Türkiye'de sağlık sistemi alarm veriyor. Kamu hastanelerinde randevu bulamayan vatandaşlar çareyi özel hastanelerde arıyor ancak özele giden yurttaş bu kez de karşısına çıkan fahiş fiyatlarla sarsılıyor. Muayene ücretleri 2 bin TL'den başlayıp 22 bin TL'ye kadar çıkarken, bazı işlemler ise adeta dudak uçuklatıyor.
Özellikle gastroenteroloji, romatoloji, algoloji, nefroloji, endokrinoloji ve perinatoloji gibi branşlarda randevu almak neredeyse imkânsız. Haftalar, hatta aylar sonrasına verilen randevular, hastaları çileden çıkarıyor.
Artık hastanelerde değil; telefon ve internet başında kuyruklar uzuyor. Yan dal uzmanlıklarında ise durum çok daha vahim. Birçok poliklinikte doğrudan randevu verilmiyor, hastaların önce ana dal üzerinden muayene olup sonra yan dala sevk edilmesi gerekiyor. Bu da hastalar için iki kez sıra beklemek anlamına geliyor.
Beklemek istemeyen ve acil durumu olan hastalar ise mecburen özel hastanelere yöneliyor. Ancak burada karşılarına çıkan rakamlar bütçeleri zorluyor.
İstanbul Kartal'da şiddetli mide ağrısı yaşayan bir hasta yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Midemde dayanılmayacak ağrı vardı. Acile gittim, bazı tetkikler yapıldı ama bir hafta sonrası için randevu verildi. Dayanacak hâlim yoktu, özel hastaneleri aradım. Birinde profesör muayenesi 4 bin 450 TL, uzman muayenesi 2 bin 900 TL'ydi. Endoskopi ve kolonoskopi için 56 bin 800 TL istediler. Bir başka hastane ise bu iki işlem için tam 100 bin TL dedi. Bu paraları nasıl verelim?"
Türkiye'de özel hastane sayısı her geçen yıl artıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkede toplam 1.555 hastane bulunuyor. Bunun 572'si özel hastane, 915'i Sağlık Bakanlığı'na, 68'i ise üniversitelere bağlı. İstanbul, 164 özel hastaneyle listenin başında.
Özel sektörün payı yüzde 37'ye çıkarken, kamunun payı düşüyor. Bu tablo da vatandaşın kamuda hizmete ulaşamayıp özele yönelmesine neden oluyor.
İstanbul'daki bazı özel hastanelerde yan dal muayene ücretleri şöyle:
Muayene ücretlerinin yanı sıra endoskopi, kolonoskopi gibi işlemlerde 50 ila 100 bin TL arasında rakamların istendiği belirtiliyor.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, asıl sorunun organizasyondan kaynaklandığını vurguladı:
"Yan dal uzmanlarının sayısını artırmak sorunu çözmez. Esas sorun, sevk zinciri olmayan bir sağlık sistemi. Hastalar önce aile hekimliklerine başvurmalı. Böylece yan dallardaki yığılma da önlenir. Aksi halde hiçbir vatandaş kamu hizmetine ulaşamayacak, özele mahkûm kalacaktır."
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da benzer görüşte:
"Sistem işlemiyor. Parası olan özele gidiyor, olmayan çaresiz kalıyor. Sağlıkta talep artıyor, randevular azalıyor. Bazı yan dalları uzmanlar tercih etmiyor çünkü mecburi hizmet yükü fazla. Bugün sağlık sistemi, parası olanın tedaviye erişebildiği bir yapıya dönüşmüş durumda."
AKP iktidarının övünç kaynağı olarak sunduğu sağlık sistemi, vatandaş açısından her geçen gün daha da zorlaşıyor.
Kamu hastanelerinde randevu bulamayan hasta, özele gitmek zorunda kalıyor. Ancak özele giden de binlerce liralık faturalarla yüzleşiyor. Vatandaş soruyor:
"Bu paraları nasıl verelim?"