ESKİ YARGITAY BAŞKANI SELÇUK’TAN BAHÇELİ’YE YANIT

Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Cumhuriyet'te yayımlanan yazısı nedeniyle kendisini hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yanıt verdi.

GÜNDEM 25.04.2021 13:08:27 0
ESKİ YARGITAY BAŞKANI SELÇUK’TAN BAHÇELİ’YE YANIT

Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Cumhuriyet'te yayımlanan yazısı nedeniyle kendisini hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yanıt verdi.
Cumhuriyet'te yer alan haber şöyle:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında, “Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk’un, 4 Nisan darbe çağrısının mertçe kaleme alındığını bir gazete aracılığıyla açıklaması ise tam manasıyla namertliktir. (…) 2007 yılındaki Cumhurbaşkanı seçimini mimarı olduğu 367 düğümüyle krize sokan Kanadoğlu’ndan sonra şimdi de devreye beyni sulanmış Yargıtay eski Başkanı mı girmiştir?” dedi. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Ben, fakülte dönemini de katarsanız, tam altmış altı yıldır hukukun içinde yaşıyorum. Askerlik ve staj dönemlerinde de hiç ara vermeden hukuk kitaplarını okumayı sürdürdüm. Bu dönemde örneğin beni en çok etkileyen kitaplardan biri merhum Nurullah Kunter’in “Suçun Maddi Unsurları Nazariyesi” yapıtıdır. Ne yazık ki, yeniden basılmamıştır. Yargı erki içinde yirmi yılım savcılık, sekiz yılım Yargıtay üyeliği, dokuz yılım daire başkanlığı, üç yılım birinci başkanlık olarak geçmiştir. Şimdi de on yedi yıldan bu yana Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yerleşik deyişle ceza ve ceza yargılama hukuku dersleri vermekteyim. 
Gazetenizde yayımlanan yazımda yeni ve fazladan bir şey söylemedim.

Ceza hukuku konusunda uygulamada neler yaptımsa, her hocanın yaptığı gibi derslerde öğrencilerime neler anlattımsa onları özetledim. O kadar. Hukuktan anlamayan, hukuksal yaklaşımla politik yaklaşım ayrımını yapamayan, ayırt etme gücü ve zekâsı olmayan birinin değerlendirmesi, benim açımdan sıfıra eşittir. Kısaca bir hukukçu, eski bir savcı ve yargıç, yaşam biçimi nesnel ve yansız biri olarak hukukun dediklerini dile getirdim. Ömrünün çoğunu yargılama erkinde geçirmiş birinin görevi, şunun bunun dedikleri değil, şu bu ne der kaygısına kapılmadan, nesnel olarak bu konuda “hukuk şöyle der”den, Latince deyişle “juris dictio”dan ibarettir. Hukukçunun tek bir efendisi vardır, buyruklarını ondan alır, şundan bundan değil. O efendinin adı da “HUKUK”tur. Kimi bakar körler görsün diye bunu lütfen büyük harflerle yazın. 

İnsan ölümlüdür. Ama Sartre’ın ünlü özetiyle insan eğer gerçekten insansa, hele bir de insanların özgürlüğünü dert edinen, bilimle uğraşan bir hukukçuysa daha çok “özgür olmaya mahkûmdur”; hukuk biliminin gereklerini ve dediklerini yerine getirmeye mahkûmdur. Bunu yerine getiremiyorsa, insanlığını, “şeref”ini, benim Türkçemle “özsaygı”sını yitirir; bir nesneye, eşyaya dönüşür. Bir hukuk öznesi olmaktan çıkar. Bunu yazımda da dile getirdim. Kimse bana efendilik taslamasın. Gücü yetiyorsa bilimsel temelde kendisi ya da kendisini bilinçsizce alkışlayanlar arasında hukukçu varsa onları da yanına alarak benim söylediklerimi çürütsün. “Namert”, yani “alçak, korkak, erdemsiz ; “beyni sulanmış”, yani “bunamış” diyerek insanları aşağılamasın.

Hakaret, milletvekili yapay bağışıklık kalkanının ardına sığınarak mertliğini kanıtlamaya kalkışan zavallıların, yetersizlerin başvurdukları Brutus’vari bir eylem olmamalıdır. Mertlikten, namertlikten söz edenlerin önce kendileri mert olmalıdır. Sövgüler eski deyişle muhayyerdir. Değişmez huyları, sahibine geri dönüp onu vurmasıdır. Hakaretlerle düşünceleri ve hukukun dediklerini çürütemezsiniz. Ben, insanları bu denli zavallı, aciz yaratıklar olarak görmek istemiyorum. İnsan, gerçekten “eşref-i mahlukat”, yani bir “özgür hukuk kişisi”, dolayısıyla “yaratıkların en şereflisi” olmalı, her adımında bunu gözetmeli. Bu türden çarpık yaklaşımları benimsemiş olanlara karşı hukukçuya düşen görev şudur: İnsanın ne olduğunu anımsatmak, bilmiyorlarsa anlatmak.
Bana sövenlere iki uyarım var. Birincisi, yazdıklarımı dikkatle okusunlar, hukukçulara danışsınlar, hukukun ne dediğini özümsesinler, sonra da duraksadıkları noktalarda gelip benimle tartışsınlar. 
İkinci uyarım da şu: Bilkent öğrencileri hocalarını değerlendiriyorlar. Bu değerlendirmeler açıkça sitede yayımlanıyormuş. Bunu yeni öğrendim. Siteye girsinler, benimle ilgili bilgileri ve özellikle bunayıp bunamadığımı öğrensinler. Bir de önerim var. Aynı yöntemi partiler de uygulasınlar. Bütün partiler, başkanları hakkında delegelerin değerlendirmelerini isteyip sitelerinde yayımlasınlar. Yurttaşlar da bunları okusunlar.  
DİL BİLGİSİ BİLE BİLMİYOR
Ayrıntılı yanıtlar verecek misiniz? 
Hayır, hayır. Konuşmanın sahibini tartışmaya açık ve hukuk açısından yeterli biri olarak göremiyorum. Doğru dürüst Türkçesi bile yok. Seçtiği dalı bile telaffuz edemiyor. Benim için “Yargıtay eski başkanı” diyor. Doğru dürüst dil bilgisi bile bilmiyor. Ben “Eski Yargıtay başkanıyım”. Bütün bunlar yüzünden de ülkem adına üzüntülü ve kaygılıyım. Yazdıklarımı bile anlayamamış birine ne söyleyebilirim ki?! “Muaviye’nin oğulları Hasne ile Hüsne’dir” sözündekinin de ötesinde burada dört değil, altı yanlış vardır. Amiraller bildirisi, açık seçiktir, kapalı değildir. Bu bir. Arka düşüncelerle değil, yineleme pahasına yurtseverlik kaygısıyla mertçe kaleme alınmıştır. Kişilere yönelik ne tehdit vardır, ne de sövme. Bu iki. Bildiride yansıtılanlar, doğanın, Tanrı’nın daha doğarken insanlara verdiği bir organın, beynin ürünüdür; hiç kimsenin beynini, düşüncesini yok sayamazsınız.

Bu, Tanrı’yı ya da insanı yok saymak demektir. Boş bir düştür. Bu üç. “367 düğümü” dedikleri de eninde sonunda bir görüştür. Görüşler bunalıma yol açar kaygısıyla gizlenemez. Bu dört. Kaldı ki, eski bir doçentlik tezinde geçen bu görüşe o dönemde de karşı çıktım. Bu beş. Kimseyi küçümsemiyorum. Ama bana söven kişi, benim gözümde her sokakta her gün gördüğünüz kişilerden biridir. Öyle bile olsa bu biçimde davranmamalı, sorumluluk duygusu ve kaygısıyla konuşmalıydı. Haddini aştığı için bence onların düzeyinde bile değildir. Batı’da tek bir yanlış yapan, o görevinden ayrılır, ayrılmak zorundadır. Bizim halkımızın alınyazısı nedense ne denli çok yanlış yaparsanız, o konumda daha çok kalıcı olursunuz anlayışına dayanmaktadır. Bana söven kişi, yeterince donanımı olmadığından olacak, sövgülerden medet uman, ucuz kahramanlarla sürekli gündemde olan biridir. Bu yüzden o kişi, benimle ilgili olarak da bu kez hekimliğe özenmiş; “beyni sulanmış” diyerek sınırlarını çok aşmıştır. Dün sövdüklerine bugün sarılarak ilkesizliğiyle şaşırtıcı yaşamsal çelişkilere düşen ve hiç güvenilemeyen birini ciddiye almam. Böylelerine verilecek en iyi yanıt, onları hükmen yok saymaktır. Kötü söz eninde sonunda sahibine döner. Bu da altı. 
SUÇÜSTÜ ÇELİŞKİLER
O konuşmayı siz dinlediniz mi? 
Hayır. Eski ve değerli bir milletvekili bana telefon etti. Çok üzülmüş, yüzeysel ve saçma bulmuş. “İğrendim, alkışlayanlardan da tiksindim, dayamayıp televizyonu kapattım” dedi. Adı bende saklı. Bence asıl düşündürücü olan, iki nokta şudur: O konuşmayı dinleyip alkışlayanların arasında hukukçuların da olması. Hukukumuz ve hukuk fakültelerimiz açısından çok acı bir durum bu. İsterdim ki, hukuk adına birileri karşı çıksın, bu kişiyi uyarsın. Ama çıkmadı. Çok yazık, düşündürücü ve utanç verici. İkinci nokta da şu: O bildiriyi bile darbe İMASI diye nitelendirenlerin, aynı günlerde 27 Mayıs darbesinin birinci insanının mezarına gidip çiçek koyarak dua etmeleri. Allah kimseyi böyle suçüstü çelişkilere düşürmesin.
‘MUHATAP SAYMA YANLIŞINA DÜŞMEM’
Sizi eleştiren kişiyle görüşüp bunları kendisine söylemek ister misiniz?
Hayır, hayır. Allah korusun ve Allah’ın gücüne gitmesin. Onlar, benim gözümde yalnızca bedenen vardırlar. Düşünce dünyamda yokturlar. Hukuk dünyamda ise hiç yokturlar. Çünkü düşüncelere söven biri, yalnızca size değil, Tanrı’nın yaratıkların en şereflisi dediği insana da sövmüş, dolayısıyla Tanrı’yı bile incitmiş, ona başkaldırmış biridir. Onu muhatap saymak, sizi de Tanrı’yı da inciten ve ona başkaldırmış biri yapar. Ben bu yanlışa düşmem. Böyle birinden olsa olsa uygun ortamlarda hesap sorulur. O kadar. 

Bu vesileyle şunları da eklemek isterim. Bu insanlar, önce insana saygı göstermelidirler. Bu insanlar, Müslüman ve Hz. Muhammet’in ümmetinden iseler, tıpkı Peygamber’in ömrü boyunca yaptığı gibi, Kuran’da dile getirilen ilkelere uymalı, kişisel ve kamusal işlerini başkalarına sövüp sayarak değil, danışarak yürütmelidirler. Çünkü İslam’da danışma, şûra, farzdır. “(…) Zira onlar, büyük günahlardan ve utançlardan kaçınırlar, öfkelendikleri zaman bile bağışlayıcıdırlar (…) Birbirlerine danışarak işlerini yürütürler (Şûra Sûresi, 42/36-39). 

Şu unutulmamalıdır: Türkçenin en güzel ve en anlamlı sözcüklerinden biri “TARTIŞMA”dır. Benim dile getirdiğim düşünceleri siz tartacaksınız, sizinkileri de ben tartacağım. Dikkat ediniz. Böylelikle işteş bir eylem ortaya çıkmaktadır. Her boydan insanın düşünerek hakkını vermesi gereken bu etkinliğin adı büyük harflerle yazılmalı ve altı çizilmelidir: TARTIŞMAK. Bildiğimce Batı dillerinin hiçbirinde böyle bir sözcük, terim, kavram yoktur. Ama oralarda gerçekten somut biçimde yaşanan bir tartışma vardır. Ulaşılan sonuç, bu imece etkinliğinin ürünüdür ve herkesin onda payı vardır. Payı olduğu için de ulaşılan sonucu herkes saygıyla karşılar. Yargılamada da böyledir. Yargıcın hükmü, yalnızca yargıcın değil, iddia ve savunmanın da katıldığı ortak bir yapıttır. Bu yüzden saygın ve bağlayıcıdır. Kurulan yargı kararının otoritesi de bundan kaynaklanmaktadır. Bunu hiç kimse aklından çıkarmasın. 


Anahtar Kelimeler:
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,50% 0,08
  • EURO

    34,60% -0,12
  • GRAM ALTIN

    2496,16% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22

AKP'Lİ YENİŞEHİRLİOĞLU'NDAN "ROLEX" SAAT AÇIKLAMASI

AKP'Lİ ZEYBEKCİ: . İSRAİL İLE TİCARETİN SÜRMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNDU

İZMİR VE YALOVA'DA İKİ ALAN TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ OLARAK BELİRLENDİ

ANAYASA MAHKEMESİ ÜYELİĞİ'NE PROF. DR. ÖMER ÇINAR SEÇİLDİ

ATAMA VE GÖREVDEN ALMA KARARLARI, RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI...

ERDOĞAN İMZALADI: AVRUPA'DAN GETİRİLECEK EŞYA VE İLAÇLARDA VERGİ ORANI ARTIRILDI

İSTANBUL VALİSİ DAVUT GÜL'DEN TOPRAK KAYMASI AÇIKLAMASI: 30 EV VE TOPLAM 114 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ

MANSUR YAVAŞ: "PROJE YAPIYORUZ' ADI ALTINDA LÜKS BELEDİYE BİNALARI YAPMAK DOĞRU DEĞİL. BÖYLE YAPINCA İŞTE FAHİŞ MİKTARLI BORÇLAR ORTAYA ÇIKIYOR"

CHP’Lİ ÖZTÜRKMEN MÜLAKAT SKANDALININ BELGELERİNİ PAYLAŞTI

KREDİ KARTI BORÇLARI PATLAYAN VATANDAŞLARDAN İKTİDARA: "EKONOMİYİ DÜZELTMEK İÇİN SARAYDAN BAŞLA, UÇAK İNMEYEN HAVALİMANLARINDAN, GEÇİLMEYEN KÖPRÜLERDEN BAŞLA"

KÜTAHYA BELEDİYE BAŞKANI EYÜP KAHVECİ: İLK İCRAATIMIZ İSRAF KÜLTÜRÜNÜ ORTADAN KALDIRMAK

ALEKSIS ÇIPRAS, ÖZGÜR ÖZEL'İ ATİNA'YA DAVET ETTİ

AVUKATLAR YÜRÜYÜŞ YAPACAK, "AVUKATLAR İÇİN DE ADALET" DİYECEK

MERKEZ BANKASI ANKETİNDE YIL SONU DOLAR VE ENFLASYON TAHMİNİ

İRAN DEVLET HABER AJANSI IRNA, BU SABAH ASKIYA ALINAN SİVİL UÇUŞLARIN YENİDEN NORMALE DÖNDÜĞÜNÜ DUYURDU

AKP’DEN GÖREVİ DEVRALAN CHP'Lİ MAZGİRT BELEDİYE BAŞKANI TAYHAVA: BELEDİYEMİZİN ŞU AN 45 MİLYON 534 BİN LİRA BORCU VAR, İCRALAR HARİÇ

İMAMOĞLU: DİLERİM, FİLİSTİNLİ VE UKRAYNALI ÇOCUKLAR, EN KISA ZAMANDA BARIŞ VE HUZUR DOLU BİR HAYATA KAVUŞURLAR

İZMİR'DE 4,5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM... İZMİR VALİSİ ELBAN: "VALİLİĞİMİZE BİLDİRİLEN HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK BULUNMAMAKTADIR"

CHP'DE YENİ GRUP BAŞKANVEKİLİ BELLİ OLDU

"HAFTA SONU KAFE VE RESTORANLARA GİTMEYİN"ÇAĞRISI

AKP VE MHP GRUPLARINDAN CHP'YE TAZİYE ZİYARETİ

TOKAT SULUSARAY'DA 5.6 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM MEYDANA GELDİ

AFAD: YOZGAT İLİMİZDE 2 KATLI BİR EV İLE TOKAT İLİMİZİN SULUSARAY İLÇESİNDE 5 AHIRIN ETKİLENDİĞİNE DAİR İHBARLAR ALINDI

TAKSİCİYİ ÖLDÜREN ŞÜPHELİ İFADESİNDE, "ÜCRET YÜZÜNDEN TARTIŞMIŞ OLSAK DA ARAÇTAN PARA ÇALMAK İÇİN BİNMİŞTİM" DEDİ

SARIYER’DE TAKSİCİYİ ÖLDÜREN İRANLI ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

İBB MECLİSİ’NDE MHP VE BBP GRUP KURDU

İETT'NİN 2023 FAALİYET RAPORU İBB MECLİSİ'NDE KABUL EDİLDİ...

AFAD: "YOZGAT VE TOKAT İLLERİNDEKİ 112 ACİL ÇAĞRI MERKEZLERİNE TOPLAM 231 İHBAR GELMİŞTİR, CAN KAYBI BULUNMAMAKTADIR"

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "BATILI ÜLKELERİN TEK SES OLARAK İSRAİL'E 'DUR' DEMELERİ GEREKİYOR"

KAVALA VE DEMİRTAŞ ŞARTI KONMUŞTU: BAKAN FİDAN, HOLLANDA'YA GİDİYOR

Yükleniyor


AKP'Lİ ZEYBEKCİ: . İSRAİL İLE TİCARETİN SÜRMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNDU

İZMİR VE YALOVA'DA İKİ ALAN TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ OLARAK BELİRLENDİ

ANAYASA MAHKEMESİ ÜYELİĞİ'NE PROF. DR. ÖMER ÇINAR SEÇİLDİ

ATAMA VE GÖREVDEN ALMA KARARLARI, RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI...

ERDOĞAN İMZALADI: AVRUPA'DAN GETİRİLECEK EŞYA VE İLAÇLARDA VERGİ ORANI ARTIRILDI

İSTANBUL VALİSİ DAVUT GÜL'DEN TOPRAK KAYMASI AÇIKLAMASI: 30 EV VE TOPLAM 114 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ

  • Cumartesi 24.1 ° / 10.7 ° false
  • Pazar 23.3 ° / 11.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 23 ° / 10.1 ° Güneşli

Süper Lig LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 28 1 3 53 87
2.Fenerbahçe 32 27 1 4 57 85
3.Trabzonspor 32 16 12 4 12 52
4.Beşiktaş 32 14 12 6 4 48
5.Rizespor 32 14 12 6 -4 48
6.İstanbul Başakşehir 32 13 12 7 4 46
7.Kasımpaşa 32 13 12 7 -2 46
8.Sivasspor 32 11 10 11 -5 44
9.Antalyaspor 32 10 10 12 -1 42
10.Alanyaspor 32 10 10 12 -5 42
11.Adana Demirspor 32 9 10 13 5 40
12.Samsunspor 32 10 14 8 -6 38
13.Ankaragücü 32 8 11 13 -1 37
14.Kayserispor 32 10 12 10 -9 37
15.Konyaspor 32 8 12 12 -11 36
16.Hatayspor 32 7 13 12 -8 33
17.Gazişehir Gaziantep 32 8 17 7 -15 31
18.Fatih Karagümrük 32 7 16 9 -6 30
19.Pendikspor 32 7 16 9 -28 30
20.İstanbulspor 32 4 21 7 -34 16