AYM'nin kararı, Resmî Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Danıştay 13. Dairesi'nin başvurusu üzerine 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun'un ilgili maddesinin Anayasa'ya aykırılığı değerlendirildi. Daire, Cumhurbaşkanına geniş ekonomik düzenleme yetkisi tanıyan hükmün, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırı olduğunu belirterek konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı.
Yüksek Mahkeme'nin gerekçeli kararında, söz konusu yetkinin döviz, hisse senedi, tahvil ve kıymetli madenlerin alım satımıyla ilgili olduğu, bunun da mülkiyet hakkı, sözleşme özgürlüğü ve teşebbüs özgürlüğüyle yakından ilişkili bulunduğu vurgulandı.
Kararda, Cumhurbaşkanına tanınan bu düzenleme yetkisinin kişilerin ekonomik faaliyetlerini doğrudan etkilediği, malvarlığı üzerindeki tasarruf haklarını sınırlayabileceği belirtildi.
Anayasa'nın 13. maddesinde temel hak ve özgürlüklerin yalnızca kanunla sınırlandırılabileceği hatırlatılan kararda, Cumhurbaşkanına verilen bu yetkinin "kanunla düzenlenmesi gereken bir alana" ilişkin olduğu ifade edildi.
AYM, kanunda Cumhurbaşkanına verilen yetkinin sınırlarının ve ilkelerinin açık biçimde belirlenmediğine dikkat çekti.
Gerekçede şu tespitlere yer verildi:
"Kuralla Cumhurbaşkanına ekonomik faaliyetlerin önemli bir kısmını —yani döviz ve değerli malların ticaretini ve hareketini— doğrudan etkileyen kararlar alma yetkisi verilmiştir. Ancak bu yetkinin nasıl kullanılacağı, hangi ilkeler doğrultusunda uygulanacağına dair kanunda yeterli bir çerçeve çizilmemiştir. Kanun yalnızca Türk parasının kıymetinin korunması amacını belirtmekte, bu yetkinin sınırlarını belirleyen somut ilkeleri ortaya koymamaktadır."
AYM, Cumhurbaşkanına doğrudan düzenleme yapma yetkisi tanıyan bu hükmün yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesiyle bağdaşmadığına karar verdi.
Mahkeme, ilgili kuralın Anayasa'nın 7. maddesine aykırı olduğuna hükmederek iptaline karar verdi.
İptal kararının, Resmî Gazete'de yayımlanmasından itibaren dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı.