İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik hazırlanan ve 400 sanığı içeren iddianame, Ankara kulislerinin en sıcak başlıklarından biri olmaya devam ediyor. Türkiye gündeminin yoğun akışı arasında dosyanın yapısı, amacı ve siyasi etkileri her geçen gün daha fazla tartışılıyor. Muhalefet, yargılamanın canlı yayında yapılmasını talep ederken, Meclis’te verilen önerge Cumhur İttifakı oylarıyla reddedilmişti. Soruşturma kapsamında tutuklanan 19 kişi ise dün tahliye edildi.
Kulislerde iddianamenin niteliğine ilişkin değerlendirmeler de sertleşiyor. Hukukçu siyasetçiler, dosyanın “alışılmış yargı pratiğiyle bağdaşmadığını”, suçlamaların birbirinden kopuk şekilde bir araya getirildiğini ve “iddianamenin siyasi amaç taşıdığı izlenimini güçlendirdiğini” dile getiriyor.
Gazeteci Nuray Babacan’ın Nefes’te yer alan yazısına göre, iktidar kanadından bir siyasetçi bile iddianameye yönelik eleştirisini bir Kürtçe atasözüyle ifade etti.
“Biri kavgada büyük taşa yönelirse atma niyeti olmadığı anlaşılır…” diyen isim, dosyadaki konu çeşitliliğinin ve dağınık düzenin, “esas hedefin hukuki bir sonuç üretmek olmadığını gösterdiğini” vurguladı.
Söz konusu yorum, iktidar çevrelerinde bile soruşturmanın motivasyonuna dair soru işaretlerini büyüttü.
Dosyayı inceleyen bazı hukukçu milletvekilleri ise usul, delil ve anlatım sorunlarına dikkat çekiyor. Değerlendirmelerden biri şöyle:
“400 sanıklı iddianame olmaz. Bu kadar karmaşık, bu kadar dağınık ve bu kadar çok başlık içeren bir dosya, Yargıtay aşamasında ciddi şekilde sorgulanır. Dolayısıyla dönerse kimse şaşırmaz. İstanbul’daki soruşturma ekibinden farklı olarak Yargıtay’da hukuku önceleyen daha makul bir yapı var.”
Anlatım bütünlüğü ve suçlamaların dağılımı da ayrıca eleştiriliyor. Hukukçular, klasik ceza hukuku ilkelerini hatırlatarak şu örneği veriyor:
“Cinayet davalarında ölen kişi birden fazla yerinden bıçaklanmış olsa bile dava kalbe isabet eden ölümcül darbe üzerine kurulur. Burada ise iddianame adeta onlarca yaralama üzerinden kurulmuş. Bu, suçlamanın gücünü azaltır. Dikkat dağıtmak için fazladan başlık eklenmiş gibi.”
Bu değerlendirmeler, dosyanın hukuki bir sonuç üretmekten çok siyasi zeminde bir baskı aracı olarak kullanılmaya çalışıldığı yorumlarını güçlendiriyor.
Babacan’ın aktardığı kulis bilgilere göre, hükümete yakın bazı isimler bile iddianamenin temel motivasyonuna dair benzer bir şüphe taşıyor.
Siyaset koridorlarında sıkça dile getirilen kanaat şöyle:
“Bu iddianameden makul, elle tutulur bir sonuç çıkması istenmiyor. Amaç Ekrem İmamoğlu ve ekibini siyasetin ve sistemin dışına itmek. Dosyaya bu kadar ilgisiz başlık konmasının sebebi de dikkat dağıtmak ve siyasi alanı daraltmak.”
Kulislerdeki bu yorumlar, yaklaşan duruşma öncesi İBB soruşturmasını Türkiye siyasetinin en kritik başlıklarından biri hâline getiriyor.
10918,50%-1,07
42,44% -0,02
49,41% -0,12
5734,65% -0,31
9299,63% 0,00