BİLAL ERDOĞAN, TÜGVA SKANDALLARIYLA İLGİLİ KONUŞTU

BİLAL ERDOĞAN, TÜGVA SKANDALLARIYLA İLGİLİ KONUŞTU

Kocaeli'de Ensar Vakfı'na devredilen tarihi Pembe Köşk'ün açılış töreninde konuşan Bilal Erdoğan, vakıfların hedef alınmasının bir sebebi olduğu ve kurumların itibarsızlaştırılmasına müsaade edilmemesi gerektiğini i

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Ensar Vakfı’na devredilen tarihi Pembe Köşk'ün açılışı bugün Bilal Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Gerçekleştirilen açılışa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yanı sıra Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, il protokolü, vakıf yöneticileri ve vatandaşlar katıldı.

'ÇOCUKLARIMIZA EĞİTİM DESTEĞİ SAĞLANIYOR'

Kocaeli'nin bu tarafına hiç gelmediğimi fark ettiğini söyleyen Ensar Vakfı Genel Kurulu Üyesi olan Bilal Erdoğan şöyle konuştu:Ben hem dokusuyla hem manzarasıyla çok güzel bir mahalle. Vakfımız için hayırlı olmasını diliyorum. Dünyanın ger tarafında ülkemizde de hukukun mevzuata uygun şekilde vakıf dernekler STK'lar kamu hizmetini ikame ettiren, yani kamu hizmetini güçlendiren çoğaltan kurumlardır. Elbette ki vatandaş vergisini verir. Burada belediyemiz burayı Ensar Vakfına tahsis ediyor, Ensar Vakfımız da gönüllerini ve personellerini burada ihtiyaçlarını karşılıyor. İmkanını olmayan çocuklarımıza eğitim desteği sağlıyor, burs verdiği öğrencilerimizi çeşitli projelerde bir araya getiriyor.

'KURUMLARIMIZIN İTİBARSIZLAŞTIRILMASINA MÜSAADE ETMEMELİYİZ'

Kurumların hedef alınmasına yönelik de konuşan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:Bu memleket geleceğe değerleriyle mi yürüyecek değersizleşerek mi? Türkiye Avrupa'nın herhangi bir ülkesine benzeyip kendi kimliğini kaybetmeli mi etmemeli mi? Bu meselelerin önemi var mı yok mu, bunun bir mücadelesi var ülkede. Bu toprakların bir kimliği, bu milleti bu millet yapan bazı değerler var. Niye bunlarla kavgalı olsun. Niye bunları silmeye çalışsın?

Bütün gençlerimiz uzak ve yakın tarihimizi, bu toprakları bize vatan yapan kişileri, değerleri, kavramları hakkıyla bilseler, geçmişini bilmeyen geleceğini nasıl kursun? Geçmişini sahiplenmeyen kendi geleceğini değil başkalarının geleceğine ancak hizmet edebilir. Yani mesela aslında basit bu topraklar üzerinde kardeşçe, bu toprakları bu topraklar yapan değerler etrafında yaşarız. Ama bunu düşmanlarımız istemiyor.
Eskiden de bugün de maalesef bu topraklardaki dik duruşun bu güçlenmenin olmasını istemeyen odaklar elbette içeride kendi maşalarını bulup seferber ediyorlar. Bizi bunlara karşı uyanık olmak zorundayız. Kurumlarımızın itibarsızlaştırılmasına müsaade etmemeliyiz.