ÖZGÜR ÖZEL: ERDOĞAN'A SANDIK ÇAĞRISINI YİNELEDİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

GÜNDEM 8.07.2025 15:34:00 0
ÖZGÜR ÖZEL: ERDOĞAN

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Özgür Özel, gündeme ilişkin çok sayıda başlıkta değerlendirmelerde bulundu. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Anketlere göre birinci parti biziz" sözlerini anımsatan Özel, "Erdoğan denen tek kişisi yüzde 29.2 oyla seni orada oturtmam. 2 Kasım'da sandığa gel. Hodri meydan" dedi. CHP'li belediyelere yönelik son operasyon dalgasına değinen Özel, Aziz İhsan Aktaş'ın kamudan ve AKP'li belediyelerden aldığı ihaleleri sordu. Özel, MHP lideri Bahçeli'nin bugünkü konuşması hakkında da "Bahçeli'nin attığı adımı kıymetlendiriyorum" yorumunu yaptı.

Konuşmasına, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde girdikleri mağarada metan gazından zehirlenerek yaşamını yitiren askerlere değinerek başlayan Özel, konuya ilişkin araştırma önergesi vereceklerini bildirdi. Özel, ayrıca yaşamını yitiren sözleşmeli Er Özkan Özkanlı'nın bir öğrenciye verdiği burcu da CHP'nin üstleneceğini açıkladı.

"TURİZM BAKANINA ÇANAK TUTANLARA YAZIKLAR OLSUN"

Devamla Kartalkaya'daki yangın faciasına değinen Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a tepki gösterdi. Özel, "Esas sorumlu olan Turizm Bakanlığı 'personele dokunma' diyor. Çünkü biliyor ki bu iş çorap söküğü gibidir ucunu verirsen çeke çeke tamamını sökerler ucu sana gelir. O Turizm Bakanı bu insanların yüreği yanıyorken 36 bebek ve çocuk kömür parçaları halinde ailelerine teslim edilmişken ilk elden sorumlu kendisi ve bakanlığıyken 50 metrelik yatıyla Ege adalarını geze geze gitti. O Turizm Bakanı'nı oraya atayana istifa etmediği halde orada tutana o Turizm Bakanı'na hala çanak tutanlara yazıklar olsun" ifadelerini kullandı.

"BAŞSAVCININ KONUTU İÇİN 40 MİLYON 504 BİN TL ÖDENDİ"

Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yeni bir gözaltı dalgası başlatıldığını anımsatan Özel, suç örgütü lideri olduğu iddia edilen ancak etkin pişmanlık ile tahliye edilen Aziz İhsan Aktaş’ın iddialarıyla düzenlenen operasyonlara sert çıktı. Aktaş'ın akmudan ve AKP'li belediyelerden aldığı ihaleleri anlatan Özel, bunlarla ilgili tek bir soruşturmanın dahi başlatılmadığını vurguladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın konutunun yenilenmesi için ödenen paranın belgesini paylaşan Özel, "Ödenen para 40 milyon 504 bin TL. Bu sadece tadilat bedeli. Başka ödemeler de var, onlar hariç. Bugünkü kurla 56 milyon TL yapıyor. Bu para 56 öğretmenin emekli ikramiyesine denk geliyor" diye konuştu.

Konuşmasının son bölümünde AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Özel, "Erdoğan denen tek kişisi yüzde 29.2 oyla seni orada oturtmam!" dedi. Özel, 2 Kasım'da sandık talebini yineledi.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Şehit düşen Piyade Üsteğmenimiz Nuri Melih Bozkurt'un naaşını aramaya gitmişlerdi. Bir mağaraya giren askerlerimiz orada metan gazına maruz kaldılar ve 12 Mehmetçiğimizi kaybettik, şehit oldular. Kendilerine Allah'tan rahmet, milletimize ve ailelerine başsağlığı diliyorum. 12 evladımızın böyle bir olayda şehit olması milletimizin hem yüreğini yaktı ama bir yandan da çok üzdü, çok rahatsız etti.

Çok sayıda soru var. Bir ihmal, bir hatalar zinciri olduğu değerlendiriliyor. Şüphesiz alınması gereken dersler var ama bu derslerin çoktan alınmış olması gerekiyordu. Cevaplanması gereken sorular var ama bu cevapların çoktan bulunmuş olması gerekiyordu. Biz şehitlerimizin şu anda birçok şehrimizde, İstanbul'da cenazeler var. Arkadaşlarımız, il başkanlarımız partimizi bu törenlerde temsil ediyorlar.

Defin işlemleri tamamlandıktan sonra konuyu meclis gündemine getireceğiz. Her ne kadar Milli Savunma Bakanlığı bir tahkikat açıldığını söylese de konunun uzmanları bu meselenin meclis eliyle araştırılmaya değer olduğunu, bunun ancak meclisin kararlılıkla üzerine giderse cevap aranması gereken soruların ortaya açıkça yanıtlanabileceğini ifade ediyorlar.

Yeterli bir keşfin yapılmadığından, evlatlarımıza gaz maskesinin ve oksijen tüplerinin sağlanıp sağlanmadığından, mağaraya önce bir robotun ya da insansız aracın girmesi gerektiğinden, bu araçların Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterinde son teknolojiye dayalı insansız araçlar olduğundan ve bu mağarada patlatma yapılıp yapılmadığının yapıldıysa içerideki gazı bu patlamanın tutuşturacağının öngörülmüş olması gerektiğinden ve askerlerin yanındaki varsa sağlık profesyonelleri onların kaç kişi olduğu hangi eğitimde oldukları yanlarındaki ilk yardım malzemelerinin hangi kapsamda olduğunun enine boyuna araştırması gerektiğinden bahsediyorlar.

Biz araştırma önergemizi vereceğiz. Bütün partilerden de bu konuda bir destek bekliyoruz. Çünkü sonuçta hepimiz vatani görev için gittik, görevlerimizi yaptık.

Türk milleti bu konudan kaçmaz ama böylesine 3 yıl önceki bir şehidimizin cenazesini alırken bu kadar basit tedbirler, araç gereç kullanılmadan ortaya çıkan bu kayıplarda gerçekten yüreğimizi yaktı. Bu konunun üzerine gitmek, bu konunun araştırılmasını ve bir daha tekrar etmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasını, sorumluların cezalandırılmasını istemek milletimizin ana muhalefet partisi olarak bizden beklentisidir, talebidir.

"ŞEHİDİN VERDİĞİ BURSU CHP ÜSTLENECEK"

Ayrıca şehidimiz sözleşmeli Er Özkan Özkanlı'nın bazı mesajlaşma görüntüleri kamuoyuna yansıdı. Kıt kanaat geçindiği maaşıyla memleketi Aksaray'da bazı öğrencilere burs vermek için ısrar ettiği anlaşılıyor.

Parti Meclisi üyemiz ve il başkanımız kanalıyla hem bursa aracılık eden kuruma ulaştık hem de öğrendik ki kendisi annesiz babamışsız büyümüş, bursla büyümüş birisi ve mesleğini edip sözleşmeli er olup eline ilk geçen maaşla kendisine burs veren kurumu arıyor ve Suriye'de anasız babasız kalmış kendisi gibi yetim büyümek zorunda kalmış Suriyeli savaşta bir evlada burs vermek istediğini ifade ediyor. Biz bilgilere ulaştık. Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak şehidimizin burs vermekte olduğu evladımızın bursu kesilmeyecek o bursu biz üstleniyoruz arkadaşlar.

KARTALKAYA'DAKİ YANGIN FACİASI

Diğer yandan diğer yandan bugün Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin bir kısmı Kartalkaya davasını izliyor. Dün ben de oradaydım ve öğleye kadarki ilk kısmını takip ettim. Kartalkaya davası bizim bu kürsülerde en yakından fikrimizi takip ettiğimiz, meseleyi takip ettiğimiz bir dava. Hepiniz hatırlayacaksınız. Grup toplantımızı İstanbul'da yapacakken sabah o feci haberle uyandı Türkiye.

Gelen haberler 60'ın üzerinde can kaybı olduğunu sonradan 78'e çıkacaktı söylüyordu. Sabah 09.00'da 60'ın üzerinde can kaybı olduğunu ana muhalefet lideri biliyor. Muhalefet partilerinin liderleri biliyor. Orada bulunan herkes biliyor. Ama Türkiye can kaybını öğlen 11.00'e kadar 4 sonra 6 ta ki AK Parti Ankara İl Kongresi yapılsın. Recep Tayyip Erdoğan partisine başka partiden katılan birisine rozet taksın ta ki orada o tören bütün şaşasıyla yapılsın ondan sonra rakam 63, 65 derken 78'i buldu. 36'sı çocuk ve bebek 78 canımızı kaybetmiştik.

İlk gün oraya gittim. İçişleri Bakanı 10 gün içinde tüm sorumlular tüm sorumluluklar en şeffaf şekilde ortaya çıkacak dedi. Bu konuda bilgi vereceğiz dedi. İçişleri Bakanlığı'nın bu konusundaki kapasitesinden dem vurdu. Sonra bir daha bu konuda kendisinden bir şey duyan olmadı. Savcılık bir bilirkişi heyeti görevlendirdi. Heyete 3 gün süre verdiler. 7 kişilik heyet. Heyet 3 gün gece gündüz çalıştı. Bu kürsüden görevlendirme yazılarını gösterdim.

Heyetin işe başlarkenki fotoğrafını, yangın sırasında, yangın sonrasında otelde yapmış olduğu çalışmalarda çektikleri, çektirdikleri fotoğrafları ve 3 günün sonunda yazdıkları bilirkişi raporu. 3 gün süre verdiler. 3 gün sonunda 17.00'de gittiler vermeye. Ankara'dan bakanlıktan telefon telefonu alandan telefon şu rapora bir bakalım.

Raporda bilirkişi heyeti Bolu İl Özel İdaresi Kültür ve Turizm Bakanlığını ve otel yönetimini sorumlu görüyor. Diyorlar ki bu rapor olmaz. Niye? Buradan Kültür Bakanlığı'nı çıkarın. Kültür Bakanlığı olmasın. Buraya onun yerine Bolu Belediyesi'ni ekleyin. Heyet diyor ki, belediye sınırlarında değil bambaşka bir yerde buraya biz Bolu Belediyesi'ni ekleyemeyiz. Hele hele Kültür Bakanlığı denetlemeye tek yetkili kurum. Kapıdaki tabelası duruyor. 1 ay önce gelmiş denetlemiş. Hatta yangınla ilgili de birçok soruya denetleme kağıdında cevap vermiş yetkilileri. Onlar sorumlu.

"ADALETİ ÇALDILAR"

Bu heyeti o zaman siz görevden el çekin diyorlar. 7'sinin de istifa dilekçelerini buradan okudum. 3. gün akşam görevi yapmış bitirmişler, gördüğüm lüzum üzerine istifa ediyorum. Sağlık sorunlarım yüzünden istifa ediyorum. Sonra o raporu biz kamuoyu ile paylaştık. Dediler ki rapor korsandır. Evet bir korsanlık faaliyeti oldu.

Korsanlık faaliyeti yetkisiz olan birinin meşru olan bir malı gayrimeşru yollarla elde etmesidir. Bir korsanlık faaliyeti varsa 3 gün gece gündüz görevlendirme kağıdı elimizde olan ve kendilerinin vicdanı çarpıtmaya, olmadık bir şeye imza atmamaya yönelik olan bilir kişilerin yazdığı rapor meşrudur. Ona korsan diyen Adalet Bakanlığı ve AK Parti'nin yaptığı iş adalete korsanlık faaliyetidir. Adaleti çalmışlardır.

Sonra yeni bir bilirkişi raporu, sonra buna tepkilerden eski raporda var ama genişlettik. Kamuoyunun baskısı her hafta burada üzerinde durmamızda nihayet ikinci raporda da Turizm Bakanlığı yer aldı.

Ancak Bolu Belediyesi'nin de itfaiye müdürlüğü yer aldı. Dün de yargılama başladı. Hiçbir kurum hiçbir kişi yargılanmaktan muaf olamaz ama adil bir yargılamanın hızlı bir yargılamanın ve tüm delillerin hakkaniyetle sorgulandığı bir yargılamanın takipçisi olacağız. O gün oradayız. Dün oradaydık. Bugün oradayız.

"O TURİZM BAKANI'NI ATAYANA YAZIKLAR OLSUN"

Dava boyunca hem ilgili komisyondaki arkadaşlarımız hem Bolu Milletvekilimiz orada olacak. Ben de programım el verdiğince davanın kritik kavşaklarında gidip orada olmaya ve oradaki ailelerin adalet arayışını takip etmeye devam edeceğim. Ama dün orada kucaklaştığımız tabii her evresinde orada olduk.

Taziyelerde orada olduk. 40'ında orada olduk. Farklı şehirlerde ziyaretlerde bulunduk. Dün kucaklaştığımız duygusal anlar yaşadığımız ailelerin en büyük şikayeti şu. Burada yargılanması gerekenlerin bir kısmı yargılanıyor.

Ama ilk raporda ikinci raporda yargılanması yargılansın denilen savcının yargılanmalıdır dedikleri yok. Kim yok? Turizm ve Kültür Bakanlığı oradan oraya teftişe gidenler, onları görevlendirenler yok. Diğer taraftan denetim yapması gerekenler iş güvenliği açısından orada yoklar. Çünkü ilgili bakanlar Çalışma Bakanı ve Turizm Bakanı personellerinin yargılanmasına izin verecek imzayı atmadılar.

Esas sorumlu olan Turizm Bakanlığı personele dokunma diyor. Çünkü biliyor ki bu iş çorap söküğü gibidir ucunu verirsen çeke çeke tamamını sökerler ucu sana gelir. O Turizm Bakanı bu insanların yüreği yanıyorken 36 bebek ve çocuk kömür parçaları halinde ailelerine teslim edilmişken ilk elden sorumlu kendisi ve bakanlığıyken 50 metrelik yatıyla Ege adalarını geze geze gitti.

Dün 50 metrelik yatını 5 yıldızlı otelinin önüne demirledi. Orada sefa sürüyor tatil yapıyor. Acılı analar, babalar, eşler, dedeler, 8 evladını elleriyle toprağa vermiş evladı, gelini torunları. 5 evladını elleriyle toprağa vermiş dedeler nineler orada gözyaşı döküyorlar.

Ağlamaktan konuşamıyorlar. Bu ülkeyi bu hale getirene o Turizm Bakanı'nı oraya atayana istifa etmediği halde orada tutana o Turizm Bakanı'na hala çanak tutanlara yazıklar olsun. Allahlarından bulsunlar.

"SORUMLU SENSİN ERDOĞAN"

Milletimize o Turizm Bakanı'nı atayan, o Turizm Bakanı'nı azletmeyen, bu pişkinliğe karşı halen daha sessiz kalan sonra da işine geldi mi sorumlusu benim ben diyene söylüyorum. Sorumlusu sensin Erdoğan. Sensin, sensin, sensin.

Bugün Çorlu tren kazasının 7. yıl dönümü. Biraz önce Oğuz Arda Sel'in annesi Mısra Hanım'ı Mısra Öz'ü anladım aradım. Davanın sembol ismidir bütün aileleri bir araya getiren.

Zaten ailelerle toplanmak üzere yoldaymış. Kendisiyle konuştum. Partimizin bir kez daha dayanışma duygularını ilettim ve kendisine bir diyeceğiniz var mı diye söyledim. Söylediği şu. Süreçte gösterilen dayanışmaya, gösterilen ilgiye elbette müteşekkirler ama diyor ki esas sorumlular yargılanmadı. Hatta içeride attığı bir imza yüzünden bir başka sebepten işlediği suçun sorumluluğunun çok üstünde ceza alanlar var ama esas sorumlular yani aynı Turizm Bakanı'nın yaptığı gibi Ulaştırma Bakanlığı izin vermedi diye yargılanmayanlar var.

Evladımın ve evlatlarımızın, ailelerimizin katilleri Ulaştırma Bakanı'nın, AK Parti'nin sorgulatmadığı adalete teslim etmedikleridir. Onlar yargılanana kadar gözümüze uyku girmeyecektir diyor. Karşımızda yoksulu görmeyen garibanı sevmeyen zenginler için çalışan ve zengin seven bir iktidar var.

MECLİS'TEKİ ZEYTİNLİK YASASI

Şimdi o zenginlerden bir tanesi parasına para katmak için daha 2,5 milyar daha kazanmak için ona önden söz verilmiş.

Sonra meclise gelmiş, geri gitmiş. Çevreciler direnmiş, geri gitmiş zeytin yasası var. Büyük bir mücadele verdi grubumuz. Tabii yasanın pek çok mahsurlu yönü var. Hepsini ifade etmeye, Anayasa Mahkemesi denetimine sokmaya eğer kanunlaşırsa hazırlıklarımızı yapıyoruz.

Zenginlerin kesecekleri zeytinleri koordinatlarla belirlediler ve yasayı bu hafta yine ertelendi ama meclis kapatmadan bu yasayı çıkarıp gitmek istiyorlar. Sonra da yolunu bulmuşlar diyor ki "CHP bu yasaya karşıysa Anayasa Mahkemesi'ne gitsin" Gideceğiz elbet ne olacak biliyor musunuz? Biz Anayasa Mahkemesi'nde beklerken koordinatları belirtilen yerdeki binlerce on binlerce zeytin ağacı kesilecek.

Orada maden araması başlayacak. Anayasa Mahkemesi 9 ay sonra bunu anayasaya aykırı bulacak. Hükümete de 9 ayda süre verecek bunu düzeltmesi için ama iş işten geçmiş olacak.

Bu mücadeleyi önümüzdeki haftaya ertelenen bu zeytin yasasına hep birlikte direnmek üzere hem Muğla'dan Ege'den tüm Türkiye'den geçtiğimiz haftalarda gelen herkesi yine meclise bekliyoruz. Tarihin önünde tarihi sorumluluğumuzu doğaya, çevreye karşı zeytin gibi bir ağaca karşı Ege'nin en önemli bitkisine bütün kutsal kitaplarda yer alan zeytine sahip çıkmak için bu büyük mücadeleyi meclis kapanmadan gerekirse meclisi kapatmamak bahasına vermek için herkesi mücadeleye çağırıyoruz."

"İŞÇİYİ, EMEKLİYİ SEVMİYORLAR"

Zengini seviyorlar dedim. İşçiyi, emekliyi malum sevmiyorlar. Emekli maaşına 2400 lira zam yaptılar. En düşük emekli maaşı 16.881lira yani bundan sonra yıl sonuna kadar emekliler 16.000 lira alarak geçinmeye çalışacaklar.

Verilen zam günlük 80 lira . Cumhuriyeti Tarihi boyunca hatta bu topraklarda Osmanlı yüzyıllardır maaş ödüyor. Anadolu Medeniyetler Tarihi boyunca verilmiş en düşük zammı, hani diyordu ya ben emeklimi hiçbir zaman enflasyona ezdirmedim ben emeklimi asla ezdirmedim.

Verdiği zam bir tas çorba almıyor. Bu topraklarda emekli zammının bir tas çorba almadığı bir sürece getirdi Ak Parti. Kendisi gelmeden önce en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu.

Bunu bütün emeklilere söyleyin ezberleyin ezberletin. Tekrarın gücü önemlidir. Ben halen daha Türkiye'nin dört bir yanında gidiyorum, dört bir yanında anlatıyorum. Bu hesabı yapıyorum.

Görüpte halen daha şaşıran, o kadar mı erimişiz o kadar mı erimiş kuyumcu şaşırıyor inanamıyor bilgisayardan dönüp bir daha bir daha bakıyoruz.

"AKP GELDİĞİNDE EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 8 ÇEYREK ALTIN ALIYORDU"

AK Parti geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu arkadaşlar. Bugün en düşük emekli maaşı 2,5 çeyrek altın alıyor. AK Parti geldiğinde en asgari ücret 7 çeyrek altın alıyordu. Bugün asgari ücret 3 çeyrek altın alıyor. Biz işçiyle işverenle, esnafla bunların tüm temsilcileri ile görüştük. Değerli hocalarımız, genel başkan yardımcılarımız çalışmalarını yaptılar ve 3 tane kanun teklifi hazırladık.

Bunlardan bir tanesi asgari ücretin 30.205 lira olmasını öneren asgari ücret kanun teklifimiz. Altında benim de grubumuzdaki tüm milletvekillerinin imzası var. Ve diyoruz ki yılbaşında zaten hesabı yapmıştık. 30 biz bunun altında yokuz demiştik. 6 aylık enflasyon ve devletin resmi rakamlarıyla geçen yıl verilmeyen ve bu yıl ilk 6 ay için verilmeyen refah payları biri yüzde 3,5 biri yüzde 2 yine 30.205 TL'ye denk geliyor. Asgari ücret teklifimiz burada. Diğer yandan en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine getirilmesi ile ilgili kanun teklifimizi grup başkanvekillerimizle birlikte tüm milletvekillerimizle imzaladık verdik. Diğer taraftan kamuda çalışanlar açısından kamu emeklileri açısından, memur emeklileri açısından bir seyyanen zam beklentisi var. Geçen sene Tayyip Erdoğan 8000 TL seyyanen zam söz verdi geçen yıl. Onu yapmadıkları gibi bu yıl hiç artırmasa geçen yılki sözünü uygulasa 16.000 seyyanen zam bütün memur emeklilerinin beklentisi ile de kanun teklifimizi hazırladık bir kenarda duruyor ve bir yandan da kamu işçileri çerçeve sözleşme bekliyorlar.

Bunun için Hak İş'in Türk İş'in başlattıkları bir eylemlilik bir mücadele takvimi var. Onu yakından takip ediyoruz destekliyoruz. Buradan mecliste görev yapan tüm siyasi partilerden milletvekillerine ama meclis Temmuz sonuna kadar çalışma kararı aldığı halde AK Parti kendi grubuna 17'sine kadar çalışacağız.

Zeytinlikleri maden aramayı açacaklar zenginlerin beklediği birkaç kanunu çıkaracaklar. Bu kanunları çıkarmadan emekliye zam yapmadan asgari ücretliye zam yapmadan ki asgari ücret zammında küçük esnafı koruyacak mükemmel bir formülümüz var.

Geçen hafta detaylı anlattım. Küçük esnafa asgari ücrete zam yükünün 6500 lirasını direkt sırtından alan yine tekstil ve hazır giyim iş kolunda çalışan sayısına bakmaksızın 6500 lira destek yapan ve çayın taşıyla çayın kuşunu vuran gerçi kimse kuşu vurmasın da çayın taşıyla çayın kuşunu vuran sosyal güvenlik prim gelirlerinin artışını esnafa ve hazır giyim sektörüne zor durumdaki tekstilciye başta sonra da tüm asgari ücret çalıştıranlara yansıtan doğru bir teklifimiz var. Devlete ₺1 kuruş maliyeti olmayan bir teklifimiz var ama bu teklifleri görmezden gelip, bunları görmezden gelip tatile gitmek isteyenler 17'sinde deniz deyiz abi diye birbirine müjde veren AK Partililer var. Milletin yarası kanıyor. Meclis yaraya merhem olmak içindir. Yarayı iyileştirmek içindir. Böyle ifadelerle yaraya tuz basmak için değildir. Milletin yarasına tuz basıp kendi bedenini tuzlu suya koşturmaya çalışanlara asla izin vermiyoruz. Onlara bu önümüzdeki meclis takvimini grubumuz dar edecek. Milletin sesini duymayanı tatile göndermiyoruz.

"19 MART'TA BU MİLLETİN GELECEĞİNE DARBE YAPTILAR"

19 Mart'ta bu milletin geleceğine bir darbe yaptılar. Yerelde iktidar olanlara ve gelecek seçimden sonra iktidar olacaklara. Milletimiz takdir ederse cumhurbaşkanı olacaklara darbe yaptılar. Sandığın gücüne karşı savaş açtılar. Milletin desteğini alamadıkları için devleti milletin karşısına diktiler. Milletin rızası olmadan baskıyla ayakta durabileceklerini ve bu baskıyla iktidarlarını koruyabileceklerini iddia ediyorlar. Biz de buna karşı meydan meydan direnerek önce Saraçhane'de başlayan, sonra her hafta sonu bir Anadolu iline yayılan bir mücadeleyi sürdürüyoruz. Daha bunun utancı sürerken, 5 Temmuz günü yeni bir utancı millete yaşattılar. Bu sefer Adana Belediye Başkanımız Zeydan Karalar'ı, Adıyaman Belediye Başkanımız Abdurrahman Tutdere'yi ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'i şafak operasyonuyla gözaltına aldılar.

Bakın bu Aziz İhsan Aktaş Yargıtay'dan meclise, Devlet Hava Meydanlarından, Türk Hava Yollarına, Pamukkale Üniversitesi'ne, farklı İl Uludağ Üniversitesi'ne, farklı illerde 20'ye yakın kamu hastanesine. Yetmez. Halihazırda Trabzon, Kocaeli, Kahramanmaraş, Ordu'nun AK Partili Büyükşehir Belediyelerine, Elazığ, Isparta Belediyelerine, il belediyelerine, İstanbul'da Bahçelievler'den başka ilçeler, Şanlıurfa, Haliliye, Karaköprü, Eyyübiye, Ordu, Ünye, Hatay, Antakya bitmiyor. Hepsi burada.

Daha önceki dönemde Balıkesir Belediyesi, Şanlıurfa onlardayken, Afyon onlardayken, Kilis, Yozgat, Uşak onlardayken, Adana, Seyhan onlardayken Aziz İhsan Aktaş bunlarla çalışmış.

Seyhan Belediyesi onlardayken çalışmış. Zeydan Karalar'a geçmiş bir ödeme almış. O ödemeyi alırken filancaya yolladı diye 11 yıl önce sonra yıllarca Seyhan'ı yönetiyor yok. Adana Büyükşehir yok. Bir daha kazanıyor yok. Zeydan Karalar gözaltında. Aha dün televizyon programında söyledim. Aziz İhsan Aktaş'ın aldığı toplam ihale. Bu resmi. Tık tık tık tık giriyorsun. Ne o EKAP mı sisteminin adı? EKAP'a giriyorsun 388 ihale almış adam. 300'ü kamudan ve AK Partili belediyelerden yüzde 77. CHP'li belediyelerden 88 yüzde 23'ü. Bu ihalelerdeki tüm belediye başkanlarım ya tutuklu ya gözaltında. Bunlardan hepsi Aziz İhsan Aktaş'tan A8 makam arabası alan var. Isparta inkar da etmiyor. Her sabah evden çıkıyor belediyeye o arabayla hala gidiyor. Plakanın plakasını da AK Parti'nin akı koymuş. yüzde 23 tüm belediye başkanlarım içeride. Bir tanesi içeride değil. AK Parti'nin MHP'nin vicdan sahibi Anadolu irfanına sahip seçmenlerine soruyorum. Hak mı reva mı ya? Hak mı reva mı? Hak mı reva mı?

Bir suç varsa suçtan delili, delilden şüpheliyi bulursun. Cezalandırırsın, cezalandır zaten. Ama CHP'li belediyelere bir şey bulmak üzere yapılan soruşturmanın sonucu bu. Tayyip Bey'e Tayyip Bey'e de göstereyim. Onun da buradan memnun olacağı bir şey olabilir. Yüzde 77'ye yüzde 23 ya CHP 23. AK Parti'nin CHP'yi geçtiği tek yüzde bu. Tek yüzde bu. Bir haftadır, bir haftadır yine 19 Mart'tan sonra en büyük hareketliliğin yaşandığı, siyasetteki en çok hareketliliğin yaşandığı, yargıdaki en çok hareketliliğin yaşandığı haftalardan bir tanesi.

"REKOR OYLARLA SEÇİLEN BELEDİYE BAŞKANLARI GÖZALTINDA"

Size bir haftalık Türkiye fotoğrafı gösteriyorum. Bu bir haftada halkın rekor oylarla seçtiği belediye başkanları gözaltına alındı. Sadece tweet'te anlaşılan ki artık rejimin bir bağımsız yargı olduğuna milleti inandırma ikna etme derdi kalmadı.

AK Parti'yi yenme suçu diye bir suç var. AK Parti'yi yenenleri içeri atıyorlar diye tweet atan gazeteci Timur Soykan'ı aldılar. Ona ve bütün gazetecilere 'bundan sonra öyle tweet atarken iki kere düşüneceksin' dediler. 

Ayşe Barım duruyor. Türkiye'nin bütün ödüllü sanatçıları dün menajerlerinin yanındaydılar. Ayşe Barım buraya neden geldim anlamıyorum diyordu bundan 3-4 ay önce. Duruşması nihayet duruşmayla çıkacaksın diyorlardı. 3-4 ay sonraya kadar daha hapis yatacaksın dediler.

Türkiye'nin ödüllü bu sinema oyuncularını, dizi oyuncularını dün hepsini birden Çağlayan Adliyesi'ne götürdüler ve üzerek ağlatarak geri döndürdüler. Bu arkadaşlar ödül alıyorlar gittikleri her yerde. Geçen hafta da ödül aldı. Bakın. Yoksullukta Avrupa'da birinci sıradayız. Gıda enflasyonunda dünyada birinci sıradayız. Bakın altın madalyalar. Ya bunlarla övünülür mü? Övüneceksen sen hukukun üstünlüğünle övün diyeceksiniz. Hukukun üstünlüğünde dünyada 117. sıradayız. İşte size bir haftalık Türkiye fotoğrafı. Eserinden övünebilirsin AKP. Bu senin eserin. Biz bu arkadaşların eserleriyle bu arkadaşların hizmetleriyle, bu gazetecilerin cesaret ve namuslarından övünüyoruz. Sen de eserinden övün AKP. Bu senin eserin.

Şimdi tencere dibin kara seninki benden kara değil. Bizde 111 gün oldu. Bir tane bir kör kuruş bir kör kuruş. Hani vardı ya cumhuriyetten önce ortası delikli bir kör kuruş. Bulsalar bir tane böyle havaya atacaklar bunu bulduk diye bulamadılar.

Ama bakın neler var? Neler var ellemiyorlar. Bugün İstanbul, Adana, Antalya, Adıyaman, Mardin, Van, Hakkari, Batman, Tunceli ve Siirt belediye başkanları ya tutuklu ya da yerine kayyum atanmış. Buraların nüfusunun toplamı 25 milyon. 25 milyon seçmen var. 25 milyon seçmenin oyuyla seçtiği, nüfus da değil. 25 milyon seçmenin oy verdiği belediye başkanlarını, Cumhuriyet, AK Partili ve Dem Partili seçmenine hizmetten kopardılar.

Oysa burada tek bir delil olmadan, delil şüphesi olan bunlardan bağımsız bir şey oldu. Muhakkiki yolladık raporu gelince en tavizsiz gereğini yaparız. Ama bir tek delil olmadan ne bizimkilerde ne de Dem Partininkilerde. AK Parti'yi yenme suçu işledik diye bu belediyeleri bizim elimizden değil bu belediye başkanlarını millete hizmetten, onları seçenleri de seçtiği tarafından yönetilmekten men ettiler.

DENİZLİ'DEKİ BELTAŞ DOSYASI

Diğer tarafta AK Parti Denizli Belediyesi'ni geçen yıl biz kazandık. Tabii şeyi hatırlayacaksınız. 2019-24 arası İstanbul Büyükşehir kendinden önceki döneme ait tam 37 büyük yolsuzluk dosyası. Burada anlattım. Yeşil alanı İBB'deki AK Partili Büyükşehir Belediye Meclis üyesi yeşil alan para etmez yok pahasına satın alıyor. O yeşil alana bilmem kaç kat ruhsat veriyorlar. 40 katına belediyeye geri satıyor. Böyle işler var. Süleyman Soylu gitti onlara e koydu. Halen duruyor. İçişleri Bakanlığı'nda duruyor. Ne Süleyman Soylu ne bu İçişleri Bakanı o konuda gereğini yapmadı. Ankara Büyükşehir 97 yolsuzluk dosyasını çıkardı. Aldılar işlem yapmıyorlar. Melih Gökçe'ye ait neler neler var hepinizin bildiği. Şimdi bugüne kadar bilinmeyen CHP'de bir kör kuruş bulamayanların aradığını bakın şimdi nereden çıkacak. Denizli Büyükşehir'de Beltaş diye bir firma var AK Parti dönemi. Bağbaşı yaylasına teleferik işletiyor. Genel Müdür çalışanlara talimat veriyor. Bütün hepsinin tutanağı var. Genel Müdürün talimatıyla yaptık. Nakit ödeyenlerin nakit ödemelerin üçte birine fiş kesin üçte ikisine fiş kesmeyin kasaya değil kenara ayırın. O parayı bana teslim edeceksiniz. Denizli Büyükşehir'de her gün üçte biri fişli, üçte ikisi fişsiz teleferikten bir çuval dolunca çuvalla Genel Müdüre para gidiyor. Tahsilatı yapan, parayı taşıyan, teslim eden belli, alan belli. Bu konuda seçimi 31 Mart'ta CHP kazanınca 1 Nisan'da bilgisayarın hard diskini de görüntü kayıtlarını siliyorlar. Ama personel bunu itiraf ediyor. Diyor ki böyle böyle yaptılar başımız derde girer gelip hard diski de söktüler. Her gün 3 günde bir bir çuval para alıyorlardı buradan. Bizimkiler hard diski kurtarmaya yolluyor geliyor ve hard diskten tam 25 milyon liralık paranın çuvalla Beltaş'ın genel müdürüne teslim edildiği döküm olarak var. Bu Beltaş ayrıca 30 tesiste restoran, kafe, büfe, kayak merkezi işletiyor. Orada çalışanlara yapılan sorguda da bazılarında benzer uygulananın paranın nakitin devir hızının yüksek olduğu yerlerde yapıldığı ortaya çıkıyor ve o kayıtlarla birlikte 95 milyon TL çuvallarla AK Parti'nin genel müdürüne Beltaş Genel Müdürüne teslim edilmiş. Dosya hazırlanıyor Denizli Başsavcılığı'na veriliyor. Bir yıldır tık yok arkadaşlar. Bir yıldır tık yok. Bir kör kuruş bir kuruş para bulsalar Ekrem Başkan'ın babasının yazlığının bahçesini kazıyor ya. Para bulacağım diye. Bir kuruş para yok. Bir tek ispat yok. Bütün arkadaşım Türkiye'de 25 milyon seçmenin oyu ya tutuklu ya kayyumda 95 milyon çuvalla parayı götürmüşler yapan AK Parti diye. Buradan Adalet Bakanı'na sesleniyorum. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Denizli'de Beltaş dosyası orada dururken halen daha o koltuklarınızda pişkin pişkin oturmaya devam mı edeceksiniz?

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç asker arkadaşım Yılmaz Tunç. Sana bu konuda hani biz savcılara bir şey söylediğimizde diyorsun ya Türkiye hukuk devletidir. Bu konuda bir açıklama bekliyorum. Denizli'de bir yıldır bekleyen 95 milyon TL 30 şirketten 25 milyon TL sadece teleferikten, 120 milyon TL'lik dosya konusunda bilgi bekliyorum. Eğer bilgi yoksa çuvallar sarayda demektir.

TAKSİ ŞOFÖRÜYLE DİYALOĞUNU ANLATTI: ZARARLI ALIŞKANLIKLARDAN KURTULDU

Genel başkan olmadan önce çokça bindiğim bir taksici vardı. Bir taksi durağı vardı. Oradan çağırıyoruz. Bir abi geliyor. Ankara'nın taksicileri meşhur. Şikayet de ediyordu AK Parti'den daha doğrusu Başkan yine mazota zam geldi. ÖTV çok. Yok şu şöyle fazla, bu böyle fazla geçinemiyoruz. Kime oy veriyorsun? Diyordu ki vallahi biz AK Parti'ye veriyoruz. Dedim ki niye? Bir gün dedi ki alışkanlık. Dedim ki bu nasıl alışkanlık? Çıkardı sigara bunun gibi dedi. Kötü bir alışkanlık. Zararlı bir alışkanlık. İlk başta diyor ki her bindiğimde geliştiriyor. Abi diyor bu AK Parti diyor sigara gibi ya diyor. Başkan diyor. Önce keyif alıyorsun diyor. Sonra alışıyorsun. Sonra zararı oluyor ama diyor bile bile zarar görüyorsun.

Geçen gün bir arkadaşla onun taksiye binince Özgür başkanı göremiyorum artık. Korumalar var, arabalar var. Geliyor geçiyor uğramıyor diye bir sitem de yollamış. Bir de selam yollamış. Demiş ki 'Özgür başkana söyle sigarayı da bıraktım, AK Parti'yi de bıraktım. Kötü bir alışkanlığım kalmadı.' Ben sağlıkçı olarak devamlı uğraşıyordum onunla. Bu iki kötü alışkanlıktan kurtul diye. Sayesinde demiş. İki kötü alışkanlıktan sigaradan da kurtuldum. AK Parti'den de kurtuldum. Artık çok daha rahat nefes alıyorum." demiş. Çok daha rahat nefes alıyorum. Rahat nefes almak için 23 yıl önce Erdemliler Hareketi diye kurulan vaktiyle mağduriyetlerinden dem vuran yoksulun garibanın sesini duyduğunu söyleyen, sorununu çözeceğini söyleyen yolsuzluğu bitireceğini, yoksulluğu bitireceğini söyleyen, yasakları bitireceğini söyleyen Türkiye'yi yasağa herkesi yoksulluğa ve burasına kadar yolsuzluğa bulaştıran AK Parti kurulduğu gün kendisine AKP Adalet ve Kalkınma Partisi demişti.

Bugün geldikleri yerle bakışlarıyla sıcak salonlardan yazın klimalı salonlardan çıkmayıp halkın içine karışmayışıyla gazeteciye, aydına, muhalife kurdukları dille üstten bakışla artık Adalet ve Kalkınma Partisi değil aşırı kibrin partisidir bunlar.

Aşırı kibrin partisinden en zararlı alışkanlıktan bütün milletimizi kurtulmaya davet ediyorum. Tabii seçmenler bir yana onlar sürüne dursun bu AK Parti'nin yöneticileri üst düzey bürokratları ve şımarttıkları gayet keyfe düşkün, gayet lüks içinde.

"87 YILLIK MAAŞIYLA SATIN ALAMAYACAĞI LÜKS YATLARI GEZMİŞ"

Daha 35 yaşındayken İstanbul'da şımarttıkları bir seyyar giyotin kendinden kıdemli hakimler mütevazı makam araçlarına biniyorken ona İBB'den en lüks makam aracı. Bir tanesi Numan Kurtulmuş'a. O zaman kendisi AK Parti Genel Başkanvekili ki tövbeler olsun Numan Bey açıklasın. Binmedim o araca diye binmiş. Yapmamak lazım. İstanbul Büyükşehir niye AK Parti'ye araç veriyor? Ama dünya kadar aracı AK Parti'ye vermiş. Numan Bey de İBB'den geldiğini bilerek ya da bilmeyerek o en lüks araca binmiş. Bir tane de seyyar giyotine vermişler. Belediyeler adliyelere araç veriyor. Servis veriyoruz, minibüs veriyoruz. Makam aracı veriyorlar.

Devletin işi. İmkan yok diyorlar, adalet aksıyor diyorlar, veriliyor. Ama AK Parti Genel Başkan Vekilliğine tahsis edilecek kadar lüksü seyyar giyotine vermişler. Bu arkadaş şımarmış. Gün olmuş 87 yıllık maaşıyla satın alamayacağı lüks yatları gezmiş.

Alıcı gözüyle incelemiş, pazarlık etmiş, fiyat sormuş, öyle yapmış, böyle yapmış. Ve hiçbir savcının bugüne kadar oturmadığı birçoğu normal lojmanlarda oturuyor hepsi. Bu göreve gitmeden tadilatı başlamış, öyle diyorlar.

Öyle tabii gidince başlasa oturamaz hemen. Öyle bir tadilat yapmışlar ki bunu bakan yardımcılığı görevinden yani siyasi bir görevden Anayasa'ya aykırı bir şekilde İstanbul'a başsavcı atayacaklar. Normalde bu görevin, bu atamanın kabul edilmemesi lazım. Gidince yap dedikleri işleri kimse yapamaz. O zaman demek ki belli şartları var.

O şartlar yerine gelmiş. Boğaziçi ön görünümde vatandaşın böyle çivi çakamayacağı yere inanılmaz tadilatlarla boğaz manzaralı bir villa hazırlanmış beyefendiye. Normal devletin ödediğinin çok üstünde yani bir lojman tadilatı nedir? O lojman tadilatının çok üzerinde olmayacak paralar harcanmış. En masumu hadi tehlikeli işler yapıyor. E güvenlikli siteler var savcıların oturduğu git orada otur. Bütün savcıları devlet nasıl koruyor? Seni de korusun. Kalın kurşun geçirmez camlar projede olmayan yüzme havuzları mütemelatlar imara aykırı dünya kadar onu yapalım, bunu yapalım.

Vallahi orada çalışan üç tane işçinin kendilerine aileden birinin nasıl zulmettiği, neler istediği, neler neler yaptığı, ne kadar lüks olduğunu bizzat dinledim. Günü gelince bu millete de dinleteceğim. Ama kanıt bulamam sanıyorlardı. Vallahi kanıtını bulursam göstereceğim dedim. Şurada kapattığım yer hani terörle mücadele eden kamu görevlisinin adresini açık etme gibi bir suç işleyecek halim yok. 

Adresi kapattım. Ama herkes biliyor ki adına savcılık binası restorasyonu demişler işin. Restorasyona kendisi gelmeden önce başlamışlar, bitirmişler, teslim etmişler. Bedeli sonradan çok farklı ödemeler de var ama bedeli 40.504.000 TL tadilat bedeli. Tadilat bedeli. Bu para bugünkü kurla 56 milyon TL. Ben emekli öğretmen çocuğuyum. 30 yıllık, 30 yıllık emekli öğretmen 30 yıl çalışınca 1.800.000 TL 30 yıllık emeğine karşılık emekli ikramiyesi alıyor.

Birisi oturacak diye satın alma değil. Sırf tadilatına 56 tane emekli öğretmenin 30'ar yıl sabah kalk yüzünü yıka, tıraş ol, kahvaltını yap, kravatı tak, okula git. 8 saat ders anlat, tebeşir tozu yut, dön eve gel. File yarım dolu. Çocukların durumu ortada. 30 sene böyle 56 öğretmenin emeğini İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının keyfine ödeyenlere burnunuzdan fitil fitil çıksın inşallah.

Lüksü sevenlere soruyorum. Lüksü sevenlere soruyorum. Aileden birinin kredi kartını Vanlı bir iş adamı borçlarınızı Vanlı bir iş adamı azad ediyor mu? Vanlı bir iş adamı bir bankanın gişesinden hesabınıza kredi kartınıza nakit yatırıyor mu? O hesapları hep o Vanlı iş adamı kapadı mı? Kapattı.

Biliyor muyum? Biliyorum. İspatlar mıyım? Onu da çok yakında görürsün. Ne demiştik arkadaşlar? Ne demiştik? Zulmetme. Sırça evde oturuyorsan dönüp de suçsuz komşuna taş atma. Ne demiştim arkadaşlar?

Oğlum sert kayaya çarptın demiştik. Sert kayaya çarptın, sert kayaya. Bundan sonraki adımda bundan sonraki her hukuksuz adımda Üsküdar'daki lüks yapıdan alınan evi. Bundan sonraki bir sonraki adımda Tuzla taraflarda Anadolu Yakasında Tuzla taraflardaki o yazlık evi her birini tane tane konuşmayan, gündeme getirmeyen, hesabını sormayan namerttir.

OPERASYONLARIN BORSAYA ETKİSİ

Devam et bakalım. Millete şimdi bu yaptıkları kötülükler nasıl oluyor? Nerelere varıyor? Bir gösterelim. Bence bugüne kadar gösterdiğim fotoğraflar, hesaplar, diyagramlar hepsi çok kıymetli basında yer alıyor ama bu kadar çarpıcısı arkadaşlar çalışmış.

Ben görünce dedim ki helal olsun. Bakın bu Borsa İstanbul'un en çok Borsa İstanbul'un 100 hisse senedinin biz 100'ün grafiği. Borsa İstanbul Mart ayında kendi kendi kendine yükselirken yükselirken tarih 19 Mart günü bunlar bu darbe girişimini yapınca 8.79 düşmüş.

Borsadan inanılmaz bir para çıktı. Bu para dolara yönlendi. Nasıl gidecek yabancı yatırımcı? Dolar fırlamasın diye dünya kadar rezerv yakıldı ve borsa buraya kadar çakıldı.

O günden sonra bir kere o eski düşmeden önceki trendi düşünün. Buralara gidiyormuş bak. Asla o eski günlerinde değil. Toparlanmaya çalışıyor. Toparlanmaya çalışıyor. Toparlanmaya çalışıyor. Bir toparlanış günü var. 30 Haziran. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tartışıldığı partinin yönetimi değişecek mi?

Parti bir krize girecek mi sorularının olduğu gün 30 Haziran günü mahkeme kararı erteleme çıkınca borsa Yüzde 5.54 toparlıyor. Demek ki antidemokratik bir şey olmayacak diye. Ve kendi seyrinde gidiyor. Artık en dipte değil. Çünkü CHP bir mücadele veriyor. Meydanlarda bir mücadele var. Muhalefette bir moral var. Demokrasiye bir umut var ve CHP adeta kapatma davası gibi dalgalanan o dava korkulduğu sonucu vermeyince ki vermeyecek diye söylüyordum. Fırlıyor borsa bu kadar ve orada makul gidiyor. Bakın.

Başkanların tutuklandığı gün cumartesi, pazar dün borsa açıldı yüzde 2 kaybetmiş. Nasıl çakılıyor? Bugün de ben kürsüye çıkmadan yarım puanlık daha düşüş vardı. Biraz daha düşmüştü. AK Parti Türkiye'ye ne yapıyor? Yargı aparatı ile operasyonlar ne yapıyor derseniz bir ülkenin durumuna bakan bunlar o ülkedeki 100 büyük şirketin borsadaki değeri. Bütün dünya buna bakar. O ülkede işler nasıl gidiyor. Tayyip Bey bir şey yaptırınca böyle oluyor. Doğru işler olunca böyle oluyor. İşte Türkiye'nin durumu arkadaşlar. Bunu isteyen bütün basın mensuplarına dijital olarak vereceğiz. Satır satır tane tane herkes buna bakabilir, inceleyebilir ve Türkiye'nin ekonomisine ve bize ne yaptıklarını görebilir. Malum testinin içinde ne varsa dışına o dökülür. Sayın Erdoğan'ın şoförlüğünden milletvekilliğine kadar yükselen biri var.

"AHMED HAMDİ ÇAMLI DİYE BİR ORGANİZMA VAR..."

Erdoğan'ın şoförlüğünden milletvekilliğine kadar yükselen biri var. Yeliz. Bu Yeliz'i bilmeyen olur. Bu Ahmed Hamdi Çamlı diye bir organizma var. Böyle insana benziyor mu organizma? Bu bu organizma mecliste bu tek adam rejimi gelirken bunlar vura kıra rejimi değiştirmeye çalışırken muhalefet partileri direnirken o büyük mücadele günlerinde birisi abuk subuk bir yayın yapıyor.

Kullanıcının adı Yeliz. Rezil rezil yorumlar muhalefet milletvekillerine bir sürü hakaretler, bir sürü rezillikler. Sonra bu beceriksiz ekrana bir basıyor. Kamera bir dönüyor.

O iğrenç bıyıklarıyla karşınızda Ahmet Hamdi Çamlı. Yeliz. Yeliz. Yeliz. Türkiye'deki bütün yelizlerden özür diliyorum. Türkiye'deki bütün yelizlerden özür diliyorum. Türkiye'deki Yelizleri görünce Yeliz ama bunu görünce Yeliz diyor insan. 1923'e kanlı darbe demiş. Yeni bir devlet kurmaktan bahsediyor. Bu alçaklığı tabii cehaletle falan açıklayamayız.

Artık Atatürk'ün gençliğe hitabesinde dediği gibi gaflet ve delaletin ölçüsü ötesinde bir ihanet çizgisindedir kendisi. Sayın Erdoğan'ın bu hadsizliği kınamasını bekledik, kıramadı.

Partisinin kınamasını bekledik. Kimi kafi görmüş bunu. CHP'de birinin dili sürse ya dili sürse. Sonrasında genel başkan ne derse desin. Grup başkan vekilleri ne derse desin. Hatta tank palet fabrikasını satmışlar. Katarlılara satmışlar.

Ali Mahir Başkan o dönem yeni milletvekili konuşma sırasında diyor ki 'Ordu Katarlılara satılmış. Vay orduya satılmış.' dedin. Türkiye'yi ayağa kaldıranlar bu alçak bu ifadeleri kullanıyor. Ömer Çelik sade suya trit bir tweet atmış. Şöyle diyor. Türkiye Cumhuriyeti göz bebeğimizdir. Biz cumhuriyetimizi seviyoruz ona gözümüz gibi bakıyoruz.

Güya bu bu Ahmed Hamdi'nin yaptığı rezilliği bununla onarıyor. Kimi de kimi de bunu almış diyor ki tamam Ömer Çelik'in dediği geçerlidir. Çok daha vahim olanı. Geçtim AK Parti Tayyip Erdoğan susuyorsa Ömer Çelik etrafından dolanıp adını vererek kınayamıyorsa AK Parti disiplin işlemi yapamıyorsa bakanlar her şeyde sıraya giren Fahrettin bunlara sıraya sokuyor. İp gibi olun diyor bakanlara. Bir tweet tas dağıtıyor.

Hadi bakayım bir buçuk saatiniz var ip gibi olun hepsi diziliyorlar. Fahrettin Altun'un gösterdiği istikamette Fahrettin Altun bu bakanları tespih gibi dizip bunu kınamıyorsa bu normal bir şeydir. Demek ki milletimiz bilsin. Bu ülkenin yüzde 90'ı, 95'i 97'si Atatürk'ü sevdiğinden bahseder.

"BİR ALÇAĞI KINAYAMADILAR"

Oy verilen AK Parti, oy verilen AK Parti Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete düşmanlık eden Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti ilanına kanlı darbe diyen bir alçağı kınayamamaktadır, cezalandıramamaktadır, sahiplenmektedir.

Onun sözü AK Parti'nin sözüdür. Çok daha vahimi şu ana kadar herhangi bir savcının hani her şeyde resen soruşturma başlatıyorlar ya resen soruşturma başlatmamış olmasıdır. Bir iftiracının sözüne kapıya dayanıp şafak operasyonları yapanların bir kelime bir kelime bunun üzerinde söz kurmayıp gidip de bu kişiyi almayıp buna dava açmayıp adeta rejimin aparatı olduklarını ve ayıp tarafı şudur ki cumhuriyet bu devlet sizin makamınıza cumhuriyet başsavcısı unvanını vermiş.

Unvanınızda taşıdığınız cumhuriyetin kurulduğu 1923'e kanlı darbe diyen birine haddini bildirmeyen, hesabını sormayan, soruşturma açmayan o unvanı da hak etmiyor. Bu cumhuriyetin size verdikleri size verdiği unvanlar da ödediği her kuruş maaş da haram zıkkım olsun hepinize. Haram zıkkım olsun.

Buradan bütün milletvekillerimiz Grup Başkan vekillerimiz zaten grubu bilgilendirecekti. Buradan canlı yayında söyleyeyim. Bütün milletvekillerimiz ve 81 il başkanımız kendi illerinde re'sen harekete geçmeyenlere suç duyurusunda bulunarak o 81 ilden birinden bir savcı çıkacak bu namussuzlar hesap soracak. Bir şey daha var. Hani diyoruz ya kazanmak için ne lazım? Ahlaki üstünlük psikolojik üstünlük çoğunluk enerjisi. Hani diyorlar ya nasıl oluyor ya? Amasya'da böyle miting. Amasya tarihinin en büyük mitingini yazın ortasında gece vakti yapıyor CHP. Bayburt'ta 800 oy aldığı Bayburt'ta 15.000 kişiyle miting yapıyor CHP. Nasıl oluyor ya? Konya'da Tayyip Bey'in kaçtığı meydanı dolduruyor CHP. Ahlaki üstünlük burada. Bakın o Ahmet Hamdi Çamlı denen organizma iğrenç paylaşımının altına anket koymuş. Katılıyorum, katılmıyorum. Kendisine katılanların oranı %5 katılmıyorum diyenler %95. Savcılar re'sen harekete geçmediyse büyük ihtimalle bu paylaşımı görmemişlerdir ya. Paylaşımı görenlerin sayısı 4.4 milyon kişi bir gecede. Bütün Türkiye'nin haberi olan ve %95'in katılmıyorum dediği aslında milletin vekiliyim diye gerçi öyle de demiyor da kendine milletin vekiliyim dersaadet vekili diyor kendine. Milletin vekiliyim diye yola çıkan utanmadan hepimizin, hepinizin vergileriyle bu meclisten emekli maaşı alan adamın düştüğü şu hale bakın. İşte bu AK Parti siyasetinin geldiği yerdir. Ahlaki üstünlük de burada psikolojik üstünlük de burada çoğunluk enerjisi de burada. Al sana al sana. Aslında konuşma bitti ama bugün Sayın Bahçeli hastalandığı gün geçmiş olsun dileklerimizi iletmiş o grubuna dönene kadar kendisine bir yanıt vermeyeceğimizi söylemiştik. Öyle de yaptık. Sonra meclise döndü memnuniyetimizi ifade ettik. Geçen hafta grup yaptı birazcık bizi güzel güzel andı. Nasılsa cevap vermiyoruz vermeyelim dedik. İyi ki de geçen hafta o kötü sözlere cevap vermemişiz.

BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMALARI

Bugün Sayın Bahçeli önemli bir grup konuşması yaptı. Darbenin üzerinden 111 gün geçmişken biraz önce söylediğim gibi hiçbir şey ispat edilememişken masumiyet karinesi yok sayılıyorken halen daha iddianame yazılmamışken yaşadıklarımız nasıl ekonomiyi kötü etkiliyorken hep biz bunları konuştuk. Hatta bu kürsüde dedim ki iç barışı bozan budur. İç cepheyi güçsüzleştiren budur. Hem iç cephe güçlüyüz olsun diyeceksiniz hem de tutuklama yapacaksınız keyfi operasyonlar yapacaksınız. İddianameleri düzenlemeyeceksiniz. Bugün Sayın Bahçeli konuşmasında masumiyet karinesine dikkat çekti. İddianamenin bir an önce yazılmasını talep etti ve her zaman söylediğim davaların TRT'den canlı yayınlanma talebimi doğru bulduğunu ve desteklediğini söyledi. Ben de ben de buradan şunu söylüyorum. 3T demiştim görülüyor ki o 3T'ye geliyoruz. 3T birincisi terörsüz terörsüz ve demokratik Türkiye ikincisi tutuksuz yargılanma üçüncüsü TRT'den canlı yayın.

Sayın Bahçeli Birçok şey söylemiş. Türkiye'nin hem terörsüz Türkiye'ye ulaşma umuduyla hem iç cepheyi güçlendirme bir ve beraber olma etrafımızdaki şartları değerlendirdiğimizde Türkiye'nin kendisini güçlü kılma noktasında atılmış önemli bir adım olarak görüyorum.

Kendisi bunun dışındaki süreçlerde şöyle bir şey söylemiş. Özgür Bey demiş yollarda yürüyeceğim diyorsun. Yürüyebilirsin. Birkaç şiire de atıf yapmış. Sonra da demiş ki en sonunda ama ne o darbe mi yapacaksın.

Buradan bu soruyu ciddiyetle cevaplamak isterim. Sayın Bahçeli darbe falan yapmıyorum. Birisi darbe yapmaya kalktığında 15 Temmuz akşamı Özgür Özel ne yaptı nasıl o darbeye karşı çıktı ve nasıl pozisyon aldı en yakından siz biliyorsunuz.

"BAHÇELİ'NİN ATTIĞI ADIM KIYMETLİ"

Yaptığım şey 19 Mart darbesine karşı direnme hakkımı kullanıyorum. Toplumun direnme hakkını kullanmasını bunu da hep birlikte meydanlarda barışçıl bir şekilde göstermesini söylüyorum. Siz tutuksuz yargılama derseniz siz iddianameler yazılsın derseniz siz bu iftiralara verilecek namuslu insanların cevapları TRT ekranlarından Anadolu'da, Trakya'da duyulsun derseniz Cumhuriyet Halk Partisi'nin zaten asla darbe niyeti olmaz bu darbeye direnmek için gösterdiği enerjiyi yoksulluğu ortadan kaldırmak için işsizliği ortadan kaldırmak için Türkiye'de barışı tesis etmek için kardeşliği tesis etmek için yurt dışına gittiğimizde bu darbenin Türkiye'ye verdiği zararı değil Türkiye'nin meselelerini anlatmak için devretimizi tükettiğimizi daha önce olduğu gibi şimdi de görürsünüz.

Sayın Bahçeli'nin attığı adımı kıymetlendiriyorum. Bana söylenmiş bundan önceki sözler yapılmış değerlendirmeler MHP tarafından birtakım arkadaşlarımız hakkında masumiyet karinesini gözetmeyen nitelendirmelerin hepsinin üzerinde bir söz kurduğunu ve bunu doğru bir yerden yaptığını değerlendiriyorum. Bundan sonra biz üzerimize düşen adımları atmaya devam ederiz ama herkes şunu bilsin ki Cumhuriyet Halk Partisi AK Parti saldırganlığını bırakmadıkça yargı aparatlarıyla iftira, hakaret şantaj yöntemleriyle arkadaşlarımıza saldırmadıkça 25 milyon seçmenin seçtiklerini görevlerine iade edip onların yargı süreçlerinin adil bir şekilde geçmişte Erdoğan'ın yargılandığı gibi yargılanmalarını, tutuksuz yargılanmalarını sağlamadıkça Cumhuriyet Halk Partisi için sokaklarda bizimdir meydanlarda bizimdir.

ERDOĞAN'A SANDIK ÇAĞRISINI YİNELEDİ

Son söz madem öyle bir daha bir daha oturtup kaldırmayalım. Teşekkür ediyorum. Son söz AK Parti'nin hepsi öyle mi olacak, böyle mi olacak, darbe mi olacak, Mısır dedi, bilmem ne dedi. Ya siz unuttunuz ama Esma'yı biz unutmadık. Mısır'da, Mısır'da seçilmiş cumhurbaşkanına darbe yapıldı diye televizyondan bakıp Rabia'lar yapıp sonra o günün Genelkurmay Başkanı, bugünkü devlet başkanına el sıkmaya koşanlar size söylüyorum. Biz Mısır'daki meydanlara bakınca darbeyi görmeyiz. Mısır'daki meydanlara bakınca zulme direnen baskıya direnen şiddete direnen Mısırlıları görürüz. Darbeden yana olanların değil demokrasiden yana olanların tarafıdır Cumhuriyet Halk Partisi. Ve Erdoğan denen tek kişisi %29.2 oyla seni orada oturtmam. Bütün anketlerde kurulduğu gün gibi 31 Mart Pazar gibi Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin 1. Partisi. Sadece Erdoğan'ın gördüğü bilinmez bir ankette AK Parti'ymiş 1. parti. O zaman Erdoğan'ın kalmadı derdi hodri meydan 2 Kasım'da getir bakalım seçimi hodri meydan hodri meydan."

 

  • BIST 100

    9998,20%-1,08
  • DOLAR

    40,02% 0,13
  • EURO

    46,89% 0,11
  • GRAM ALTIN

    4234,97% -1,25
  • Ç. ALTIN

    6816,95% 0,06

METAN GAZIYLA ŞEHİT OLAN 12 ASKER İÇİN ARAŞTIRMA ÖNERGESİ AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ZEYDAN KARALAR TUTUKLANDI

ŞEHİT ABLASI CENAZEDE HAYKIRDI: “AK PARTİLİ KİMSEYİ İSTEMİYORUM!”

ABDURRAHMAN TUTDERE HAKKINDA EV HAPSİ KARARI

CHP BELEDİYELERİNE SORUŞTURMA DALGASI: KARALAR VE TUTDERE ADLİYEDE!

ÖZGÜR ÖZEL: ERDOĞAN'A SANDIK ÇAĞRISINI YİNELEDİ

BAHÇELİ'DEN ÖZGÜR ÖZEL’İN TRT ÇAĞRISINA SÜRPRİZ DESTEK

ADD'DEN CUMHURİYETİ HEDEF ALAN AKP'Lİ İSİM HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

AİHM’DEN DEMİRTAŞ KARARI: “TUTUKLULUK SİYASİ”

CHP İL SEÇİMİNE İLİŞKİN SORUŞTURMA: ÖZGÜR ÇELİK'İN İFADESİ ALINACAK

FATMA ZEHRA KINIK'IN EZEREK ÖLDÜRDÜĞÜ ÇOCUĞUN BABASI ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEKTİ!

İMRALI HEYETİNİN ADALET BAKANI İLE GÖRÜŞMESİ ERTELENDİ

SOSYAL MEDYADAN DUYURDU! AKP ÜSKÜDAR İLÇE BAŞKANI İSTİFA ETTİ

ÖZEL, MANAVGAT BELEDİYESİ'NDEKİ OPERASYONA İLİŞKİN "HIRSIZ KİMSE, AFFIMIZ YOK!"

"YOLSUZLUK İDDİALARIYLA MANAVGAT BELEDİYESİ’NE OPERASYON: 7 TUTUKLAMA"

MUHİTTİN BÖCEK GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI

AYŞE BARIM'IN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

ÖZGÜR ÖZEL'DEN HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

ERDOĞAN-DEM PARTİ GÖRÜŞMESİ SONA ERDİ

BAHÇELİEVLER'DE METROBÜSTE YANGIN!

İBB OPERASYONUNU YÜRÜTEN POLİS MÜDÜRÜ GÖREVDEN ALINDI

METAN GAZI FACİASI: 12 KAHRAMAN MEHMETÇİK ŞEHİT DÜŞTÜ

KARTALKAYA FACİASINDA İLK DURUŞMA: 32 SANIK HÂKİM KARŞISINDA

AYŞE BARIM'IN İLK DURUŞMASI BUGÜN

MSB: "METAN GAZINDAN ETKİLENEN 3 ASKER DAHA ŞEHİT OLDU"

İMAMOĞLU AKP'Lİ SİYASETÇİLERE, BÜROKRASİYE VE İŞ DÜNYASINA SESLENDİ

DEM PARTİ’DEN CHP’YE DESTEK ZİYARETİ: “BU BİR SİYASİ OPERASYONDUR”

DEM PARTİ HEYETİ, ABDULLAH ÖCALAN İLE GÖRÜŞTÜ

PENÇE-KİLİT HAREKÂTI BÖLGESİNDEN ACI HABER: 5 ASKER ŞEHİT OLDU

ÖMER ÇELİK'TEN ÖZEL'E YANIT: '"SANDIK CUMHURBAŞKANIMIZIN EN KIYMETLİ YOL ARKADAŞI"

Yükleniyor


METAN GAZIYLA ŞEHİT OLAN 12 ASKER İÇİN ARAŞTIRMA ÖNERGESİ AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ZEYDAN KARALAR TUTUKLANDI

ŞEHİT ABLASI CENAZEDE HAYKIRDI: “AK PARTİLİ KİMSEYİ İSTEMİYORUM!”

ABDURRAHMAN TUTDERE HAKKINDA EV HAPSİ KARARI

ÖZGÜR ÖZEL: ERDOĞAN'A SANDIK ÇAĞRISINI YİNELEDİ

BAHÇELİ'DEN ÖZGÜR ÖZEL’İN TRT ÇAĞRISINA SÜRPRİZ DESTEK

ADD'DEN CUMHURİYETİ HEDEF ALAN AKP'Lİ İSİM HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

  • Salı 35.2 ° / 19.5 ° Güneşli
  • Çarşamba 34.4 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 34.5 ° / 19.1 ° Güneşli

Süper Lig LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2