Sözcü TV'deki sert yönetim değişikliğinin ardından CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin'den dikkat çeken bir açıklama geldi. Tekin, kanalın başına Yılmaz Özdil'in, Genel Yayın Yönetmenliği'ne ise İpek Özbey'in getirilmesini "olumlu, gerekli ve gecikmiş bir adım" olarak değerlendirdi.
Uzun zamandır tek yönlü yayıncılık eleştirileri altında bulunan Sözcü TV'nin, yeni yönetimle birlikte yeniden "halkın gerçek sözcüsü" olma niteliğini kazanabileceğini söyleyen Tekin, medya alanındaki çürümeye dikkat çeken sert mesajlar verdi.
CHP'li Tekin, X hesabından yayımladığı açıklamada, Türkiye'de basının büyük bölümünün iktidar gölgesinde hareket ettiğini, kamu yararı yerine siyasal çıkarların öne çıkarıldığı bir dönemde Sözcü TV'nin bağımsızlığa yönelmesinin halka hizmet anlamında kritik olduğunu vurguladı.
Tekin şöyle dedi:
"Uzun süredir tek taraflı bir yayıncılık anlayışının gölgesinde kalan Sözcü TV'nin, halkın gerçek sözcüsü olma niteliğini yeniden kazanmasını umuyoruz. Yılmaz Özdil ve İpek Özbey'in bu çarpık düzeni değiştireceğine, kanalı daha tarafsız, çoğulcu ve dürüst habercilik çizgisine taşıyacağına inanıyorum. Demokrasi için bağımsız basın şarttır."
Yeni yönetim için "kişisel haklara saygılı, herkesin söz hakkını gözeten, tek sesli yayıncılıktan uzak duran bir dönem" temennisinde bulunan Tekin, Türkiye'nin bu zor süreçte basın özgürlüğüne her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.
Bu açıklama, medya kulislerinde "kayyumdan Özdil yönetimine açık destek" olarak yorumlandı.
NE OLMUŞTU?
Sözcü TV'de geçtiğimiz gün büyük bir operasyon yapılmış, aralarında genel yayın yönetmeninin de olduğu 14 gazetecinin işine son verilmişti. Medya grubunun avukatlığını ise bir dönem Sedat Peker'in avukatlığını yapan Ersan Barkın'ın üstlendiği duyurulmuştu.
Bugün yapılan duyuruyla, Sözcü Medya Grubu Başkanlığı'na Yılmaz Özdil, Genel Yayın Yönetmenliği'ne İpek Özbey ve kanal genel müdürlüğüne Güney Öztürk getirilmişti.
Tüm bu gelişmeler ışığında Sözcü TV'nin nasıl bir yayın politikasına evrileceği merak konusu olurken, Gürsel Tekin'in açık desteği süreci daha da kritik hale getirdi.
Türkiye'de basının üzerinde kurulan baskı ve ekonomik kuşatma düşünüldüğünde, bu değişimin "bağımsız gazetecilik için yeni bir kırılma noktası olabileceği" yorumları yapılıyor.