Önceki gün, ülkemizi var eden ve en önemli değerlerimiz olan kişileri andığımız gündü…
Yani “24 Kasım Öğretmenler” günüydü!
***
Atatürk, Kurtuluş Savaşı vererek emperyalistleri ülkeden kovduktan sonra çok önemli bir noktaya değindi…
Dedi ki, ” Milletlerikurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneği kazanmamıştır. "
***
İşbaşındaki iktidar, eğitilmiş toplumdan oy alamayacağını bilerek, milletimizin cahil kalması için elinden gelen her şeyi yapıyor…
Verilere göre, yurttaş başına düşen eğitim süresi 4,9 yıl…
1923’ten beri 5 yıl olması gereken temel eğitim, bu günkü iktidar tarafından büyük bir kurnazlıkla 4 yıla indirildi…
Üstelik, 2 milyonu kız çocuğu olmak üzere okul yaşına gelmiş 3 milyon çocuk günümüzde okula gidemiyor…
Bu tablo, ülkemizin eğitim alanındaki temel sorunlarını gözler önüne seriyor… Eğitimden uzak kalan çocuklar, toplumsal gelişmenin önünde ciddi bir engel oluşturuyor...
Toplumun bilinçlenmesi ve çağdaş değerlerle buluşması için eğitime erişimin artırılması şarttır…
Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadıkça, sosyal adalet ve kalkınma hedeflerine ulaşmak mümkün olmayacaktır…
***
Siyasal İslamcıların, kendilerine biat edecek yeni müritler olarak, aç ve cahil bıraktığı gençlerimizi bu anlayışın elinden kurtarmak gerekir…
Çünkü, Eğitilmemiş ve biat kültürüyle büyütülmüş gençler, vatan ve millet sevgisini bilemezler…
Amaç budur!
Cihat peşinde koşan ve Laik demokratik sosyal hukuk devletini yok etmek isteyenlerin oyununu artık anlamak lazım.
Aksi halde kurtuluş için iş işten geçiyor…
***
Dün tüm yurtta kadınlar tarafından, artık bir önü alınamayan caniliğe dönüşen kadın ölümlerini lanetleyen toplantılar yapıldı…
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun açıkladığı veriler içimizi acıtıyor…
Son 22 yılda kadın cinayetleri %1400 arttı.
2024 yılında 226 kadın, evli oldukları erkekler, babaları veya oğulları tarafından öldürüldü…
2025 ilk 6 aylık raporunda ise, doğrudan işlenen cinayet ve sebebi belli olmayan ölümler toplamının 476 olduğu açıklanıyor.
Aile yılı ilan edilen 2025’in ilk aylarındaki bu acı gerçek değerlerimizin nasıl yok edildiğinin kanıtı oluyor…
Katledilen kadınların kadınların %35'i evli olduğu, %11'si ise boşandığı erkek tarafından öldürülmüş…
Yani; Türkiye'de her gün en az bir kadın, toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık nedeniyle öldürülmekte…
Bu vahşetin nedeni “kadın erkek eşit değildir” diyen ve “Taliban’la aynı düşünüyoruz” anlayışının sonucudur…
***
Kadın ve erkek eşitliğine karşı olan iktidar, şimdi toplumsal barışın peşinde…
Altı doldurulur, samimi, çağa uygun yasal ve sosyal düzenlemeler yapılırsa bu çaba, ülkemiz için önemli bir adım olarak değerlendirilmeli…
***
Kardeşlik Komisyonuna katılmada ve İmralı meselesinde olduğu gibi CHP Genel Başkanı Özgür Özel, doğru politikalar uyguluyor…
Halkın ne istediğini, neyi beklediğini bilen bir kararlılık içinde…
Siyasal İslamcıların koltukta kalma pahasına, ülkenin tüm kurum, kuruluş ve değerlerini yok eden icraatlarına engel olamaya çalışıyor!
Çıkarları için doğru yapılanları yanlış gösteren, hatalıymış gibi saldıran, kışkırtan iktidar borazanlarına,” Kılıçdaroğlu” gibi, paye vermiyor…
“Karabulutları” ülke üzerinden kovmaya çalışıyor…
Halkla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’ni korurken, "ülke barışının" da gerçekleşmesi için yapıcı tavır alırken, diğer yandan da dış güçlerin müdahalesini engelleyen bir politika izliyor…
***
Türkiye Cumhuriyeti’nin iç barışa ivedilikle ihtiyacı var…
Barış ve kardeşlik, millet olma değerlerine yeniden sahip çıkma zamanı geldi de geçiyor…
Seçilenler, atananlar tarafından yok sayılıyor.
Ülke sorumluluğu olmayan ama yetkisi Osmanlı Padişahlarında bile bulunmayan bir amorf güçle yönetiliyor…
Sınırları, ismi, başkenti, değerleri ve yurttaşları tartışılan tek ülke halindeyiz!
Bu durum “var olma meselesine” dönüştü…
Siyaset, aklını başına almalı…
Kurtuluşun seçim olduğunun farkına varılmalı…
***
Cumhuriyetin çağdaş öğretmenleri, bize çıkış yolunun akıl, mantık, bilgi ve dayanışmayla oluştuğunu öğretmişti…
Şimdi bu bilincin devreye girme zamanı…