CHP’nin Türkiye genelinde sürdürdüğü “Millet İradesi’ne Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bu haftaki durağı İstanbul Sultangazi oldu. Gazi Cemevi önünde toplanan kalabalık, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun mesajlarını dinlemek için alanı tamamen doldurdu. Miting alanında şarkılar, türküler ve sloganlarla coşkulu anlar yaşanırken, İmamoğlu’nun Silivri’den gönderdiği mektubu da on binlerce kişi tarafından dinlendi.
Ekrem İmamoğlu’nun mektubunun okunmasının ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kalabalığı selamlayarak sözlerine başladı. “Gözün alabildiğine insan var, 5 ayrı yerde meydana gelen sokaklar apayrı miting meydanı olmuş, çatılar dolmuş. Sultangazi ayağa kalkmış, haksızlığa hukuksuzluğa direnmeye, darbecilerden hesap sormaya gelmiş Sultangazi” ifadeleriyle alanı selamlayan Özel, konuşmasına yoğun sloganlar eşliğinde devam etti.
Miting sırasında bazı katılımcıların havai fişek atması üzerine uyarıda bulunan Özel, “Bunu yapmayın abicim, kuşa faydası yok, doğaya faydası yok. Bırakın Tayyip Bey konuşurken atsınlar onu. Benim çatapata değil, bu meydana ihtiyacım var” diyerek kalabalığa seslendi.
Özel konuşmasında suç endeksi raporlarına değinerek Türkiye’nin uluslararası karşılaştırmalarda suçun en yoğun yaşandığı ülkelerden biri hâline geldiğini vurguladı:
“AKP'nin kara düzeni kimseye iyi gelmedi. Bütün dünyada suç endeksi yakından takip ediliyor. En çok suç işlenen 10. ülkeyiz. Bizden daha çok suç işlenen Myanmar, Meksika, Lübnan... Irak'ta bizden daha az suç işleniyor. Uyuşturucu ticaretinde hem transit hem hedef ülke. Öyle bir durumdayız ki bununla mücadele ediyormuş gibi yapıp bir takım çetelerin korunması herkesin dilinde. Her gelen içişleri bakanı bir öncekini bununla mücadele etmemekle suçlayıp bilgi sızdırıyor.”
Türkiye’de çeteleşme, uyuşturucu ticareti ve devlet içinde iddia edilen koruma ilişkilerinin ülkeyi ciddi bir güvenlik zaafı içine soktuğunu savunan Özel şöyle devam etti:
“Türkiye, uyuşturucu maddelerde hem transit ülke hem hedef ülke ve ülke içinde ucuz sentetik uyuşturucu kullanımı patlamış noktada. Bununla mücadele ediyormuş gibi yapıp, bir takım çetelerin fink atması, korunması, kollanması herkesin dilinde. Erdoğan'ın bu konudaki mücadelesi samimi olsa bu işin kökünü kazımak an meselesi ama bir omzunu bir suç örgütüne dayamış, adalet dayatmak yerine siyaset dizayn etmekle uğraşanlar memleketin bu büyük sorununu çözmüyorlar.”
Özel ayrıca, hukukun iktidara yakın olmayan kesimler üzerinde baskı aracı olarak kullanıldığını belirterek şunları söyledi:
“AKP'yi yenen içeride, AKP'yi eleştiren gazeteciler içeride, AKP'yi protesto eden gençler içeride ama uyuşturucu baronları dışarıda, torbacılar köşe başlarında. Baronlar yatta, Ekrem Başkan Silivri'de.”
Sultangazi’nin yoğun Alevi nüfusuna da seslenen Özel, yıllardır dile getirdiği görüşlerini tekrar ederek şu ifadeleri kullandı:
“Ben bir Sünni olarak söylüyorum. Yıllardır mecliste de söyledim. Bu ülkede Alevilerin eşitlik sorunu vardır. Bu sorunu görmeyen ahmaktır, alçaktır. Cami ne kadar ibadethaneyse, cemevi o kadar ibadethanedir, nokta! Alevilik kültür değildir, inançtır. İnanç olduğu için saygındır, saygı duyulacaktır. Aleviler eşit yurttaştır, haklarını alana kadar mücadele sürecektir. Açıkça söylüyorum. Madımak utanç müzesi yapılacak. Cemevi ibadethane yapılacak.”
İmamoğlu’nun Silivri'den gönderdiği mektup, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik tarafından kürsüden okundu. Miting alanında sık sık “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganları yükseldi. Mektupta İmamoğlu, iddianamede kendisine yönelik suçlamaların siyasi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Sultangazi’nin değerli hanımefendileri, beyefendiler, sevgili gençler, canım çocuklar… Hepinizi saygıyla, sevgiyle, hasretle selamlıyorum. Burası, milletin iradesini yok sayma hadsizliğini gösterenlere karşı, hukuka ve demokrasiye sahip çıkanların meydanıdır. Bir yıldır süren, her türlü imkânın seferber edildiği bir soruşturmanın sonucunda ortaya konan iddianame, bir utanç vesikasıdır.”
İmamoğlu, iddianamenin hukuki değil siyasi bir metin olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Hukukun, devlet ciddiyetinin gerekleri ayaklar altına alınmış, iddianame adı altında ortaya bir ‘siyasi niyet beyanı’ konulmuştur. Bu iddianameyle iktidar; rakiplerine hayat hakkı tanımama, milli iradeyi baskı altına alma niyetini açıkça ilan etmiştir.”
İmamoğlu, CHP’li belediyelerin ortaya koyduğu hizmet performansının iktidarı rahatsız ettiğini savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Bize duyulan kin ve öfke, milletimizin bizim yönetim becerimize ve ahlakımıza gösterdiği büyük teveccühe karşı duyulan kin ve öfkedir. Sultangazi’ye kazandırdığımız kreşler, Kent Lokantası, Ahmed Arif Kütüphanesi, sosyal yardımlar, Bölgesel İstihdam Ofisi… Onlardan kat be kat fazla yaptığımız metrolar, imar çetelerinden kurtarıp halka açtığımız yeşil alanlar… İşte tüm bu işler yüzünden bize öfke duyuyorlar.”
Mektubun en sert bölümlerinden biri medya ve ifade özgürlüğüne yönelik uygulamalara ilişkin oldu:
“Ben aylardır ‘yargılama canlı yayınlansın, millet gerçeği görsün’ diyorum, onlar aylardır bu talepten kaçacak delik arıyor. Beni bir hücrede tutmak yetmiyor; sesim duyulmasın, sözlerim yayılmasın istiyorlar. Kişisel sosyal medya hesabımı kapatmak yetmedi; Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabımızı da kapattılar.”
Mektup şu ifadelerle sonlandı:
“Korku kaybedecek, cesaret kazanacak. Kötülük kaybedecek, iyilik kazanacak. Bir kişi kaybedecek, bir büyük millet kazanacak. Onlar için yol bitti; biz ise yolun başındayız. Umut sizsiniz.”
10903,91%1,63
42,36% 0,06
48,91% -0,29
5550,61% 0,23
9301,82% 0,93