Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da bir araya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhüman, Kıbrıs sorununun çözümünde kendilerini yok sayılmaya çalışıldığını belirterek "Kimse bizi görmezden gelemeyecek, yok sayamayacaktır. Dünyayla buluşmamızı kimse engelleyemeyecektir" dedi.
19 Ekim'de göreve gelen KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, geleneğe uyarak ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından açıklama yapan Erhüman, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Avrupa Birliği'nin kendilerini masadan uzaklaştırmaya çalıştığını belirterek, "Kimse bizi görmezden gelemeyecek, yok sayamayacaktır. Dünyayla buluşmamızı kimse engelleyemeyecektir" dedi.
UZUN SÜRE BEKLENEN GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİ
Seçildikten sonra uzun süre davet bekleyen KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhüman'ın Türkiye ziyareti bugün gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen görüşme sonrası Erhüman ve Erdoğan ortak basın toplantısı düzenledi.
Erhüman'ın Türkiye ziyaretinden bir gün önce Rum lider Nikos Hristodulidis Financial Times’a konuşarak AB’yi Kıbrıs sorununa ilişkin kurulacak masaya davet etmesi dikkat çekmişti.
Burada Erdoğan Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacaklarını belirterek şu söylemlerde bulundu:
- "Anavatan ve garantör olarak, dün olduğu gibi bugün ve yarın da Kıbrıs Türk halkını haklı mücadelesinde asla yalnız bırakmayacağız(KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman) Rum tarafına verdiği mesajlarda Kıbrıs Türkü'nün egemen eşitliğinden taviz verilmeyeceğini vurgulamasını isabetli buluyorum"
- "Kıbrıs meselesinin bugüne kadar çözümsüz kalışının temelinde, Rum tarafının, Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünü reddetmeleri vardır"
- "Ada'daki iki halkın barış, refah ve emniyet içinde, yan yana yaşayabileceği bir çözümün mümkün olduğuna dair tutumumuzu koruyoruz"
ERHÜRMAN'DAN RUM TARAFINA NET MESAJ
Erhürman ise burada yaptığı konuşmada "Kimse bizi görmezden gelemeyecek, yok sayamayacaktır. Dünyayla buluşmamızı kimse engelleyemeyecektir" ifadelerini kullandı.
Tufan Erhüman, sözlerine 11 Kasım'da Gürcistan'da düşen askeri kargo uçağında şehit olan 20 Türk askeri için başsağlığında bulunarak başladı.
Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkinlerin sarsılmaz boyutta olduğunu vurgulayan KKTC Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin bölgede etkin rol oynadığını belirterek şöyle konuştu:
- "Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs'ın tamamına ilişkin yetki ve görevleri olan 3 garantör ülkeden biridir. Yalnıca aramızdaki sarsılmaz kardeşlik ilişkisi dolayısıyla değil, özellikle Kıbrıs'ın güneyindeki ve bölgede silahlanmanın günden güne arttığı koşullarda Kıbrıslı Türk'lerin kendilerini güvende hissetmelerinin hukuki dayanğı olan garantör ülke olma vasfıyla Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin çalışmalarda dün olduğu gibi bugün de en önemli aktörlerin başında gelmektedir."
Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Adası'nda eşit kurucu ortaktan biri olduğuna dikkat çeken Erhürman, Halkımın bu statüsü tartışmaya, müzakere, pazarlığa açık değildir! Kıbrıs Türk halkı bu statüsü gereği Kıbrıs adasının tamamında egemenlik haklarına sahiptir" dedi ve şöyle devam etti:
- "Kıbrıs adasının tamamını ve adada yaşayan herkesi ilgilendiren güvenlik, enerji, hidrokarbonlar, deniz yetki alanları ve ticaret yolları gibi konularda Kıbrıs Türk halkının iradesinin Kıbrıs Rum liderliği ya da uluslararası toplum tarafından yok sayılması, benim halkımın yok sayılması mümkün değildir. Kıbrıs'ta özellikle 2004'te ve 2017'de bütün dünyanın açık biçimde gördüğü gerek Kıbrıslı Türkler'in gerekse Türkiye'nin ortaya koyduğu tartışmasız çözüm iradesine karşın on yıllardır çözülemeyen bir sorun vardır. Bu sorunun varlığı yalnızca adadaki iki eşit kurucu ortak olan Kıbrıslı Türkler'le Kıbrıslı Rumlar'ı değil, bölgede kalıcı barış arayışlarını da olumsuz etkilemektedir. Bizim çabamız adada ve bölgedeki sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesine ve tüm tarafların kazanacağı, kimsenin kaybetmeyeceği adil ve kalıcı bir sonuca ulaşılmasına yöneliktir."
Çabasının Ada'da ve bölgede sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesine ve tüm tarafların kazanacağı, kimsenin kaybetmeyeceği adil ve kalıcı bir sonuca ulaşılmasına yönelik olduğunu vurgulayan Erhürman, şunları kaydetti:
- "Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu 'Yurtta barış dünyada barış' ilkesinden hareketle ilgili tüm taraflar çağrımızla çabalarını bu noktaya yoğunlaştırmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde ortaya koyduğu gibi Doğu Akdeniz'de çözüm yolu diyalog ve müzakeredir. Unutulmamalıdır ki, Türkiye'yi ve Kıbrıslı Türkleri yok sayan, görmezden gelen, dışlayan hiçbir formül bu bölgede uygulanabilir değildir."
"Bilinmelidir ki Kıbrıs Türk halkının kimsenin hakkında gözü yoktur. Ama çok zorlu bir varoluş mücadelesini onurla vermiş bu halk kimsenin hakkını yemesine de izin vermeyecektir" diyen Erhürman, bunun bölgede gerçek ve kalıcı bir çözüme hizmet etmeyeceğini belirterek, "Bu noktada Ada'da ortak yetki alanları olan yukarıda sayılan konularda Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarının ihlal edilmesine, bu halkın yok sayılmasına, görmezden gelinmesine tahammülümüzün olmadığını bütün dünyaya bir kez daha buradan ilan etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"BENİM HALKIM DA TÜM HALKLAR GİBİ DÜNYAYLA BULUŞMA HAKKINA SAHİPTİR"
Erhürman, Kıbrıs Türk halkının her zaman çözüm iradesine sahip olduğunu söyleyerek "Hiçbir zaman masadan kaçmamış olan Kıbrıs Türk halkının müzakere olsun diye müzakere değil, çözüm olsun diye müzakere etmek niyetinde olduğu da bütün dünya tarafından bilinmelidir" dedi.
Bugüne kadar Kıbrıs Türk halkını sonuca ulaştırmayan ve başarısızlıkla sonuçlanmış deneyimlerden ders çıkarılması gerektiğin vurgulayan Erhürman, şöyle devam etti:
- "Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesini, hiç kimse, siyasi eşitliğin pazarlık ya da al ver konusu yapıldığı, zaman sınırlamasından yoksun, on yıllardır üzerinde defalarca yakınlaşma sağlanan konuların yeniden tartışmaya açıldığı, sonuç odaklı olmayan ve Kıbrıs Rum liderliğinin bir kez daha son dakikada masayı devirmesi halinde statükoya geri dönülmeyeceğinin, baştan güvence altına alınmadığı bir yöntemle masaya oturmaya yönelik bir irade olarak algılamamalıdır. Defalarca yürünmüş olmasına karşı hiçbir yere varmadığı görülen bir yolu, bir kez daha belki bu defa bir yere varır naifliğiyle yürümemizi kimse bizden beklememelidir."
Erhürman, saydığı maddelerin kendisinin ya da Kıbrıs Türk halkının masa kurulmasın diye ileri sürdüğü ön şartlar değil, çözüm iradesine sahip bir halkın bunca yıllık deneyimden sonra ortaya koyduğu çözüm metodolojisinin unsurları olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
- "Bu metodoloji çerçevesinde bir müzakere sürecinin başlamasını sağlayacak koşulların olgunlaşmadığı durumda da kimse Türk halkının masada olmayacağını zannetmesin. Kapsamlı çözüme yönelik çözüm odaklı bir müzakere masası varsa orada olacağız."
- "O masa henüz kurulmadıysa Ada'daki iki halkın günlük hayatlarını kolaylaştırmaya, güvenin tesis edilmesine, kazan-kazan ilkesi çerçevesinde ilerideki çözüme katkıda bulunacak biçimde işbirliklerinin ve çözümlerinin üretilmesine yönelik görüşme masasında olacağız. Ama altını çizmek istiyorum ki masa dışında da bir dünya var ve benim halkım da tüm halklar gibi dünyayla buluşma hakkına sahiptir."
"KIBRIS TÜRK HALKI SOĞUKKANLIDIR, SABIRLIDIR AMA AYNI ZAMANDA KARARLIDIR"
KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, daha önce olduğu gibi bu dönemde de Türkiye'nin açılmasına yardımcı olacağı diplomatik olanaklardan da yararlanılacağını aktararak, "Gözlemci üye olduğumuz Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatının yanı sıra Avrupa Konseyi'nde, Avrupa Birliği şemsiyesi altında sürdürülen görüşmelerde, Kıbrıs Rum liderliğiyle eşit statüde olduğumuz Birleşmiş Milletler'de ve erişebildiğimiz her yerde halkımızın hak ve çıkarlarını savunacağız" diye konuştu.
Çözüm iradesine sahip ve bu iradeye sahip olduğunu defalarca kanıtlamış Kıbrıslı Türklerin çözümsüzlüğün bedelini ödemeye mahkum edilmesinin adil bulunmasını kimsenin istememesi gerektiğini vurgulayan Erhürman, şunları kaydetti:
- "Ada'da bizim irademize karşı çözüme ulaşılamadı diye gençlerimizin uluslararası spor müsabakalarında yer alamamasını, bilim insanlarımızın, sanat insanlarımızın, iş insanlarımızın dünyayla buluşmakta sınırlamalarla karşılaşmasını, ekonomimizin gelişmesinin önüne sürekli engeller çıkarılmasını, çocuklarımızın arasında annelerinin, babalarının veya kendilerinin doğum yerine bakarak ayrımcılık yapılmasını kader diye kabullenmemizi kimse bizden beklemesin. Kıbrıs Türk halkı soğukkanlıdır, sabırlıdır ama aynı zamanda kararlıdır."
"KİMSE BİZİ GÖRMEZDEN GELEMEYECEK, YOK SAYAMAYACAKTIR"
Erhürman, Kıbrıs Türk halkının en zor koşullarda var olduğunu ve yarın da var olacağının altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
- "Kimse bizi görmezden gelemeyecek, yok sayamayacaktır. Dünyayla buluşmamızı kimse engelleyemeyecektir. Bu zorlu mücadelemizde Türkiye Cumhuriyeti'nin dün olduğu gibi bugün de her koşulda yanımızda olduğunu, sarsılmaz kardeşlik bağlarımız çerçevesinde gelecekte de kayıtsız şartsız yanımızda olacağını bilmek bizim en büyük güvencemizdir."