Çünkü, seçime ilk kez parti olarak giren HDP, “Seni Başkan Yaptırmayacağız” sloganıyla Selahattin Demirtaş’ın Genel Başkanlığında %13,1 oy alarak 80 milletvekili çıkarmış ve TBMM’nin 3. Partisi haline gelmişti…
Henüz seçimin yapıldığı günün akşamı, kesin seçim sonuçlarını beklemeden MHP Genel Başkanı Bahçeli, ortaya çıkan tabloyu görerek önceden planlanmış bir atakla “erken seçim” çağrısında bulunmuştu…
Oysa seçim sonrası Meclis’e giren muhalefet partileri, hükümeti kurabilecek çoğunluğu elde etmişti…
∗∗∗
AKP‘li Başbakan Ahmet Davutoğlu, 2014’te Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’dan yeniden hükümeti kurma yetkisini almasına ve 39 gün CHP ile “istikşafı görüşmeler” yaparak milleti oyalamasına rağmen, Hükümeti kurma yetkisini CHP’ye vermesi gerekirken Erdoğan,” anayasayı yok sayarak hükümet kurma teşebbüsü gerçekleşemediği” gerekçesiyle seçimin 1 Kasım’da yapılmasına karar vermişti…
∗∗∗
Hazirandan Kasım ayına kadar geçen sürede Türkiye, eşi benzeri olmayan katliamları yaşadı...
Suruç’ta 34 gencinin parçalanarak ölümüyle başlayan facialar,10 Ekim 2015 ‘te 103 gencin “canlı bombayla “parçalanarak katledildiği “Gar Katliamıyla” devam etti…
Bu kez, korkan seçmen kerhen AKP’ye destek vererek yeniden hükümet kurmasını sağladı!
∗∗∗
O gün başlayan MHP/AKP ittifakı, şimdi işbirlikçi ve kinci bir anlayışla Türkiye Cumhuriyeti’ni tamamen değiştirmeye çalışıyor…
Emperyalistlere karşı verilen Kurtuluş Savaşı’nı dahi Osmanlıya yapılan kanlı darbe diye nitelendirecek bir ihanetin içine gömülüyor…
∗∗∗
20 Temmuz 2015’te yaşanan Suruç Katliamını IŞİD üstlenmişti…
Canlı bombanın da IŞİD ile ilişkisi olan “Dokumacılar” grubu mensubu Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu belirlenmişti…
IŞİD Örgütünün, 1980'lerde Afganistan’da Sovyet destekli rejime ve Sovyet askerî müdahalesine karşı ABD tarafından kurulduğu, Pakistan’da eğitim ve silah desteği verildiği, benzeri yapılanmanın çeşitli radikal İslamcı örgütlere de sağlandığı, El Kaide ve IŞİD’in birer ABD oyunu olduğu biliniyor…
Bu bilgi, önce ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından, sonra da ABD başkanı Donald Trump tarafından dile getirilerek iddia olmaktan çıkmıştır…
∗∗∗
Aynı oyunların içinde olan iktidar, yarattığı yapılarla milleti sindirerek koltukta oturmaya devam etmenin yolunu denemekteydi…
1 Kasım seçimlerine giderken AKP’li Başbakan Ahmet Davutoğlu hepimizin kanını donduran beyanlar vererek, Milliyet gazetesine göre Van halkına "AKP iktidardan indirilirse Van’da ya terör çeteleri ya da beyaz toroslar dolaşır" demişti…
Şimdide savcıların makam masalarının üzerine “beyaz torosları” koyarak CHP’li belediyelere tehdit mesajı veriyorlar! Değişen bir şey yok!
∗∗∗
AKP’nin “nasıl bir parti olduğunu” nihayet anlayan ve haksızlığa uğradığı gerekçesiyle parti kuran Davutoğlu, AKP’lilerin saldırısı üzerine Sakarya konuşmasında, “7 Haziran-1 Kasım sürecini” hatırlatarak şu önemli açıklamayı yaptı: "Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz..."
Aradan 10 yıl geçti. Hala Davutoğlu’nun açıklamasını bekliyoruz!
∗∗∗
IŞİD’ i kuranlar yetiştirdikleri kafa kesen katillere başkanlıklar vererek Ortadoğu’yu yeniden düzenliyorlar…
Bu yeni yapıyı, insanların kimlik farklılıklarını kullanarak, dahası farklılıkları çatıştırarak gerçekleştirme çabası içindeler…
Ne yazık ki, bu bölge birbirine düşman inançların kol gezdiği bir coğrafyadır…
Türkiye şimdi, daha büyük tehdit ve tehlike altında…
Çünkü iktidar, emperyalist yayılmayı destekliyor.
Milleti değil, ümmeti savunuyor…
Yurttaş yerine biat eden kul istiyor…
Dahası kadınların çalışmasını, kız çocukların eğitim ve öğrenim görmesini istemiyor…
Yani “Taliban’la farkımız yok” sözünü bir kez daha teyit ediyor…
∗∗∗
Sözde milliyetçi ortağı, Cumhurbaşkanının yardımcılarının biri Kürt diğeri Alevi olsun diyerek anayasal ve insani suç işliyor…
Emperyal oyunu sonuna kadar destekliyor…
Türkiye, 27 etnik gruptan oluşan ve bu nedenle birlikte güçlü ve zengin kültür oluşturan bir ülkedir!
Cumhuriyet, Türkü Kürtü Çerkezi, Arapı Boşnakı, Ermenisi, Alevisi, Sünnisi, Şafisi, Yezidisi ve sayamadıklarımla birlikte kucaklaşan bir toplumdur…
Birlikteliğin bozulmasının tek nedeni, iktidarların kendilerine biat edenleri öne çıkararak, diğer farklılıkları dışlamasıdır…
Bugüne kadar Kürtleri dışlayan, yok sayan, inkâr eden AKP, şimdi hangi çıkarı için Kürtlere yaklaşıyor…
Demokrasi, insan hakları, özgürlük, adalet ve barışı samimi olarak istediği için mi?
Anayasal, laik demokratik bir düzende herkesin eşit haklara sahip olduğu, refah ve güven içinde yaşadığı, inkâr edilmediği ve dışlanmadığı, geliri ve üretimi adil paylaştığı bir ülke yaratmak için mi birlikte oluyor?
Yoksa ilelebet koltukta kalmak için mi?
∗∗∗
Şu bilinmeli ki, Türkiye Cumhuriyeti kan ve kafatası Cumhuriyeti değildir. Olamaz. Olmamalıdır...
Farklı ırk, din, dil, mezhep, cinsiyet ve her yaştan olan tüm kişilerin, yasalar önünde aynı haklara sahip olan yurttaşlar olmasını isteyen bir düzen kurulmalıdır…
Mücadele kimlikler üzerinden değil, sınıflar üzerinden yapılmalıdır…
Bu talepler, bugünkü AKP ile gerçekleşemez…
Yurttaşını ezen bu düzen değişmeli!
Yani hemen seçime gidilmeli…