ONUN ADI ÇARESİZLİK!

ONUN ADI  ÇARESİZLİK!

Toplumda balli çeken ve uyuşturucu kullanan çocukların dışlanması, onları daha çok karanlığa itiyor. Bu çaresiz uyuşturucu bağımlısı gençlerin sorunlarına yetkililerin biran önce el atıp, çözüm bulmaları gerekmektedir. Aksi taktir

 OLAY ÖZEL HABER   Her yıl yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği ve yaş sınırının 18’in altına kadar düştüğü madde bağımlısı gençlerle hemen hemen her yerde karşılaşıyoruz. Kamuoyunun gündemine cinayetler ve kapkaç olayları ile gelen madde bağımlısı bu çocukların dramları içler acısı. 

İşte bunlardan sadece biri, Yıllardır balli kullanan ve isminin açıklanmasını istemeyen 17 yaşındaki gencin ölmekle yaşamak arasındaki hayatı ibret alınacak cinsten.          

“Toplum bizi dışlamasın!”

Yaklaşık 6-7 yıldır balli çekmeye başladığını ve o günden beri madde bağımlılığının devam ettiğini belirten ismini açıklamayan 17 yaşındaki ........ yaşadığımız tehlikenin farkındayız ama yapabilecek bir şeyin olmadığını buğulu bir ses tonuyla anlatmaya çalıştı.    

Bizi toplum dışladığı sürece bu bağımlılıktan kurtulmamız çok zor diyen 17 yaşındaki ........... “Kime gitsek iş vermiyor, bizleri potansiyel suçlu gibi görüyorlar. Herkesin bir şansı daha olmalı ama kimse bize bu şansı vermiyor.

Ondan sonrada bizim için tinerci, ballici diyorlar hırsız diyorlar katil diyorlar, bizim için her şey diyorlar, yapmasak ta bir kere adımız ballici, tinerci olarak çıkmış ya her şeyi biz yapmış oluyoruz.

Kaldığımız yer belli değil bazen arka sokaklarda, bazen banklarda, bazen de boş bina veya inşaatlarda kalıyoruz. Tabi hırsız diye polisler bizi yakalamazlarsa eyer.

Aile zaten dışlamış, toplum dışlamış, mecburen arkadaş gurubumuzu yine benim gibi madde bağımlıları oluşturuyor. Böyle bir durumda nasıl bu lanet bağımlılıktan vazgeçebiliriz.

Tedavi olmak bile çözüm değil toplumun bizi dışlamaması lazım, toplum bizi dışladıktan sonra tedavi olmamın bile bir anlamı kalmıyor, yine yalnızlığa mahkûm ediliyorsunuz.

Her balliden, tinerden çektiğimiz hava bizi ölüme bir adım daha yaklaştırıyor. Şimdi ölümle yaşam arasında savaş veriyoruz. Vücudumuz artık son sınıra kadar gelmiş, geri dönüşü artık mümkün değildir her halde, ya öleceğiz, ya da bir süre daha böyle herkesin korktuğu dışladığı bir insan olarak yaşamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.