BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ! BİRLİKTE 1 MAYIS’A!

BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ! BİRLİKTE 1 MAYIS’A!

İskenderun 1 Mayıs Tertip  Komitesi Başkanı Mustafa ÜNSAL :2013'teki Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı davada karar çıktı. Mahkeme, Osman K

HATAY/İSKENDERUN

Gezi protestolarının Anayasal zeminde olduğu, düşünce ve ifade özgürlüğü sayılması gerektiği yargı kararıyla 2 defa tescillenmesine rağmen üçünce defa yargılanmaya çalışılan Gezi olayları damgalanmak, Gezi Parkını ve çevreyi korumak isteyen ve toplumun her kesiminin desteğini alan temel hak ve talep arayışları karalanmak istenmektedir. 
Bu dava adil koşullarda gerçekleşmemiştir. Davanın üye hakimi iktidar partisinden milletvekili adayı  olmuştur. Davadan çekilmesi için yapılan başvurular ve sanıkların savunma hakları, adil yargılanma hakları ihlal edilmiştir. 
Topyekun toplumsal muhalefet sindirilmeye, susturulmaya çalışılmaktadır. AYM ve AİHM kararlarının bile yok sayıldığı, uygulanmadığı bu süreçte demokrasi ve adalet mücadelesinden taviz vermeyeceğiz.
Değerli basın emekçileri,değerli dostlar
Ülkemizde milyonlarca işçi, emekçi kendi bayramlarına, Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a gittikçe ağırlaşan sorunlarla giriyor.
Elbette ki kamu emekçileri olarak bizlerin yaşadığı sorunlar 84 milyonluk nüfusun %99’nun yaşadığı sorunlardan bağımsız değildir.
Buradan hareketle 1 Mayıs şiarımızı Birlikte Değiştireceğiz, Birlikte 1 Mayıs’a”  olarak belirledik.
Öncelikle iktidarın emek karşıtı politikalarından nemalanan bir avuç mutlu azınlığın dışında kalan herkesin her geçen gün daha fazla yoksullaştığı gerçeğinin altını kalın çizgilerle çiziyoruz.  Yoksulluk, ailelerimiz ile birlikte toplumun 20 milyonluk bir kesimini oluşturan kamu emekçileri ve kamu emeklileri olarak bizim için de uzunca bir süredir en temel sorun olmaya devam etmektedir.
Bir ülkede refah durumunu görmenin en kolay yolu o ülkedeki yasal en düşük ücrete yani asgari ücrete ve diğer ücretlerin asgari ücret karşısındaki durumuna bakmaktan geçmektedir. Buna göre tüm ücret gelirleri son yirmi yılda asgari ücret seviyesine daha fazla yaklaşmıştır. Bugün neredeyse her iki çalışandan biri asgari ücretli haline gelmiş, dolayısıyla Türkiye tam anlamı ile bir asgari ücretliler ülkesine dönüşmüştür.
Geldiğimiz noktada uzun uzadıya analizler yapmaya gerek yoktur. Devletin resmi verilerini temel aldığımız “Kamu Emekçilerinin-Emeklilerin Yoksulluk Tablosu” bile tek başına altı milyon kamu emekçisi ve emeklisi olarak bizim maaşlarımız ile asgari ücret arasındaki makasın da kapandığını    göstermeye,dolayısıyla yoksulluğumuzu net olarak gözler önüne sermeye yetmektedir.
Biz:
•    Ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği bir ülke istiyoruz.
•    Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen KHK’lıların işine geri döndüğü bir demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz.
•    Dünyanın neresinde olursa olsun emperyalistlerin çıkarları adına sürdürülen savaşlara, çatışmalara hayır diyoruz.   Halkların kardeşliğini, emeğin birliğini sağlayacak adımların atıldığı, eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir dünya istiyoruz.
•    Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasını, İstanbul Sözleşmesinin feshinin iptal edilip 190 sayılı ILO sözleşmesinin imzalanmasını istiyoruz.
•    Maaşlarımızın-ücretlerimizin insanca yaşamaya yetecek bir seviye yükseltilmesini, herkese güvenceli istihdam sağlanmasını, tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmesini istiyoruz.
•    Tüm tüketim maddelerine yapılan zamların geri alınmasını istiyoruz.
•    Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmesini istiyoruz.
•    Kamu Özel İş birliği Projelerinin, Döviz Garantili İhalelerin sonlandırılmasını istiyoruz.Çevre ve doğa talanına son verilmesini istiyoruz.
Kısacası biz büyük halk ozanı Nazım Hikmetin dizelerindeki bir memleket, “Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan” bir memleket istiyoruz.
Buradan bir kez daha başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçileri, halkı insanca bir yaşam, güvenceli bir iş, güvenli gelecek için 1 Mayıs’ta omuz omuza olmaya çağırıyoruz.