HDP İSKENDERUN İLCE ÖRGÜTÜ:SORULAR ÇOK AÇIK VE HER KESİMİN SORULARIDIR...

HDP İSKENDERUN İLCE ÖRGÜTÜ:SORULAR ÇOK AÇIK VE HER KESİMİN SORULARIDIR...

HDP İskenderun eş başkanları Hülya Ateş Ve Nevzat Güzel yazılı bir açıklama yaparak Akçay Mahallesi’nde ÇED toplantısında yaşananları değerlendirdiler.

İskenderun'da   yapılması planlanan ve 148 hektar alanı kapsayan   Olivin Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi projesine yönelik 8 Nisan 2021 tarihinde   saat 10.30'da Akçay Mahallesi'nde ÇED toplantısı yapılacağı duyurulmuştu.Toplantı günü bir sürü engellemeye rağmen Akçay mahallesinde toplanan bölge halkı, doğa savunucuları ve sivil toplum kuruluşları siyasi partiler ÇED toplantısını istemediklerini, doğaya ve geleceğimize sahip çıkacaklarını dile getirdi.

 İskenderun kaymakamlığı toplantının yapılacağı gün her türlü eylem, etkinlik ve toplantının 7 gün boyunca yasaklandığını duyurmuştu ama ÇED toplantısı bu yasağın kapsamı dışında bırakılmıştı. Bu toplantı halkı bilgilendirme toplantısı değilmiy di? Madem öyle neden halkı tartakladınız. Destek için orda bulunana doğa ve çevre dostlarına neden sert bir şekilde müdahale ettiniz? Köylüleri gözaltına aldınız ters kelepçeyle araç içinde beklettiniz...desteğe gelen doğa savunucuları dernek siyasi partilere karşı bu sert müdahale neden di ? ters kelepçe yapmak arkadaşımızı emniyete götürmek….yetkililer bir an önce kamuoyunu aydınlatıcı açıklama yapmalıdırlar. Sorular çok açık ve her kesimin sorularıdır. Ve yanıtını yetkililerden bekliyoruz...

ÇED toplantısının yaptırılmaması üzerine görevlilerin tutanak tutma aşamasında güvenlik güçleri tarafından halkın oradan uzaklaştırılmak istenmesine halk tepki gösterdi.Bu tepki üzerine polis sert bir şekilde müdahale etmiş tir. İskenderun polisinin bu hukuk tanımaz tutumunu kınıyoruz.  Bu saldırı ve baskılara rağmen bölge halkı ÇED toplantısını yaptırmamak için direnmiş ve mücadele etmiştir.
Bütün ovalarımız, dağlarımız, ormanlarımız ve arazilerimiz sermaye ve onun bitmeyen kar hırsı yüzünden her gün yok edilirken, bu yıkıma bir yenisi daha eklenmek istenmektedir. 

Türkiye'nin en zengin biyo çeşitliliğe sahip olan yerlerden birisi olan ilimizde ısrarla maden ocakları açmaya çalışmak sadece bu biyo çeşitliliği yok etmek değil geleceğimizi de yok etmek demektir.Doğaya, yaşama, ormanlarımıza sahip çıkmak suç değildir. Bizler her ne pahasına olursa olsun yaşam ve sit alanlarına yönelik sermayenin talanına karşı çıkarak havamızı, suyumuzu, ormanlarımızı kısacası geleceğimizi savunmaya devam edeceğiz.

Covid 19 salgınında geldiğimiz aşama tüm ülkenin kırmızı alarm vermesiyle birlikte bizlerde TTB nin çağrısını yineliyor ve   bir an önce taleplerinin karşılık bulmasını istiyoruz.Topluma çağrımızdır: Sosyal haklarımızın korunması; temel gıda, su, ısınma, barınma, temizlik ihtiyaçlarınızın karşılanması salgınla mücadelede iktidarın görevidir. Temiz hava, güneş ve fiziksel hareketliliğinizi sağlayacak alanlar ve düzenlemeler organize etmek yine iktidarın sorumluluğundadır. Ekonomik çıkarlar için sağlığımızı hiçe atarak çalıştırıldığımız işyeri ortamlarına gitmemeyi talep etmek en doğal sağlık hakkı talebimizdir.

Hareketliliği azaltıp bulaşı önlememiz için ekonomik destek, zamanında aşılanma, şeffaf bilgi edinme yurttaşlık haklarımızdır. Haklarımızla ruhsal, fiziksel, biyolojik bütünlüğümüz yani sağlığımız için çalışmak görevi sağlığımızı korumak olan ilgili bakanlıkların ve iktidarın tartışılmaz sorumluluğudur. Hak taleplerimizi yükseltmenin, yaşam hakkımızı daha güçlü savunmanın en gerekli olduğu zamanlardayız. Toplumun yaşam hakkının dahi elinden alındığı bu dönemde, TTB  nin taleplerini bizlerde yüksek sesle yineliyoruz.İktidara sesleniyoruz önlenebilir ölümleri önlemediniz! Her gün yüzlerce insanımızı kaybettiğimiz son durumda acil adımlar atılmalıdır. TTB nin taleplerini önerilerini bir an önce hayata geçirmek sizin sorumluluğunuzdur.