KARAMOLLAOĞLU CUMHURBAŞKANI'NIN MESELELERE YAKLAŞIMI BİZİ ÇOK ŞAŞIRTIYOR

KARAMOLLAOĞLU CUMHURBAŞKANI

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu'na yapılan tehdit, demokrasimizi derinden yaralayan bir gelişmedir.” dedi.

İktidarın Kanal İstanbul projesine tepki gösteren Karamollaoğlu, “Ben, Kanal İstanbul’u sadece ve sadece bir rant projesi olarak görüyorum” ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın ekonomi söylemleri için de Karamollaoğlu, 'Esnaf kepenk kapatacak ve biz şahlanacağız. Nasıl yani?' diye sordu
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ülkemiz şahlanış dönemine giriyor” sözlerine sert tepki gösterdi. Karamollaoğlu, “Anlamıyoruz da yani, nasıl şahlanacağız? İnsanlar geçimini sağlayamayacak ve biz şahlanacağız… Bu komedi gibi bir iş, dalga geçer gibi bir iş insanlarla” dedi.
Karamollaoğlu, FOX TV'de İlker Karagöz'ün sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 Erdoğan'ın “Ülkemiz şahlanış dönemine giriyor” sözlerini değerlendiren Karamollaoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve iktidarda bulunanların meselelere yaklaşımı bizi çok şaşırtıyor. Anlamıyoruz da yani, nasıl şahlanacağız? İnsan açlıktan evinde oturacak, çalışamayacak, esnaf kepenk kapatacak, lokantacı dükkanını çalıştıramayacak, orada çalışan insanlar geçimini sağlayamayacak ve biz şahlanacağız… Bu komedi gibi bir iş, dalga geçer gibi bir iş insanlarla” diye konuştu.
“BUNDAN SONRA KİMSE İNANMAZ ARTIK SİZE”
Karamollaoğlu, açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“‘Biz şahlanıyoruz' demek, bu kadar sıkıntı varken, bütün iş yerleri ya kapanmış veya kapanma noktasına gelmişken siz, ‘şahlanıyoruz, ayağa kalkıyoruz, yeni bir hamle başlatıyoruz' bunları söylerseniz bundan sonra kimse inanmaz artık size. Bu noktada şahlanma diye bir iş olmaz. Kimse şahlanma da beklemiyor. Şu anda biz istikrarlı olalım, yeter.”
“KÖTÜ TEDBİRLERİN NETİCESİNDE EKONOMİ BU NOKTAYA GELDİ”
Merkez Bankası'nın politika faizini artırma kararını da değerlendiren Karamollaoğlu, “Ekonomide bazı şeyler hem sebeptir hem de neticedir. Alınan kötü tedbirlerin neticesinde ekonomi bu noktaya gelmişse, faiz bir neticedir. Kötü ekonominin neticesidir ama faiz aynı zamanda enflasyonun da sebebidir. Çünkü faiz arttığı takdirde maliyetler yükselecek; maliyetler yükseldiği takdirde fiyatlar artacak; fiyatların artması demek, enflasyonun artması demektir” ifadelerini kullandı.
“DÜNYADA FAİZLER SIFIRLA BİR ARASINDA OYNARKEN TÜRKİYE'DE YÜZDE 15'E ÇIKIYOR”
Ekonominin bozuk gittiğinin ‘kesin' olduğunu savunan Karamollaoğlu, “Hem de o kadar bozuk gidiyor ki bütün dünyada faizler sıfırla bir arasında oynarken Türkiye'de birden bire yüzde 15'e çıkıyor. Buradan birileri milyarlar kazanacak ama birileri de batma noktasına gelecek. En çok zarar gören, faize mahkum esnaf olacak. Türkiye'nin işverenlerinin büyük bir kısmı esnaf. Dışardan dolar çekmek için bunu böyle yapmak mecburiyetinde kaldınız. Peki niye bugüne kadar beklediniz? Her şeyi birbirine karıştırdılar. Bu mantık değişmeden Türk ekonomisinin düze çıkması mümkün değil” dedi.
“KANAL İSTANBUL'UN DEVLET PROJESİ İLE ALAKASI YOK”
Karamollaoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Kanal İstanbul soruşturması açılması hakkında ise şu ifadeleri kullandı:
“Kanal İstanbul israfın zirvesidir, bunu herkes böyle bilsin. Bu tip konuları ‘devlet projesidir' diye takdim etmek doğru değil. Devlet projesi, herkesin ittifak ettiği konular olur. Yani siz öyle stratejik karar alırsınız ki, Türkiye'nin güvenliği ile ilgilidir, bu devlet projesi haline gelir. Bu bile yanlış olabilir. Yani şu anda bizim devletin atacağı birtakım adımlarla ilgili sıkıntılarımız var; S-400'ler mi, F-35'ler mi? Buna siz devlet projesi diyebilirsiniz ama yanlışsa da yanlıştır. Kanal İstanbul'un ise bununla alakası yok. Kanal İstanbul doğrudan doğruya ranta dayalı bir proje.”
“KANAL İSTANBUL'UN ETRAFINDAKİ ARSALAR ŞİMDİDEN PARSELLENMİŞ”
Erdoğan'ın geçmiş yıllarda Kanal İstanbul'a karşı çıktığını hatırlatan Karamollaoğlu, “Ne olmuş da şimdi değişmiş? Herkesin iddiası var; Kanal İstanbul'un etrafındaki arsaların büyük bir kısmı şimdiden parsellenmiş. Belli çevreler tarafından alınmış. Bu ne demektir? Yarın burada bir rant doğacak demektir. Kanal İstanbul'un başka hiçbir özelliği yok. Ne demek ‘devlet projesi'? Bugüne kadar Kanal İstanbul'suz geldik, ne kaybettik? Bundan sonra Kanal İstanbul olunca ne kazanacağız? Onun için bunlar sadece kanaatime göre gerekli olmayan sözler. Boş laf diyeceğim de hadi o kadar ileriye gitmeyeyim… Hakikaten lüzumsuz ifadeler bunlar. Ben sayın Ekrem İmamoğlu'nun söylediklerini mantıklı buluyorum” diye konuştu.
“KANAL İSTANBUL'U SADECE BİR RANT PROJESİ OLARAK GÖRÜYORUM”
Kanal İstanbul'un şehre bir katkısı olmayacağını, tam aksine nüfusun artmasına sebep olacağını söyleyen Karamollaoğlu, “İstanbul bölgesinde nüfusun yoğunlaşması bize bir katkı sağlamayacak ki… Ne lüzum var buna? Ne ihtiyaç var? Onun için ben Kanal İstanbul'u sadece ve sadece bir rant projesi olarak görüyorum” açıklamasında bulundu.
“BUNUN BİR HAZIRLIK OLDUĞU İDDİASI VAR”
Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç'ın, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluğu hakkındaki açıklamalarını “hazırlık” olarak değerlendirdi. Karamollaoğlu, “Sayın Arınç'ın sadece kendiliğinden böyle bir açıklama yapmayacağını düşünenler var. Bu bir şeyin hazırlığı gibi gözüküyor diyorlar. Bunun bir hazırlık olduğu iddiası var” dedi.
“BÜYÜK İHTİMALLE BU TAHLİYELER MECBUREN GÜNDEME GELECEK”
Amerika'da gerçekleşen başkanlık seçimlerinin tüm dünyayı etkilediğini belirten Karamollaoğlu, “Amerikan seçimlerinde gözüken o ki Biden gelecek gibi gözüküyor. Biden'ın Türkiye'ye bakışı Trump'tan daha sert gibi. Özellikle de sayın Erdoğan'a karşı bakışı daha farklı. Ve bir takım talepleri olacak gibi gözüküyor. Şimdiye kadar bu talepler farklı bir şekilde karşılandı. Rahibin gitmesi gibi… ‘Mahkeme bırakıyor, vermeyiz'… Sonunda ne oldu? Birden bire aniden verdiler, özel uçak geldi aldı rahibi götürdü. Şimdi yarın büyük ihtimalle bu tahliyeler de mecburen gündeme gelecek. Şimdiden birileri hazırlık yapıyor, kamuoyuna bir bilgi veriyor. ‘Bakın aslında resmen suçlanmadıkları için, haklarında bir hüküm henüz taahhuk etmediği için bu insanların serbest bırakılmaları gerekir'. Hazırlık yapılıyor” ifadelerine yer verdi.
“CUMHUR İTTİFAKI'NIN OYLARININ YÜZDE 32'LERE İNDİĞİ İFADE EDİLİYOR”
Karamollaoğlu, Cumhur İttifakı'nın oy oranı ve Erdoğan'ın son dönemde vurguladığı ‘ekonomi ve hukuk alanında reform' ifadelerine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Cumhur İttifakı'nın sürekli olarak toplum desteğini kaybettiğini söyleyen Karamollaoğlu, “Bu herkes tarafından kabul ediliyor. İktidar taraftarı olanlar bile, Cumhur İttifakı'nın oy potansiyelinin yüzde 40'lar civarında olduğunu söylüyor. Bağımsız kamuoyu araştırmaları yapanlar tarafından bunun yüzde 32'lere kadar indiği hatta altına bile zaman zaman düştüğü ifade ediliyor. Tabi bundan ister istemez rahatsızlık duyuyorlar” diye konuştu.
“ADALET DEDİĞİNİZ SADECE SÖZLE YAPILAN BİR İŞ DEĞİL”
“Son zamanlarda sayın Cumhurbaşkanı'nın ekonomi ve adaletle ilgili çıkışları, aslında ‘bu yanlışlıkların artık farkına vardık, üstesinden geleceğiz, yeni hamleler başlatıyoruz' manasında kamuoyuna yönelik mesajlar” ifadelerini kullanan Karamollaoğlu, “Ama bu iş lafla olmuyor. Adalet dediğiniz sadece sözle yapılan bir iş değil. Hatta kanun çıkarmakla adalet tesis edilemez. Adalet bir tavır işidir, yaklaşım meselesidir. Sizin dışınızda olacak adalet mekanizması, iktidarın etkisinde kalmayacak… Buna razılar mı? Bun arazı olmadan adaletin tam olarak gerçekleşeceğini söylemek mümkün değil” dedi.
“KILIÇDAROĞLU'NA YAPILAN SALDIRI AKIL VE MANTIKLA BAĞDAŞMIYOR”
Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş olan Alaattin Çakıcı’nın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret ve tehditlerde bulunmasını da değerlendiren Karamollaoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu'na karşı yapılan saldırı akıl ve mantıkla bağdaşmıyor. Bu bizim demokrasimizi hakikaten derinden yaralayan bir gelişme. Özellikle bu dönemde meydana gelmiş olması. Ana muhalefet partisi liderinin resmen tehdit edilmesi kabul edilebilir bir şey değil. Ciddi manada suç işlemiş, hapis yatmış son olarak da afla hapisten çıkmış olan bir kişinin yaptığı bu tehdidi hafife almak da mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“KANUNLAR MI İŞLEYECEK YOKSA TEHDİTLER Mİ ROL ALMAYA BAŞLAYACAK SİYASETTE?”
Karamollaoğlu, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir de bunun arkasına siz, iktidar partisinin ortağının ‘bu benim dostumdur, arkasında duruyorum' demesi ise hakikaten bu işin üzerine tuz-biber ekme manasına gelmiştir. Bundan sonra iş nasıl hallolacak? Kanunlar mı işleyecek yoksa tehditler mi rol almaya başlayacak siyasette? Onun için sayın Kılıçdaroğlu'na yapılan bu tehdidi herkesin telin etmesi icap eder. Fakat işin garibi sayın Bahçeli buna sahip çıkıyor.”