride, 'Suriye Arap Cumhuriyeti’ne ait olması gereken petrol gelirlerine yasadışı şekilde el konulmasına ve transfer edilmesine yönelik itirazlarını beyan etmişlerdir' denildi. Üç lider ayrıca ABD ve İsrail'in Golan'a yönelik tutumunu da eleştirdi.Açılış konuşmasını yapan Ruhani'den sonra söz alan Putin, üçlü zirvenin gündemdeki sorunlara değinilmesi açısından güzel bir vesile olacağını ifade etti.
Putin'den sonra söz alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına 'Toplantının hayırlı olmasını diliyorum' diye başladı. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

'Her ne kadar videokonferans yoluyla olsa da sizlerle bir araya geldiğimiz için mutluyum. İran ve Rusya'da salgın nedeniyle meydana gelen can kayıplarından dolayı çok üzgünüm. İran ve Rusya halkına taziyelerimi iletiyorum. Türkiye olarak salgınla mücadele sürecinde vatandaşlarımıza en iyi sağlık hizmetinin vermenin yanında, dost ve kardeşlerimize de yardımcı olduk. Günlük vefat sayımızı 16'lara kadar indirmeyi başardık. Bu musibetten dünyanın en kısa zamanda kurtulmasını diliyorum.

Türkiye olarak Suriyeli kardeşlerimizin yanında olduk. Etnik kimliğine, kökenine bakmadan milyonlarca Suriyeli sığınmacıya kucak açtık. Suriye'nin terör örgütlerinin eliyle parçalanmaması için büyük özen gösterdik. Gerektiğinde fiili müdahelede bulunarak insani dramın önüne geçtik. Komşumuz Suriye'nin bir an önce istikrara kavuşması için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Yapacağımız istişarelerin Suriyeli kardeşlerimiz ve tüm bölgemiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.'

Türkiye, Rusya ve İran Devlet Başkanları'nın videokonferans yöntemiyle yaptığı toplantıda, ABD'nin Suriye rejimine yönelik Sezar yaptırımlarına karşı, 'Suriye Arap Cumhuriyeti’ne ait olması gereken petrol gelirlerine yasadışı şekilde el konulmasına ve transfer edilmesine yönelik itirazlarını beyan etmişlerdir' dedi. Üç lider ayrıca, bölgede gerginliğini tırmandırdığını belirterek, ABD'nin Golan kararını da şu sözlerle kınadı:ABD Yönetiminin işgal altındaki Suriye Golanı’na dair uluslararası hukukun ağır ihlalini teşkil eden ve bölgesel barış ile güvenliği tehdit eden kararını kınamışlardır. İsrail’in Suriye’ye yönelik askeri saldırılarının istikrarı bozduğunu ve bu ülkenin egemenliği ile toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini, ayrıca bölgedeki gerilimi tırmandırdığını değerlendirmişlerdir'.

ÜÇLÜ ZİRVE'DEN ABD'NİN SEZAR YASASINA TEPKİ

Pandemi nedeniyle video konferans yöntemiyle yapılan zirve, yaklaşık 1,5 saat sürdü. Zirvenin ardından liderler 12 maddelik bir bildiriye imza attı. Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne dair taahhütün tekrarlandığı bildiride, 'kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiği' belirtildi.Bildiride, ABD'nin Sezar adıyla aldığı son yaptırım kararlarına tepki şu sözlerle dile getirildi: 'Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumu ele almış, bu bölgede güvenlik ile istikrarın ancak ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde sağlanabileceğini vurgulamış ve bu doğrultuda çabalarını koordine etmede anlaşmışlardır. Suriye Arap Cumhuriyeti’ne ait olması gereken petrol gelirlerine yasadışı şekilde el konulmasına ve transfer edilmesine yönelik itirazlarını beyan etmişlerdir'
ABD'YE GOLAN ELEŞTİRİSİ 
Bildiride, ABD'nin İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıyan kararı da bildiride eleştirildi:'BM Güvenlik Konseyi’nin 497 sayılı kararı başta gelmek üzere, Suriye Golanı'nın işgalini reddeden ilgili Birleşmiş Milletler kararlarının hükümleri dahil, herkesçe tanınan uluslararası hukuk kararlarına saygı gösterilmesi gerekliliğini teyid etmişler ve bu itibarla, ABD Yönetiminin işgal altındaki Suriye Golanı’na dair uluslararası hukukun ağır ihlalini teşkil eden ve bölgesel barış ile güvenliği tehdit eden kararını kınamışlardır. İsrail’in Suriye’ye yönelik askeri saldırılarının istikrarı bozduğunu ve bu ülkenin egemenliği ile toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini, ayrıca bölgedeki gerilimi tırmandırdığını değerlendirmişlerdir.'

Bildiride ayrıca 'gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere, terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimin' reddedildiği belirtilirken, üç lider 'Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün yanısıra komşu ülkelerin milli güvenliğine de halel getirecek ayrılıkçı gündemlere karşı durma' kararlılıklarını tekrarladı. Üç lider, IŞİD, Nusra Cephesi ve El Kaide veya IŞİD ile bağlantılı 'tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumlar ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan diğer grupların tamamen ortadan kaldırılması' amacıyla işbirliğini sürdürme kararlarını tekrarladı. Bildiride, YPG/PYO, BM tarafından terörist kabul edilmediği için yine yer almadı. 

İdlib'teki durumu da ele alan üç lider, 'İdlip’le ilgili bütün anlaşmaların tüm unsurlarıyla hayata geçirilerek sahadaki sükunetin' sağlanması teminisini tekrarladı. Covid-19 nedeniyle Suriye'ye yönelik yardımların arttırılması için çağrı yapılan zirve sonrasında liderler, Suriye'de sorunun çözümü için BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’in 'sürekli iletişim yoluyla desteklemeye hazır olduklarını' da duyurdu.
Zorla alıkonan/kaçırılan şahısların karşılıklı salıverilmelerine dair çalışmaları sürdürme kararı alan liderler, mültecilerin geri dönüşünün kolaylaştırılması için uluslararası topluma yardımlarını artırma çağrısı yaptı. 
EKONOMİK İŞBİRLİĞİ KARARI 
Üç lider, yayınlanan bildiriyle Suriye sorununun yanı sıra ekonomik işbirliğini güçlendirmek istediklerini de duyurdu. Liderler bir sonraki Astana zirvesi için de hazırlık kararı alırken, en kısa sürede İran'da buluşmakta anlaştı.