EĞİTİMİN TEMELİNDE SEVGİ YATAR

EĞİTİMİN TEMELİNDE SEVGİ YATAR

Kültür Eğitim Kurumluları kurucularından Ali Girişken öğrencilerin nasıl eğitilmesi ile ilgili düşüncelerini aktardı.

Girişken yeni dünya; bilen değil yapabilen, tüketen değil üreten, geliştiren, girişimci bireylere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, “Dünyamızın sürekli değişip geliştiği günümüzde eğitimin de bu süreçten geri kalmaması, hatta bu sürece öncülük etmesi gerekir. Bundan dolayı eğitim kurumları, eğitimciler, öğrenciler sürekli kendilerini yenileyip geliştirerek çağa uydurmak zorundadırlar. Eğitim olmadan ne kalkınma, ne hukuk ne de insan haklarında başarı göstermek mümkündür, zira her şey eğitimden geçmektedir. Bu nedenle öğrencilerimizi en az 10 yıl sonrasının öngörülerine ve yetkinliklerine göre yetiştirmeliyiz. “DÜN YAPTIĞINIZ ŞEY SİZE HALA ÇOK İYİ GÖRÜNÜYORSA, BUGÜN YETERLİ DEĞİLSİNİZ DEMEKTİR.” Öğrencilerimizin eğitimlerindeki en önemli eksikliklerden biri de küçük yaşlardan itibaren kazandırmak zorunda olduğumuz “PERSPEKTİF” güçlerinin istenilen düzeyde olmamasıdır. İçinde bulunduğumuz çağın en önemli Eğitim-Öğretim tekniklerinden biridir. Kültür Eğitim Kurumları olarak; eğitim öğretimi dört duvar arasından çıkarıp yaşamın bütün alanlarına yaymayı misyon edindik. Öncelikli hedefimiz olaylara farklı açılardan bakabilen,  ülkesine verimli hizmetler sunabilecek, kendini tanıyan, kendini ve içinde yaşadığı dünyayı sorgulayan, bilinçli ve vatansever gençler yetiştirmektir. Okul bir öğrencinin sadece öğrenme yeri olmadığı bilincinden hareketle en çok zaman geçirdiği bu mekanlarda, öğrenmenin yanı sıra arkadaşlık edinme, kendini ispat etme, gözlem yapabilme gibi onlarca gereksinimin karşılandığı yerler olarak düşündüğümüzde, her öğrencinin şu dört temel ihtiyacına karşılık verilmelidir. Eğitimciler olarak bizler çocukların ruhsal, duygusal, zihinsel ve bedensel gelişimini dikkate alarak imkanlar sunmalıyız. Mutlu nesiller yetiştirmenin yegane yolu budur. Eğitimin temelinde sevgi yatar. “BİR İNSANI EĞİTİMCİ YAPAN NE PEDAGOJİK BİLGİSİ NE DE GERÇEK BİLİMİDİR. SADECE VE SADECE İNSANLARA OLAN SONSUZ SEVGİLERİDİR.” Kültür Eğitim Kurumları olarak; eğitim sistemimizi daha iyi bir noktaya taşımayı ve hiç bir çocuğu kaybetmeden geleceğe umutla taşımak için elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz ve yapmaya devem edeceğiz. Yeni dünya; bilen değil yapabilen, tüketen değil üreten, geliştiren, girişimci bireylere ihtiyaç duyuyor.” dedi.