NARİN’İN BABASI ŞÜPHELENDİĞİ İSMİ AÇIKLADI

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayeti ile ilgili yürütülen soruşturmada 8 Eylül’de gözaltına alınan 22 şüpheli, dün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Adliyedeki işlemlerinin ardından baba Arif Güran ile birlikte 4’ü adli kontrol şartıyla toplam 14 şüpheli serbest bırakıldı.

Arif Güran, CNN Türk’te Fulya Öztürk’ün sunduğu Akıl Çemberi programında konuştu.
Arif Güran’ın açıklamaları şöyle:
“Ölü bir babayım. Türkiye kızıma sahip çıktı. Allah hepsinden razı olsun. Başta devletimiz gereken her şeyi yapmıştır ve yapmaya devam ediyor. Kim aramışsa benim söylediğim budur. Aynı bu şekilde çalışmalar devam ediyor. İnşallah katil kim ortaya çıkacak. Allah razı olsun bir acılı baba için ne gerekiyorsa jandarma onu yaptı. Bu bir soruşturma ve devlet sonuna kadar götürecek. Kim suçlu kim değil göreceğiz. Ben de sizin kadar biliyorum. Ben ifademe başvurduklarında söylediklerimi söylüyorum yine.”

“BENİM KIZIM BUNU HAK ETMEDİ”

“Ben çocuklarımın içinde Narin’i farklı görürdüm. Diğerleri bir şey istediğinde yok derdim ama Narin’e diyemezdim. Benim kızım bunu hak etmedi. Neden, niçin? Bunu hiçbir çocuk hak etmez. Benim Narin’im de hak etmez. Narin’den önce Tülin’im vardı. Bazı insanların bir şey yapacak gücü yok. Rahatsızdı. Ben sorumsuz bir baba değilim. Çocuklarım için ne gerekiyorsa yapıyorum. Bunun arkasını bırakmayacağım.”

“KÖYLERDE İSİMSİZ YÜZLERCE MEZAR VAR”
“Köylerde isimsiz yüzlerce mezar var. Sorulduğunda zaten kendimden geçmiştim. Orada benim kızımın sadece mezar taşı değil birçok mezarın taşı yok. Köylerde mezarlıklar böyle. Büyükşehirlerdeki gibi değil. Bunu kızımıza bir şey yapmışız buna mı getiriliyorlar anlamıyorum ki.”

80 BİN TL İÇİN ÖLDÜRDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYORUM

“Ben artık böyle düşünüyorum. Yüzüme bakan bir insan bunu yapıyorsa, bunu da beklerim. Bir baba olarak Narin’e ne olduğunu bilsem ben yaşamam. Olay olduktan sonra Nevzat her akşam bu evime geliyor, eli bile titremiyor, yanımda oturuyordu. Niye kızımın yerini bildiği halde söylemiyor da devlet bulduktan sonra söylüyor. Ben artık Nevzat Bahtiyar’ın kızımı 80 bin TL için öldürdüğünü düşünüyorum. Bir insan benim gözümün içine bakıp hiçbir şey olmamış gibi sigara sarıp beni teselli ediyorsa, hiçbir şüphe duymadığım insan çıkıyorsa ben şüphelenirim. Başkası bile sana verse ben polisi arardım, jandarmayı aradım, AFAD’ı arardım.
80 Bin olayı, Nevzat B.’nin bize verdiği arabayı biz galericiye sattık. O da bizim arkadaşımızdı. 2 yıl önce oldu bu olay. Bu süre içerisinde araba kaza geçirdi. Mahkemesi de devam ediyor, belgelerini çıkartabilirsiniz. Bu süre içerisinde kaza yapan kişi örfi bir anlaşma ile Diyarbakır’daki galericinin yanına gitti, beni çağırdılar. Dediler ki biz örfi anlaşalım, mahkeme uzun sürecek, ben de davadan vazgeçeceğim. Bana verdiğiniz para ile ben davadan vazgeçeceğim. Kendi aramızda yaptın anlaşmayı hepimiz de imza attık. Biz biraz süre istedik birkaç ay şu an müsait değiliz diye. Bu araba Nevzat Bahtiyar’ın arabası. Ben de ağabeyimi, bu işten anlayan arkadaşları aradık. İlk önce kendini parçaladı ben vermem diye. Ben ev yaptırıyorum dedim. Ben de iki ağabeyimizi çağırdım ortada bir haksızlık var bu haksızlık niye bana geliyor. Araç benim aracım değil ki Nevzat’ın. Nevzat’a dediler ki sen haksızsın 45 sen vereceksin, 30 Arif verecek, 10 da muhtar versin. Ben de dedim sizi ben getirdim ne dediyseniz o. Bu olayı biz kapattık sanıyorduk demek ki kapatmamışız.”