AKPINAR VE GEZEN ADLİ KONTROL KARARIYLA SERBEST

AKPINAR VE GEZEN ADLİ KONTROL KARARIYLA SERBEST

Halk TV'de yayınlanan 'Halk Arenası' programında  açıklamaları nedeniyle haklarında soruşturma açılan sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, polis eşliğinde getirildikleri adliyede ifade verdi. Savcı, Metin Akpınar ve

Ancak savcı, Akpınar ve Gezen'in 'adli kontrol' hükümleri uygulamasına tabi tutulmaları istemiyle mahkemeye sevk etti. İki isim yurt dışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
.Anadolu Adliyesi'nde savcının karşısına çıkan Akpınar ve Gezen, ifadelerinde 'Sözlerimiz mizah ve eleştiri kapsamındaydı, ifadelerimiz çarpıtıldı. Suçlamaları kabul etmiyoruz' dedi.

Gezen ifadesinde 'Halk Arenası programında yapmış olduğum konuşmam doğrudur. Mizah olsun diye söyledim. Benim herhangi bir cumhurbaşkanına hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanı grup toplantısında 'Kadıköy'de oturanlar kaymak tabakadır. Türkiye yıkılsa umurlarında değildir' demiştir. Ben de Kadıköy'de oturduğum için bu durumu eleştirmek amacıyla bu sözleri söyledim.' diye konuştu.

Savcı, Akpınar ve Gezen'in ifadelerinin ardından serbest bıraktı. Ancak savcı, Akpınar ve Gezen'in 'adli kontrol' hükümleri uygulamasına tabi tutulmaları istemiyle mahkemeye sevk etti. İki isim ifadeleri sonrası adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi. Akpınar ve Gezen'in adli kontrolle serbest bırakıldığı öğrenildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Mali Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada tiyatro sanatçıları Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın 'darbe çağrısı' yaptıklarını ileri sürdü. Erdoğan'ın sözlerinin ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Gezen ve Akpınar hakkında önceki gün 'Cumhurbaşkanı'na hakaret', 'darbeye çağrı' ve 'ölüm tehdidi' suçlamasıyla soruşturma başlatıldığı ortaya çıkmıştı.

İşte ilk ifadeleri

Gezen ifadesinde, 'Benim halk arenası programında yapmış olduğum konuşmam doğrudur. Bu konuşmayı mizah olsun diye söyledim. Benim herhangi bir Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Cumhurbaşkanı grup toplantısında, ' Bu Kadıköy'de oturanlar kaymak tabakadır. Türkiye yıkılsa umurlarında değil' demiştir. Bende Kadıköy'de oturduğundan dolayı bu durumu eleştirmek amacıyla bu sözleri söyledim. Bu söylediğim sözler birebir doğrudur. Fakat hakaret kastı yoktur. Ben tiyatro oyuncusuyum. Sahnede de bu cümleyi kullanıyorum. Çünkü tiyatrom Kadıköy'de. Amacım mizahi bir eleştiridir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum' dedi. 

Metin Akpınar da ifadesinde, 'Sözlerimiz çarpıtıldı. Suçlamaları kabul etmiyorum' dedi.  
Mahkeme çıkışında açıklama

Gezen, 'Ben konuşacaksam yeni bir suç oluşturabilir. O yüzden konuşmak istemiyorum. Hakareti yapan Cumhurbaşkanı, hakaretten yargılanan Müjdat Gezen. Adli sistem değişmiş hayırlı uğurlu olsun' dedi.

Gezen'in Avukatı Celal Ülgen ise, ' Türkiye'de çok önemli bir soruna parmak basmanın zamanı geldi de geçiyor. Türkiye'de Cumhurbaşkanına hakaret suçundan suçlanan sayısız bilim insanı, sanatçı, gazeteci, yazar var. Eğer siz Cumhurbaşkanını eleştiriyorsanız savcılarımız tarafından bu hakaret olarak algılanıyor ve hakkınızda soruşturma açılıyor. Bunu sorgulamamız gerekir. Yanlı, yansız bütün medyanın sorgulaması gerekir. Çünkü bu durum en çok siyasi iktidara zarar verecek. Herkesin konuşmasını hakaret diye soruşturmaya kalkarsanız Türkiye'de iklim değişir. Kış olur. Cumhurbaşkanına hakaret diye bir sözcük yok. 

Hakaret içerecek bir kavram yok. Doğrudan doğruya Cumhurbaşkanının hedeflendiği söz yok. Buna rağmen bir muhbir alelacele olayı deşeliyor ve Cumhurbaşkanına bunu iletiyor. Buna şaşırmıyorum. Şaşırdığım bu muhbir ne kadar çabuk Cumhurbaşkanına ulaştı ve etkisini doğurdu' diye konuştu. 

Açıklamaya Metin Akpınar katılmazken avukatı İrem Hekimoğlu ise şöyle konuştu,'Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla ifadesini aldılar. Bütün açıklamaları reddettik. Kendinin böyle bir amacı yoktur. Söylenen sözler demokrasinin tanımı yapılarak söylenmiş sözlerdir. Ülkemizde faşizm olduğuma dair bir beyanı da olmamıştır. Denetimli kontrolle serbest bırakıldı. Sabah 9'dan beri buradaydı. Kendisini ben gönderdim. Açıklamaya ben yaparım dedim. '

Savcılık ifadesinde Metin Akpınar'a programdaki sözlerinin hatırlatıldı.

Akpınar, 'Ben yapmış olduğum konuşmamda bana ait olan bir sözü söylemedim. Bu sözler tamamen demokrasinin tarifi, akademisyenler tarafından dile getirilmiş çeşitli demokrasi tanımıdır. Birbirinin aynı düşünmeyenlerin şiddet unsuru kullanmaksızın birlikte yaşayabildikleri rejimin adı demokrasidir. Bu açıklamaya ulaşmak da benim samimi temennimdir. Temennilerimi dile getirmek için bu şekilde bir açıklama yapmıştım. Aslında çağdaş demokrasinin de tanımını yapmış oldum. Allah korusun bu rejimin dışına çıkılırsa güzel ülkemize yazık olur. Tarihte gördüğümüz faşist liderlerin Mussolini'dir, Hitler'dir. Bunların uyguladıkları ve düştükleri duruma düşülmemesi için söylediğim sözlerdir. Burada tarihin kötü örneklerini vermek için böyle bir söz söyledim. Medyanın yorumladığı gibi Cumhurbaşkanımızı hedef göstermek  gibi bir niyetim ne aklımdan ne de gönlümden geçer. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı kastederek bu cümleleri kullanmadım. 'Bizim ülkemizde faşist bir rejim var, bizim liderlerimizde faşist' tarzında bir konuşmam olmamıştır. Bu tür bir imada da bulunmadım' dediği belirtildi.


Soru üzerine Akpınar'ın, 'Benim Ak Parti'ye oy verenlerin karbonhidrat kafalı olduklarına ilişkin bir imalı konuşmam söz konusu değildir. Ben o konuşmamda da milletimizin bir bölümünün karbonhidratla beslenmeye mecbur bırakılmasına karşı çıktığım için 'Toplumumuzun büyük bir bölümü karbonhidratla beslenmek zorunda bırakılmıştır' diye söylemiştim. Hatta şu örneği de vermiştim. Türkiye'de buğdayın proteinini alan bir değirmen yoktur.

Hatta soya fasulyesi bile '0' yağ ve protein yüklü olmasına rağmen Türkiye'de 1965 yılına kadar kullanılması da yasaklanmıştır. Sonradan serbest bırakıldığında hayvan yemi olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Ben dediğim gibi bu sözlerimde AK Parti'ye oy verenlere karşı olarak kastım veya imalı konuşmam söz konusu değildir. Özlemim büyük Türk toplumunun protein ile beslenmesidir. Ben üzerime atılı tüm suçlamaları kabul etmiyorum. Benim Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Yine Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı bir isyanda da bulunmadım. Halkı kin ve düşmanlığa karşı tahrik etmedim. Suç ve suçluyu da övmedim. Üzerime atılı tüm bu suçları kesinlikle reddediyorum' dediği öğrenildi. 

Akpınar'ın hakimlik ifadesinde de  şu ifadeleri kullanıldığı öğrenildi:

'Söylediğim sözlerin arkasındayım. Silah zoruyla söylemedim. Medyanın yanlış yorumlamasına karşı bir iki açıklamada bulunmam gerekti. Söylediğim sözler tarihte yaşadığımız yanlış yönetimlerin sonuçlarıdır. Bunların tekrar yaşanmaması için belirttiğim sözlerdir. Yoksa ben Cumhurbaşkanına karşı bir hakaret içeren söz kullanmadım.' 

Akpınar, polis tarafından evinden alındığı sırada yaptığı açıklamada 'Savcı bey çağırdı. İfade vermeye gidiyoruz' dedi. Akpınar, 'Evden polis arkadaşlar aldı' diye konuşmuştu.

'Bunu bekliyor muydunuz?' sorusunu 'Tabii ki.' diye yanıtlayan Akpınar, 'Evden hastaneye mi yoksa direkt buraya mı getirildiniz?' sorusuna ise 'Hayır, buraya geldim.' yanıtını vermişti.

Savcılıktan açıklama

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemeden adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılan Sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'la ilgili yürütülen soruşturma kapsamında yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, 'Uğur Dündar tarafından sunulan Halk Arenası adlı programın 21 Aralık 2018 tarihli bölümüne katılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları yönünde medyada haberler yer aldığının 22 Aralık 2018 tarihinde öğrenilmesi üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi uyarınca işin aslını araştırmak ve sorumlular hakkında yasal gereğine tevessül etmek amacıyla soruşturma başlatılmış ve ilgili programa ait kayıtlar açık kaynaklardan temin edilerek muhafaza altına alındıktan sonra dökümü yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir' denildi.

 'AKPINAR VE GEZEN'E ADLİ KONTROL KARARI VERİLMİŞTİR'

Açıklamada,'Bu soruşturma kapsamında 23 Aralık 2018 tarihinde Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak şüphelilerin savunmaları alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmeleri yönünde talimat verilmiştir. Sunulan bilirkişi raporunda yer alan konuşmalar değerlendirilerek şüpheli Müjdat Gezen hakkında 'Cumhurbaşkanına Hakaret' (TCK m.299), şüpheli Metin Akpınar hakkında ise 'Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik' (TCK m.313/1) 'Cumhurbaşkanına Hakaret '(TCK m.299), 'Halkın Bir Kesimini Aşağılama' (TCK m.216/2) ve 'Suçu ve Suçluyu Övme' (TCK m.215) suçlarından adli işlem yapılmıştır. 24 Aralık 2018 günü saat 11.00 civarında adliyemizde hazır olup ifadeleri alınan şüphelilerden Müjdat Gezen, 'Cumhurbaşkanına Hakaret' suçundan, Metin Akpınar ise 'Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik ve Cumhurbaşkanına Hakaret' suçlarından adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş, her iki şüpheli hakkında 'yurt dışına çıkışı yasaklanmak' ve 'Haftada bir gün karakola imza vermek' suretiyle adli kontrol kararı verilmiştir' ifadelerine yer verildi.