NAGEHAN ALÇI İLE EŞİ RASİM OZAN KÜTAHYALI ARASINDA KAVGA

NAGEHAN ALÇI İLE EŞİ RASİM OZAN KÜTAHYALI ARASINDA KAVGA

Rasim Ozan Kütahyalı, Cansu Çamlıbel'i Hürriyet'ten Nagehan Alçı ile birlikte Aydın Doğan'la görüşerek Hürriyet'ten kovdurduklarını hükümete yakın Güneş gazetesinde yazdı. Kütahyalı, "Cansu Çamlıbel’e ha

Rasim Ozan Kütahyalı, Cansu Çamlıbel'i Hürriyet'ten Nagehan Alçı ile birlikte Aydın Doğan'la görüşerek Hürriyet'ten kovdurduklarını yazdı. Eşi Nagehan Alçı kendisini sosyal medyadan yalanlayınca Rasim Ozan Kütahyalı geri adım attı, sorumluluğu kendi üstüne aldı.
Rasim Ozan Kütahyalı-Nagehan Alçı çifti sosyal medyada karşı karşıya geldi. Geri adım atan Rasim Ozan oldu.
Rasim Ozan Kütahyalı'nın Güneş gazetesindeki köşesinde, 'Cansu Çamlıbel'i Hürriyet'ten biz kovdurduk. Nagehan’la birlikte Aydın Doğan’a telkinde bulunup, Cansu Çamlıbel yerine başka birini Hürriyet’te paraşütle yazar yaptırdık!' şeklindeki yazısı tartışma yarattı. 
'RASİM'İN BENİM ADIMI KULLANARAK YAZDIKLARINI ASLA KABUL ETMİYORUM'
Nagehan Alçı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, eşi Rasim Ozan Kütahyalı'yı yalanladı. Alçı paylaşımında, 'Rasim’in benim adımı kullanarak yazdıklarını asla kabul etmiyorum. Haberim olsa engellemek için elimden geleni yapardım...' dedi.


KÜTAHYALI NE YAZMIŞTI?
Kütahyalı Güneş gazetesinde yayınlanan yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:
Cansu çok çalışkan ve hırslı bir dış politika gazetecisiydi. Kendisiyle de “tuhaf” bir gecede Off-Pera denen mekanda tanışmıştım. Tam 10 sene öncesi. Yıl 2010.
*
Onlar müzik yazarı Mehmet Tez’in doğum günü için ordaydılar. Cansu’nun yanında da yakın dostu Melis Alphan ve başka gazeteciler de vardı. O gün henüz evli olmadığım Nagehan Alçı da Pelin Batu ve başka bir arkadaş grubuyla başka bir vesileyle oradaydı.
*
Sonradan yine bazı ortamlarda görüştük. Hatta Nagehan ile evlendikten sonra bizim Paşalimanı’ndaki evimizde verdiğimiz bir partiye de gelmişti Cansu.
*
Hürriyet’te sürekli köşe yazarı olmak ve soru soran kimliğin dışında güçlü yorumlar yaparak siyasi hayatı etkileyen medya nomenklaturası içine dahil olmayı çok istiyordu.
*
Dış politika gazeteciliği ve röportajcılık alanında verdiği büyük emeklerle de bunu hak ediyordu. Sedat Ergin de Cansu’yu destekliyordu.
*
Fakat biz o zaman başka birini, yakın bir arkadaşımızı paraşütle Cansu’nun önüne geçirdik. Doğrudan Aydın Doğan ile o kişiyi ben ve Nagehan tanıştırdık. Doğan’a telkinde bulunduk.
*
O süreç içinde Cansu yerine tepeden inme o kişi Hürriyet’e dış politika alanında köşe yazarı yaptırıldı. Yani resmen torpildi bu.
*
Sonra bu operasyonun bizden bağımsız görünmesi için de mükemmel bir üstünü örtme mekanizmasını bizzat ben kurdum. Operasyon bizimle alakasız görüldü. Doğrudan şahitleri dışında kimse de bilmez bu olayı.
*
Ertuğrul Özkök ve Zafer Mutlu ise bu süreci iyi bilen iki isim. Onlar da bizim getirdiğimiz o paraşütle inen kişiye olumlu ve sıcak davrandılar.
*
Bunları hatırlayınca üzülüyorum. Haksızlıktı çünkü. Bu doğal-olmayan müdahale olmasa Cansu isteğine 2012-13 gibi kavuşacaktı.
*
Bir sabah uyandığında kendisi yerine hariçten birinin köşe yazarlığına tepeden getirildiğini görünce Cansu’nun sinir krizi geçirdiğini söylemişlerdi bana. İçim burkulmuştu ama hemen bu duygumun üstünü örtmeyi tercih etmiştim.
*
O süreçte adil ve etik tavrı Sedat Ergin almıştı ve bu operasyona karşı çıkmıştı. Bu konuda pişmanlığımı sonradan Ertuğrul Özkök ve Zafer Mutlu ile de paylaştım. Hatta Özkök ile yakın bir zaman önce konuştuk.
*
Elbette esas bu işte karar veren Aydın Doğan’ın kendisiydi ama Doğan zaten böyle “küçük olay” türünden gördüğü şeyleri önemsemezdi. “Tamam yapın” der geçerdi. O hep “büyük iş”lerin peşindeydi.