Tarih: 17.05.2025 12:11

İSRAİL, GAZZE'DEKİ İŞGALİ KALICI HALE GETİRECEK SALDIRILARIN BAŞLADIĞINI AÇIKLADI

Facebook Twitter Linked-in

7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırıların ardından Gazze'de katliamlara başlayan ve 18 aydır soykırıma devam eden İsrail, işgali kalıcı hale getireceğini duyurdu.
Ordu, faşist savaş kabinesinin talimatı doğrultusunda kalıcı işgal operasyonunun gece saatlerinde başladığını açıkladı.
İsrail ordusundan, Gazze'ye düzenlenen saldırılara ilişkin yapılan açıklamada, "ordunun birlikleri harekete geçirdiği" aktarıldı.
"Gideon'un Savaş Arabaları" ismi verilen saldırıların, 7 Ekim 2023'ten bu yana şiddetli saldırılarıyla Hamas'ı yenmek ve İsrailli esirleri geri getirmek gibi hedeflere ulaşamayan İsrail'in, bu hedeflere ulaşabilmesi amacıyla başlatıldığı ileri sürüldü.
The Times Of Israel'in İsrailli yetkililere dayandırdığı haberine göre, söz konusu saldırılar Gazze'nin kalıcı işgali ve Filistinlilerin Gazze'nin güneyine göçe zorlanması anlamına geliyor.
İsrail ordusu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu turu sırasında Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını yoğunlaştırmıştı.
Bölgedeki çok sayıda okul, hastane ile sivil altyapı ve yerinden edilen Filistinlilerin çadırları İsrail hava saldırılarının hedefi olmuştu.
Son günlerde Gazze'de sivillerin ölümüne yol açan saldırıları artıran İsrail ordusunun dünkü saldırılarında 113 Filistinlinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.
İSRAİL GÜVENLİK KABİNESİ, SALDIRI PLANINI ONAYLAMIŞTI
İsrail güvenlik kabinesinin 4 Mayıs'ta Gazze Şeridi'nde işgali genişletmeyi ve kalıcı hale getirmeyi amaçlayan saldırı planını onayladığı aktarılmıştı.
İsrail basınında, planın 3 aşamadan oluştuğu ve en erken ABD Başkanı Trump'ın Orta Doğu turu sona erene kadar sürecek hazırlık aşamasında ateşkes anlaşmasına ulaşılamazsa yoğun saldırılar ve Gazze’deki Filistinlilerin güneye sürgün edileceği ikinci aşamaya geçileceği aktarılmıştı.
İsrail askerlerinin kara saldırılarıyla ele geçirilen bölgelerden öncekilerin aksine geri çekilmeyeceği ve bu yerlerde işgali sürdüreceği kaydedilmişti.
Gazze'de tam anlamıyla bir soykırım sürdüren İsrail'in saldırılarında çoğu sivil ve çocuk olmaz üzere en az 53 bin Filistinli katledildi. Yaklaşık 120 bin kişi ise yaralı durumda.
İSRAİL; OKULLARI, HASTANELERİ VE MÜLTECİ KAMPLARINI VURDU
İsrail bu süreçte pek çok kez okulları, ibadethaneleri, hastaneleri, mülteci kamplarını, BM binalarını ve sığınakları da vurdu.
Nüseyrat ve Cebaliye Mülteci kamplarında 300'den fazla kişiyi katleden İsrail, Aksa Şehitleri Hastanesi ve El-Vefa Hastanelerini de vurdu.
BM'ye bağlı okullar, savaşın başından bu yana 170'ten fazla kez hedef alındı. Bu saldırılarda 450'den fazla kişi hayatını kaybetti, 1.500'den fazla kişi yaralandı.
İsrail'in yaptığı katliamlara ilk günden beri destek veren ABD ise Gazzeliler için sürgün planı ortaya koydu.
7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırıların ardından Gazze'de katliamlara başlayan ve 18 aydır soykırıma devam eden İsrail, işgali kalıcı hale getireceğini duyurdu.
Ordu, faşist savaş kabinesinin talimatı doğrultusunda kalıcı işgal operasyonunun gece saatlerinde başladığını açıkladı.
İsrail ordusundan, Gazze'ye düzenlenen saldırılara ilişkin yapılan açıklamada, "ordunun birlikleri harekete geçirdiği" aktarıldı.
"Gideon'un Savaş Arabaları" ismi verilen saldırıların, 7 Ekim 2023'ten bu yana şiddetli saldırılarıyla Hamas'ı yenmek ve İsrailli esirleri geri getirmek gibi hedeflere ulaşamayan İsrail'in, bu hedeflere ulaşabilmesi amacıyla başlatıldığı ileri sürüldü.
The Times Of Israel'in İsrailli yetkililere dayandırdığı haberine göre, söz konusu saldırılar Gazze'nin kalıcı işgali ve Filistinlilerin Gazze'nin güneyine göçe zorlanması anlamına geliyor.
İsrail ordusu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu turu sırasında Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını yoğunlaştırmıştı.
Bölgedeki çok sayıda okul, hastane ile sivil altyapı ve yerinden edilen Filistinlilerin çadırları İsrail hava saldırılarının hedefi olmuştu.
Son günlerde Gazze'de sivillerin ölümüne yol açan saldırıları artıran İsrail ordusunun dünkü saldırılarında 113 Filistinlinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı.

İSRAİL GÜVENLİK KABİNESİ, SALDIRI PLANINI ONAYLAMIŞTI
İsrail güvenlik kabinesinin 4 Mayıs'ta Gazze Şeridi'nde işgali genişletmeyi ve kalıcı hale getirmeyi amaçlayan saldırı planını onayladığı aktarılmıştı.
İsrail basınında, planın 3 aşamadan oluştuğu ve en erken ABD Başkanı Trump'ın Orta Doğu turu sona erene kadar sürecek hazırlık aşamasında ateşkes anlaşmasına ulaşılamazsa yoğun saldırılar ve Gazze’deki Filistinlilerin güneye sürgün edileceği ikinci aşamaya geçileceği aktarılmıştı.
İsrail askerlerinin kara saldırılarıyla ele geçirilen bölgelerden öncekilerin aksine geri çekilmeyeceği ve bu yerlerde işgali sürdüreceği kaydedilmişti.
Gazze'de tam anlamıyla bir soykırım sürdüren İsrail'in saldırılarında çoğu sivil ve çocuk olmaz üzere en az 53 bin Filistinli katledildi. Yaklaşık 120 bin kişi ise yaralı durumda.

İSRAİL; OKULLARI, HASTANELERİ VE MÜLTECİ KAMPLARINI VURDU
İsrail bu süreçte pek çok kez okulları, ibadethaneleri, hastaneleri, mülteci kamplarını, BM binalarını ve sığınakları da vurdu.
Nüseyrat ve Cebaliye Mülteci kamplarında 300'den fazla kişiyi katleden İsrail, Aksa Şehitleri Hastanesi ve El-Vefa Hastanelerini de vurdu.
BM'ye bağlı okullar, savaşın başından bu yana 170'ten fazla kez hedef alındı. Bu saldırılarda 450'den fazla kişi hayatını kaybetti, 1.500'den fazla kişi yaralandı.
İsrail'in yaptığı katliamlara ilk günden beri destek veren ABD ise Gazzeliler için sürgün planı ortaya koydu.

TRUMP'IN DUYURDUĞU SÜRGÜN PLANI
Trump, 15 Mayıs 2025’te Katar'da yaptığı açıklamada, Gazze'yi ABD'nin kontrolüne alarak "Orta Doğu'nun Rivierası"na dönüştürmeyi önerdi. Bu plan, Gazze'deki yaklaşık 2 milyon Filistinlinin komşu ülkelere zorla yerleştirilmesini ve bölgenin yeniden 'inşa edilmesini' içeriyor. Trump, bu planın arkasında durduğunu ve "acele etmeyeceklerini" belirtti.

Trump, 10 Şubat 2025’te yaptığı bir açıklamada da Gazze'den sürülecek Filistinlilerin geri dönüş hakkının olmadığını söyledi. Bundan bir gün sonra ise Fox News'e verdiği mülakatta, Gazze'nin şu an "yaşanamaz" bir halde olduğunu ve Filistinliler için "kalıcı bir yer" inşa etmek istediklerini söyledi. Bu açıklama, Gazze'nin yeniden inşası için ABD'nin müdahalesini savunduğu bir söylem olarak değerlendirildi.
Trump'ın en çok tepki toplayan açıklamalarından biri ise 21 Ocak'ta yaptığı ve on yıllardır sürgün, soykırım ve katliamlara maruz kalan Gazze için kullandığı "muhteşem bir konumu var" sözleri olmuştu.

ATEŞKES, BARIŞI GETİRMEDİ
İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında birkaç kez ateşkes sağlanmıştı ancak bu ateşkesler bir barış anlaşmasına dönülmedi. Hamas, 7 Ekim'de yaklaşık 250 İsrailli'yi rehin almıştı. Kasım ayında yapılan kısa süreli bir ateşkesle 100'den fazla rehine serbest bırakıldı.
Taraflar arasında güven eksikliği ve karşılıklı suçlamalar nedeniyle ateşkes sürdürülemedi. İkinci olarak 19 Ocak'ta daha geniş kapsamlı bir ateşkes süreci başlamıştı. İlk aşamasının 42 gün olarak belirlendiği süreçte İsrail, 33 İsrailli rehine karşılığında 1.900'den fazla Filistinli mahkumu serbest bırakmayı ayrıca, Gazze'ye insani yardımların ulaşması ve yerinden edilen Filistinlilerin geri dönüşünü sağlamayı kabul etmişti.

Hamas, İsrail'in ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını ve bazı maddeleri ihlal ettiğini belirtti. Özellikle, yerinden edilen Filistinlilerin Gazze'ye dönüşünün geciktirilmesi, hava saldırıları ve barınma malzemelerinin Gazze'ye girişinin engellenmesi gibi sorunlar yaşandı.
Son ateşkesin de benzer nedenlerle bozulmasının ardından İsrail tekrar saldırılara başladı.
Trump, 15 Mayıs 2025’te Katar'da yaptığı açıklamada, Gazze'yi ABD'nin kontrolüne alarak "Orta Doğu'nun Rivierası"na dönüştürmeyi önerdi. Bu plan, Gazze'deki yaklaşık 2 milyon Filistinlinin komşu ülkelere zorla yerleştirilmesini ve bölgenin yeniden 'inşa edilmesini' içeriyor. Trump, bu planın arkasında durduğunu ve "acele etmeyeceklerini" belirtti.

Trump, 10 Şubat 2025’te yaptığı bir açıklamada da Gazze'den sürülecek Filistinlilerin geri dönüş hakkının olmadığını söyledi. Bundan bir gün sonra ise Fox News'e verdiği mülakatta, Gazze'nin şu an "yaşanamaz" bir halde olduğunu ve Filistinliler için "kalıcı bir yer" inşa etmek istediklerini söyledi. Bu açıklama, Gazze'nin yeniden inşası için ABD'nin müdahalesini savunduğu bir söylem olarak değerlendirildi.
Trump'ın en çok tepki toplayan açıklamalarından biri ise 21 Ocak'ta yaptığı ve on yıllardır sürgün, soykırım ve katliamlara maruz kalan Gazze için kullandığı "muhteşem bir konumu var" sözleri olmuştu.

ATEŞKES, BARIŞI GETİRMEDİ

İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında birkaç kez ateşkes sağlanmıştı ancak bu ateşkesler bir barış anlaşmasına dönülmedi. Hamas, 7 Ekim'de yaklaşık 250 İsrailli'yi rehin almıştı. Kasım ayında yapılan kısa süreli bir ateşkesle 100'den fazla rehine serbest bırakıldı.

Taraflar arasında güven eksikliği ve karşılıklı suçlamalar nedeniyle ateşkes sürdürülemedi. İkinci olarak 19 Ocak'ta daha geniş kapsamlı bir ateşkes süreci başlamıştı. İlk aşamasının 42 gün olarak belirlendiği süreçte İsrail, 33 İsrailli rehine karşılığında 1.900'den fazla Filistinli mahkumu serbest bırakmayı ayrıca, Gazze'ye insani yardımların ulaşması ve yerinden edilen Filistinlilerin geri dönüşünü sağlamayı kabul etmişti.

Hamas, İsrail'in ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını ve bazı maddeleri ihlal ettiğini belirtti. Özellikle, yerinden edilen Filistinlilerin Gazze'ye dönüşünün geciktirilmesi, hava saldırıları ve barınma malzemelerinin Gazze'ye girişinin engellenmesi gibi sorunlar yaşandı.
Son ateşkesin de benzer nedenlerle bozulmasının ardından İsrail tekrar saldırılara başladı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —